10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

oturmalık, sahip çıkmalık, mal etmelik, almalık, yakalamalık, bahsetmelik, kavramalık,<br />

ayırmalık, parçalamalık, bozmalık, incitmelik, ihlal etmelik, tecavüz etmelik, karşı gelmelik.<br />

акайæн | akayæn | 1) bozulan, çiğnenen, feshedilen, nakzedilen, aksatılan, kırılan; 2)<br />

değinen, değinilen, dokunulan, kurcalanan, ilişilen, el sürülen, el koyulan, ele geçirilen, zapt<br />

edilen, istila edilen, üstüne oturulan, sahip çıkılan, mal edilen, alınan, yakalanılan,<br />

bahsedilen, kavranılan, ayırtılan, parçalanılan, bozulan, incitilen, ihlal edilen, tecavüz edilen,<br />

karşı gelinen.<br />

акайгæ | akaygæ | 1) bozma, çiğneme, feshetme, nakzetme, aksatma, kırma; 2) değme,<br />

değinme, dokunma, kurcalama, ilişme, el sürme, el koyma, ele geçirme, zapt etme, istila<br />

etme, üstüne oturma, sahip çıkma, mal etme, alma, yakalama, bahsetme, kavrama, ayırma,<br />

parçalama, bozma, incitme, ihlal etme, tecavüz etme, karşı gelme.<br />

акайгæйæ | akaygæyæ | 1) bozarak, çiğneyerek, feshederek, nakzederek, aksatarak,<br />

kırarak; 2) değerek, değinerek, dokunarak, kurcalayarak, ilişerek, el sürerek, el koyarak, ele<br />

geçirerek, zapt ederek, istila ederek, üstüne oturarak, sahip çıkarak, mal ederek, alarak,<br />

yakalayarak, bahsederek, kavrayarak, ayırarak, parçalayarak, bozarak, inciterek, ihlal ederek,<br />

tecavüz ederek, karşı gelerek.<br />

акайын (айкайдтон, айкайдтaин, айкайдзынæн, айкаин, акаиккам) | akayın | 1) bozmak,<br />

çiğnemek, feshetmek, nakzetmek, aksatmak, kırmak; 2) değmek, değinmek, dokunmak,<br />

kurcalamak, ilişmek, el sürmek, el koymak, ele geçirmek, zapt etmek, istila etmek, üstüne<br />

oturmak, sahip çıkmak, mal etmek, almak, yakalamak, bahsetmek, kavramak, ayırmak,<br />

parçalamak, bozmak, incitmek, ihlal etmek, tecavüz etmek, karşı gelmek.<br />

акайыc кæнын | akayış kænın | nişan düzenlemek, hızlı nişan düzenlemek, damat olmak,<br />

çabukça eş bulmak, bağlantı düzenlemek, angajman yapmak.<br />

акал-акал кæнын | akal-akal kænın | 1) sık sık dökmek, dökülmek, boşaltmak, boşalmak;<br />

atmak, dışarı atmak, aktarmak, akıtmak, çıkarmak, çekilmek, çalmak, sonuçlanmak; 2)<br />

devirmek, düşürmek, kurtulmak; bırakmak, bırakılmak, dağıtmak, dağıtılmak, serpmek,<br />

saçmak, serpiştirmek; vurmak, koşmak; 3) ekmek, gidermek; 4) balta ile kesmek, baltalamak,<br />

tomruk çıkarmak, tomruk yapmak; 5) yıkmak, yüklemek, yığmak; 6) söylemek, anlatmak,<br />

fikrini söylemek.<br />

акалаг | akalag | 1) döktüren, boşaltan; attıran, dışarı attıran, aktartan, akıtan, çıkartan,<br />

çektiren, çaldıran, sonuçlatan; 2) devirten, düşürten, kurtaran; bıraktıran, dağıtan, dağıtılan,<br />

serptiren, saçtıran, serpiştiren; vurduran, koşturan; 3) ektiren, gideren; 4) balta ile kestiren,<br />

baltalatan, tomruk çıkartan, tomruk yaptıran; 5) yıktıran, yükleten, yığdıran; 6) söyleten,<br />

anlatan, fikrini söyleten.<br />

акалæг (акалджытæ) | akalæg | 1) döken, dökülen, boşaltan, boşalan; atan, dışarı atan,<br />

aktaran, akıtan, çıkaran, çekilen, çalan, sonuçlanan; 2) deviren, düşüren, kurtulan; bırakan,<br />

bırakılan, dağıtan, dağıtılan, serpen, saçan, serpiştiren; vuran, koşan; 3) eken, gideren; 4)<br />

balta ile kesen, baltalayan, tomruk çıkaran, tomruk yapan; 5) yıkan, yükleyen, yığan; 6)<br />

söyleyen, anlatan, fikrini söyleyen.<br />

акалæггаг (акалæггæгтæ) | akalæggag | 1) dökmelik, dökülmelik, boşaltmalık, boşalmalık;<br />

atmalık, dışarı atmalık, aktarmalık, akıtmalık, çıkarmalık, çekilmelik, çalmalık, sonuçlanmalık;<br />

2) devirmelik, düşürmelik, kurtulmalık; bırakmalık, bırakılmalık, dağıtmalık, dağıtılmalık,<br />

serpmelik, saçmalık, serpiştirmelik; vurmalık, koşmalık; 3) ekmelik, gidermelik; 4) balta ile<br />

kesmelik, baltalamalık, tomruk çıkarmalık, tomruk yapmalık; 5) yıkmalık, yüklemelik,<br />

yığmalık; 6) söylemelik, anlatmalık, fikrini söylemelik.<br />

акалæн | akalæn | 1) dökülen, boşaltılan; atılan, dışarı atılan, aktarılan, akıtılan, çıkarılan,<br />

çekilen, çalınan, sonuçlanılan; 2) devirtilen, düşürülen, kurtulan; bırakılan, dağıtılan, serpilen,<br />

122

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!