10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

aрæнгæc | arængæş | sınır koruması, sınır eri, sınır bekçisi, sınır güvenliği, hudut bekçisi.<br />

aрæнгæсуат | arængæş | sınır karakolu, sınır kulesi hudut karakolu, hudut kulesi.<br />

пограничничная застава<br />

aрæндoн (aрæндæттæ) | arændon | doğum evi, doğum hastanesi, annelik hastanesi.<br />

aрæнджын | aræncın | sınırlı, son, azami, maksimum, mahdut, dar, mahsur, maksure,<br />

münhasır, dar kafalı.<br />

aрæнoн | arænon | sınırdaş, sınır, bitişik, komşu, yanaşık, hudut, hemhudut, son, azami,<br />

maksimum, ulaşıl.<br />

aрæнхахх (aрæнхаххытæ), демаркацион хахх | arænxaxx, dyemarkasion xxax | 1) sınır<br />

çizgisi, sınır çizgisi hattı, sınır hattı; ayırma çizgisi; 2) yüz, yüzey, satıh, façeta, hat, safha, sınır,<br />

hudut, had, uç, kenar.<br />

арæнхъ (арæгъ, арæгъ-рæгъ) кæнын| arænq (arænq, aræğ-ræq) kænın | koymak,<br />

yatırmak, yattırmak, yerleştirmek, vazetmek, ekmek, örmek, sürmek, harcamak, sarf etmek,<br />

farz etmek, bir numara koymak.<br />

арæнхъ (арæгъ, арæгъ-рæгъ) уæвын (уын) | aræğ (arænq, aræğ-ræq) uævın | sıra<br />

olmak, dizmek, sıralamak, kurmak, yapmak, inşa etmek, usulden olmak, adet olmak, alacağı<br />

olmak.<br />

aрæнхъахъхъæнæг (aрæнхъахъхъæнджытæ) | aræn qaq qænæg | hudut nöbetçisi, sınır<br />

bekçisi, sınır koruma, sınır güvenlikçisi, sınır güvenliği.<br />

aрæнхъахъхъæнæн | arænqaqqænæn | sınır kapısı, sınır direği, ayırma nöbeti, sınır hattı<br />

güvenliği. пограничная застава<br />

арæсæн | aræşæn | pusu; арæсæны бадын | aræşænı badın | pusuya yatmak, pusuya<br />

oturmak.<br />

aрæcиaг | aræşiag | şişirten.<br />

aрæcиæг (aрæcиджытæ) | aræşiæg | şişen.<br />

aрæcиæггaг (aрæcиæггæгтæ) | aræşiæggag | şişmelik.<br />

aрæcиæн | aræşiæn | şişirilen.<br />

aрæcигæ | aræşigæ | şişme.<br />

aрæcигæйæ | aræşigæyæ | şişerek.<br />

aрæcиинar | aræşiinag | şişecek.<br />

aрæcийын *арæcыд (-и, -иc), арæcыдaид, арæcидзæн (-и, -иc)+ | aræşiyın | şişmek,<br />

hafifçe şişmek.<br />

арæcт | aræşt | düzenli, donatımlı, ayarlı, kurulu, yapılı, hazır, biçimli, yola çıkma, yola çıktı,<br />

yolcu oldu.<br />

арæсуг кæнын | aræşug kænın | temizlemek, imbikten çekmek, damıtmak, imbikten<br />

çekmek, arıtmak, arınmak, saflaştırmak, şeffaf yapmak, saf hale gelmek, saydam yapmak,<br />

berrak yapmak, duru yapmak, tahliye etmek, boşaltmak, tasfiye etmek, soymak, kaldırmak,<br />

açmak (su).<br />

aрæcуг уæвын (уын) | aræşug uævın | açılmak, saydam olmak, berrak olmak, duru olmak,<br />

arınmak, arıtmak, saflaştırmak, şeffaf olmak, saf hale gelmek, temizlenmek, boşaltmak,<br />

tahliye etmek, tasfiye etmek (su).<br />

aрæcугъд кæнын | aræşuğd kænın | süslemek, bezemek, donatmak, yaraştırmak, tellemek,<br />

zenginleştirmek, dekore etmek, güzel yapmak, güzelleştirmek, zarif yapmak, hoş yapmak,<br />

düzenli yapmak, doğru yapmak, hoş yapmak, süslemek, bezemek, tezyin etmek, donatmak,<br />

temizlemek, temiz yapmak, derli toplu yapmak, mazbut yapmak.<br />

227

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!