10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ахсæдын (ахсæстон, ахсæстaин, ахсæддзынæн) | axşædın | 1) temizlemek, temizleyip<br />

durmak; savurmak; kontrol etmek, denetlemek, yoklamak, teftiş etmek; 2) kaldırmak, açmak;<br />

3) kırkmak; çırpmak, kesmek, budamak, ağaç kesmek.<br />

ахсæн | axşæn | 1) mide, işkembe, şirden, karın; geviş getiren hayvanların işkembesinin<br />

bölümlerinden her biri; iştah, istek, heves, dayanma, katlanma, kaldırma, 2) maya,<br />

mayalama, mayalanma, süt mayalama, peynir mayalama, hamin.<br />

ахсæндон (ахсæндæттæ) | axşændon | maya için kap, mayaya mahsus kap kacak; mide<br />

suyu.<br />

ахсæндзæг | axşænzæg | midecik, karıncık.<br />

ахсгæ | axşgæ |1) yakalama, tutma, avlama; ele geçirme, zapt etme, işgal etme;<br />

savsaklama, oyalama, geciktirme, eğleme, yavaşlatma; alıkoyma, durdurma, mani olma;<br />

önünü alma, önünü kesme; 2) tutuklama, hapis etme, tevkif etme, gözaltına alma, tutsak<br />

etme, esir alma; haczetme; eğlendirme; gözetme; 3) mayalama, mayalanma, beyaz peynire<br />

dönüşme; süt kesilme, kan tutma; pıhtılanma, pıhtılaşma (süt, kan).<br />

ахсгæйæ | axşgæyæ | 1) yakalayarak, tutarak, avlayarak; ele geçirerek, zapt ederek, işgal<br />

ederek; savsaklayarak, oyalayarak, geciktirerek, eğleyerek, yavaşlatarak; alıkoyarak,<br />

durdurarak, mani olarak; önünü alarak, önünü keserek; 2) tutuklayarak, hapis ederek, tevkif<br />

ederek, gözaltına alarak, tutsak ederek, esir alarak; haczederek; eğlendirerek; 3)<br />

mayalayarak, mayalanarak, beyaz peynire dönüşerek; süt kesilerek, kan tutarak; pıhtılanarak,<br />

pıhtılaşarak (süt, kan).<br />

ахсджиаг | axşciag | 1) iyi, en iyi, en iyisi, daha iyi, daha güzel, seçkin, elit; yüksek dereceler,<br />

mafevk; 2) önemli, en önemli, ciddi, büyük, temel, temel olan, baş, ana, asıl, esas, esasi,<br />

esaslı, başlıca, belli başlı, bazal, bazik; 3) lazım, lazım gelen, lüzumlu, icap eden, gerekli,<br />

gereken, elzem, zaruri, zorunlu, vacip, münasip, uygun, hak; 4) ehemmiyetli, mühim, becit; 5)<br />

sorumlu, mesul; 6) ağırbaşlı, vakur, kurumlu, kibirli; cesim; 7) şirin, sevimli, sevgili, sevecen,<br />

can, cana yakın, tatlı, hoş, içli, yakın, sıkı; kapatma; 8) unutulmaz, unutulmayacak; 9) dini,<br />

dinsel, aziz, kutsal, mukaddes; efdal; ахсджиаг балкарский | axşciag balkarşkiy | değişik<br />

biçim; хсджиаг фарста | axşciag farşta | önemli soru.<br />

ахсджиагдзинад | axşciagzinad | 1) iyilik, güzellik, seçkinlik, elitlik; derecelik, mafevklik; 2)<br />

önem, önemlilik, temkin, ciddilik, büyüklük, temellik, asıllık, esaslık, esasilik, belli başlılık; 3)<br />

lazımlık, lüzumluluk, icap edenlik, gereklilik, gerekenlik, elzemlik, zarurilik, zorunluluk,<br />

vaciplik, münasiplik, uygunluk; 4) ehemmiyet, ehemmiyetlilik, mühimlik, becitlik, umur; 5)<br />

sorumluluk, mesullük; 6) ağırbaşlılık, vakurluk, kurumluluk, kibirlilik; cesimlik; 7) şirinlik,<br />

sevimlilik, sevgililik, sevecenlik, candanlık, cana yakınlık, tatlılık, hoşluk, içlilik, yakınlık, sıkılık;<br />

kapatmalık; 8) unutulmazlık, unutulmamalık; 9) dinilik, dinsellik, azizlik, kutsallık,<br />

mukaddeslik.<br />

ахсидæг (ахсидджытæ) | axşidæg | 1) pişiren, haşlayan, kaynatan; kaynak yapan, metal<br />

tavlayan, metaa su veren, dayanıklı kılan, sağlamlaştıran (metal); 2) kaynaşan; 3) cerrahî<br />

âletleri kaynatan; 4) bir arada olan, yapışık olan, birbirine yapışan.<br />

ахсидæггаг (ахсидæггæгтæ) | axşidæggag | 1) pişirmelik, haşlamalık, kaynatmalık; kaynak<br />

yapmalık, metal tavlamalık, metaa su vermelik, dayanıklı kılmalık, sağlamlaştırmalık (metal);<br />

2) kaynaşmalık; 3) cerrahî âletleri kaynatmalık; 4) bir arada olmalık, yapışık olmalık, birbirine<br />

yapışmalık, çatık olmalık.<br />

ахсидæн | axşidæn | 1) pişirilen, haşlanılan, kaynatılan; kaynak yapılan, metal tavlanılan,<br />

metaa su verilen, dayanıklı kılınan, sağlamlaştırılan (metal); 2) kaynaşılan; 3) cerrahî âletleri<br />

kaynatılan; 4) bir arada olunan, yapışık olunan, birbirine yapışılan, çatık olunan.<br />

348

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!