10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

адзуpæггаг | azuræggag | 1) konuşmalık, görüşmelik, söylemelik, bahsetmelik, demelik;<br />

anlatmalık, nutuk atmalık, sohbet etmelik, öykülemelik, hikâye etmelik, nakletmelik; 2)<br />

çağırmalık, seslenmelik, davet etmelik, celp etmelik, haber vermelik, bildirmelik, bilgi<br />

vermelik, malumat vermelik, rapor vermelik; 3) uyandırmalık, danışmalık, kaldırmalık,<br />

uyandırmalık, çıkarmalık, ortaya çıkarmalık, doğurmalık, tevlit etmelik, yapmalık, yaratmalık,<br />

ünlemelik, tıklamalık; neden olmalık, sebep olmalık, sebebiyet vermelik, yol açmalık;<br />

uğratmalık, müsebbibi olmalık, serdetmelik, eklemelik, ilave etmelik.<br />

адзуpæн | azuræn | 1) konuşulan, görüşülen, söylenilen, bahsedilen, denilen; anlatılan,<br />

nutuk atılan, sohbet edilen, öykülenen, hikâye edilen, nakledilen; 2) çağırılan, seslenilen,<br />

davet edilen, celp edilen, haber verilen, bildirilen, bilgi verilen, malumat verilen, rapor<br />

verilen; 3) uyandırılan, danışılan, kaldırılan, uyandırılan, çıkarılan, ortaya çıkarılan,<br />

doğurtulan, tevlit edilen, yapılan, yaratılan, ünlenilen, tıklanan; neden olunan, sebep olunan,<br />

sebebiyet verilen, yol açılan; uğratılan, müsebbibi olunan, serdedilen, eklenen, ilave edilen.<br />

адзуpгæ | azurgæ | 1) konuşma, görüşme, söyleme, bahsetme, deme; anlatma, nutuk atma,<br />

sohbet etme, öyküleme, hikâye etme, nakletme; 2) çağırma, seslenme, davet etme, celp<br />

etme, haber verme, bildirme, bilgi verme, malumat verme, rapor verme; 3) uyandırma,<br />

danışma, kaldırma, uyandırma, çıkarma, ortaya çıkarma, doğurma, tevlit etme, yapma,<br />

yaratma, çıkarma, ünleme, tıklama; neden olma, sebep olma, sebebiyet verme, yol açma;<br />

uğratma, müsebbibi olma, serdetme, ekleme, ilave etme.<br />

адзуpгæйæ | azurgæyæ | 1) konuşarak, görüşerek, söyleyerek, bahsederek, diyerek;<br />

anlatarak, nutuk atarak, sohbet ederek, öyküleyerek, hikâye ederek, naklederek; 2)<br />

çağırarak, seslenerek, davet ederek, celp ederek, haber vererek, bildirerek, bilgi vererek,<br />

malumat vererek, rapor vererek; 3) uyandırarak, danışarak, kaldırarak, uyandırarak,<br />

çıkararak, ortaya çıkararak, doğurarak, tevlit ederek, yaparak, yaratarak, ünlemek, tıklamak;<br />

neden olarak, sebep olarak, sebebiyet vererek, yol açarak; uğratarak, müsebbibi olarak,<br />

serdederek, ekleyerek, ilave ederek.<br />

адзуpинаг (адзуpинæгтæ) | azurinag | 1) konuşacak, görüşecek, söylenecek, bahsedecek,<br />

denecek; anlatacak, nutuk atacak, sohbet edecek, öykülenecek, hikâye edecek, nakledecek;<br />

2) çağıracak, seslenecek, davet edecek, celp edecek, haber verecek, bildirecek, bilgi verecek,<br />

malumat verecek, rapor verecek; 3) uyandıracak, danışacak, kaldıracak, uyandıracak,<br />

çıkaracak, ortaya çıkaracak, doğuracak, tevlit edecek, yapacak, yaratacak, ünlenecek,<br />

tıklanacak; neden olacak, sebep olacak, sebebiyet verecek, yol açacak; uğratacak, müsebbibi<br />

olacak, serdedecek, eklenecek, ilave edecek.<br />

адзуpын (адзыpдтoн, адзыpдтaин, адзуpдзынæн) | azurın | 1) konuşmak, görüşmek,<br />

söylemek, bahsetmek, demek; anlatmak, nutuk atmak, sohbet etmek, öykülemek, hikâye<br />

etmek, nakletmek; 2) çağırmak, seslenmek, davet etmek, celp etmek, haber vermek,<br />

bildirmek, bilgi vermek, malumat vermek, rapor vermek; 3) uyandırmak, danışmak,<br />

kaldırmak, uyandırmak, çıkarmak, ortaya çıkarmak, doğurmak, tevlit etmek, yapmak,<br />

yaratmak, ünlemek, tıklamak; neden olmak, sebep olmak, sebebiyet vermek, yol açmak;<br />

uğratmak, müsebbibi olmak, serdetmek, eklemek, ilave etmek.<br />

адзуццæг кæнын | azıguır kænın | ağız kavgası yapmak.<br />

адзыгуыp кæнын | azıguır kænın | toplamak, yığında toplamak, toparlamak, öbekleşmek,<br />

yığmak, yığdırmak, yığışmak, yığılmak, biriktirmek, çembere almak, guruplaşmak,<br />

guruplaştırmak, bir yere getirmek, bir araya getirmek, koleksiyon yapmak, devşirmek,<br />

derlemek, büzmek, dernek kurmak.<br />

адзыгуыp уæвын (уын) | azıguır uævın | toplanmak, toparlanmak, toplaşmak, çemberde<br />

toplanmak, gruplaşmak, yığışmak, yığılmak, kümeleşmek, öbekleşmek, bir araya gelmek,<br />

70

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!