2_A-1

асылы уæвын (уын) | aşılı uævın | sulanmak, kesilmek, süt kesilmek, bozulmak, serum
haline gelmek; æхсыр асылы ис | æxşır aşlı iş | süt kesildi, süt suya döndü, süt ekşidi.
асынк кæнын | aşınk kænın | 1) dikmek, onarmak, yamalamak, tamir etmek, örmek;
çitmek, çiterek yapmak, yapmak, düzmek; 2) bağlı yapmak, delmek, toka takmak;
kendiliğinden patlamak.
асыpx кæнын | aşırx kænın | kırmızı yapmak; kızarmak, kırmızı renge boyamak,
kırmızılaşmak.
асыpx уæвын (уын) | aşırx uævın | kızarmak, al renkte olmak, allanmak.
асыффыт кæнын | aşıffıt kænın | fırlatıp atmak, savurup atmak, sessizce pırtlamak, ağır
ağır ekmek, kurnazca savurmak, yavaş yavaş gitmek, usul usul kaçmak, yavaşça savuşmak,
sessiz sedasız sıyrılmak, gizlice sıvışmak, uzağa kaymak; fark edilmeden bırakmak, ferleşmek;
dalıvermek, hırsızlamak.
асыффытт-асыффытт кæнын | aşıffıtt-aşıffıtt kænın | sık sık fırlatıp fırlatıp atmak, savurup
savurup atmak.
асыфц кæнын | aşıfs kænın | çıkarmak, sürükleyerek çıkarmak, yaka paça götürmek.
атабу кæнын | atabu kænın | tabu yapmak, dua etmek, yakarmak.
атав-атав кæнын | atav-atav kænın | sık sık ısıtıp-ısıtıp durmak.
атаваг | atavag | ısıttıran, ılıştıran.
атавæг (атавджытæ) | atavæg | ısıtan, ılıtan.
атавæггаг | atavæggag | ısıttırmalık, ılıtmalık.
атавæн | atavæn | ısıtılan, ılıtılan.
атавгæ | atavgæ | ısıtma, ılıtma.
атавд (атавдтытæ) | atavd | ısınmış, ılıtılmış.
атавинаг (атавдтытæ) | atavinag | ısıtılacak, ılıtacak.
атавизм | atavijm | atavizm, atacılık, gerileme.
aтaвын (атaвтон, атaвтaин, атaвдзынæн)| atavın | ısıtmak, ılıtmak.
aтaгъa | atağa | yoğun orman, balta girmemiş orman, balta değmemiş orman, ormanın en
sık yeri, fundalık, çalılık, sık çalılık, sık orman, koru.
aтaгъд | atağd | daha çabuk, tez, daha acele etmek, uçma, uçuş.
aтaгъд кæнын | atağd kænın | acele etmek, acele ettirmek, hızlandırmak, hızlanmak, hız
almak, hızı artmak, hız vermek, hızını artırmak, süratlendirmek, süratlenmek, süratini
artırmak, çabuklaşmak, çabuklaştırmak, daha çabuk yaptırmak, tezlemek, tez yapmak,
sıkıştırmak, ivmek, yürümek, yelmek, eşmek, ileri gitmek, tesri etmek, yaklaştırmak, adım
açmak.
aтaгъдaд | atağdad | hızlanma, hızlandırma, hızı artma, çabuklaşma, çabuklaştırma, daha
çabuk olma, süratlenme, süratlendirme, sürati artma, tesri, ivme; yerçekimi ivmesi.
aтaд (атæдтытæ) | atad | erimiş.
aтaдз-aтaдз кæнын | ataz-ataz kænın |
aтaдзaг | atazag |
aтaдзæг (атадзджытæ) | atazæg |
aтaдзæггaг (атадзæггæгтæ) | atazæggag |
aтaдзæн | atazæn |
aтaдзгæ | atazgæ |
aтaдзгæйæ | atazgæyæ |
aтaдзинаг (атадзинæгтæ) | atazinag |
aтaдзын (атaгътон, атaгътaин, атaдздзынæн) | atazın |
aтaинаг | atayinag | eriyecek, eriyik.
276