10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

айхъуыcæггаг | ayquşæggag | yaymalık, yayımlanmalık, yaygınlaşmalık, dolaşmalık,<br />

genişlemelik, sirayet etmelik, istila etmelik, şenelmelik, taşınmalık, söylentiyi taşımalık,<br />

uzatmalık (söylenti ve işitme üzerine).<br />

айхъуыcæн | ayquşæn | yayılan, yaygınlaşan, dolaşan, genişleyen, sirayet edilen, istila<br />

edilen, şenelen, taşınan, uzatılan (söylenti ve işitme üzerine).<br />

айхъуыcгæ | ayquşgæ | yayma, yayımlanma, yaygınlaşma, dolaşma, genişleme, sirayet<br />

etme, istila etme, şenelme, taşınma, söylentiyi taşıma, uzatma (söylenti ve işitme üzerine).<br />

айхъуыcгæйæ | ayquşgæyæ | yayarak, yayımlayarak, yaygınlaşarak, dolaşarak,<br />

genişleyerek, sirayet ederek, istila ederek, şenelerek, taşınmalık, söylentiyi taşıyarak,<br />

uzatarak (söylenti ve işitme üzerine).<br />

айхъуыcинaг (айхъуcинæгтæ) | ayquşinag | yayılacak, yayımlanacak, yaygınlaşacak,<br />

dolaşılacak, genişleyecek, sirayet edilecek, istila edilecek, şenelecek, taşınacak, uzatılacak<br />

(söylenti ve işitme üzerine).<br />

айхъуыcт (айхъуcтытæ) | ayquşt | açığa çıkarmış, açığa vermiş, alenilik, ifşa etmiş, ilgi,<br />

duyulmuş (söylenti ve işitme üzerine).<br />

айхъуыcын [айхъуыcт (-и, -ис), айхъуыcтaид, айхъуыcдзæн (-и, -ис)] | ayquışın | yaymak,<br />

yayılmak, yaygınlaşmak, dolaşmak, genişlemek, sirayet etmek, istila etmek, şenelmek,<br />

taşımak, söylentiyi taşımak, uzatmak (söylenti ve işitme üzerine).<br />

айхъуыcын кæнын | ayquışın kænın | dedikodu duymak, duyurmak, sözü duyurmak,<br />

bildirmek, değirmek, haberdar etmek; yaymak, yaygınlaştırmak, dağıtmak, neşretmek,<br />

salmak, söylentiyi açığa vurmak; lafı dağıtmak, ifşa etmek, uyarmak, genişletmek.<br />

айчы бур | ayçı bur | yumurta sarısı.<br />

акадæг кæнын | akadæg kænın | ağıt yapmak, ağıt yakmak, şarkı söylemek.<br />

академи | akadyemi | akademi; bilim, bilim adamları; Наукæты академи | Naukætı<br />

akadyemi | Bilimler akademisi; Аивæдты академи | Aivædtı akadyemi | Güzel sanatlar<br />

akademisi.<br />

академик | akadyemik | akademi üyesi, akademisyen, akademik.<br />

академион | akadyemion | akademi, akademik, akademisel, akademik personel;<br />

akademisyen, akademi üyesi; академион театр | akadyemion tyeatr | akademik tiyatro.<br />

акаинaг (акаинæгтæ) | akainag | 1) bozacak, çiğnenecek, feshedecek, nakzedecek,<br />

aksatacak, kıracak; 2) değecek, değinecek, dokunacak, kurcalanacak, ilişecek, el sürecek, el<br />

koyacak, ele geçirecek, zapt edecek, istila edecek, üstüne oturacak, sahip çıkacak, mal<br />

edecek, alacak, yakalanacak, bahsedecek, kavranacak, ayıracak, parçalanacak, bozacak,<br />

incitecek, ihlal edecek, tecavüz edecek, karşı gelecek.<br />

акай-акай кæнын | akay-akay kænın | 1) sık sık bozmak, çiğnemek, feshetmek, nakzetmek,<br />

aksatmak, kırmak; 2) değmek, değinmek, dokunmak, kurcalamak, ilişmek, el sürmek, el<br />

koymak, ele geçirmek, zapt etmek, istila etmek, üstüne oturmak, sahip çıkmak, mal etmek,<br />

almak, yakalamak, bahsetmek, kavramak, ayırmak, parçalamak, bozmak, incitmek, ihlal<br />

etmek, tecavüz etmek, karşı gelmek.<br />

акайæг (акайджытæ) | akayæg | 1) bozan, çiğneyen, fesheden, nakzeden, aksatan, kıran;<br />

2) değen, değinen, dokunan, kurcalayan, ilişen, el süren, el koyan, ele geçiren, zapt eden,<br />

istila eden, üstüne oturan, sahip çıkan, mal eden, alan, yakalayan, bahseden, kavrayan,<br />

ayıran, parçalayan, bozan, inciten, ihlal eden, tecavüz eden, karşı gelen.<br />

акайæггаг (акайæггæгтæ) | akayæggag | 1) bozmalık, çiğnemelik, feshetmelik,<br />

nakzetmelik, aksatmalık, kırmalık; 2) değmelik, değinmelik, dokunmalık, kurcalamalık,<br />

ilişmelik, el sürmelik, el koymalık, ele geçirmelik, zapt etmelik, istila etmelik, üstüne<br />

121

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!