10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yuvarlanmak, inmek, yeri öpmek, yıkılmak; 2) arkaya devrilmek, üzerine düşmek, yalanla<br />

yüzleşmek; yatağa düşmek, ölmek.<br />

ауæлгoммæгæнæг (ауæлгoммæгæнджытæ) | auælgommægænæg | deviren, arka üstü<br />

gelen, arkası üstü düşen, alaşağı een, yatağa düşüren, bayıltan.<br />

ауæлгoммæгæнæггаг (ауæлгoммæгæнджытæ) | auælgommægænæggag | devirmelik,<br />

arka üstü gelmelik, arkası üstü düşmelik, alaşağı etmelik, yatağa düşürmelik, bayıltmalık.<br />

ауæлдaй кæнын | auælday kænın | 1) gereksiz yapmak, lüzumsuz etmek, gereksiz kılmak;<br />

2) bırakmak, ayrılmak; fazlalık olarak artırmak, arttırtmak, artık yapmak, bırakmak,<br />

vazgeçmek; хи ауæлдай кæнын | xi auælday kænın | kendi feda etmek, kendini kurban<br />

etmek, kendini ithaf etmek, kendini fazlalık olarak görmek.<br />

ауæлдaй уæвын (уын) | auælday uævın | gereksiz olmak, fazla olmak, artan olmak, artık<br />

olmak, artırmak, ayrılmak, kopmak, sıyrılmak.<br />

ауæлдæp кæнын | auældær kænın | kaldırmak, kalkmak, daha yukarı kaldırmak,<br />

yükseltmek, yükselmek, daha yükselmek, yüceltmek, çıkmak, çıkarmak, tırmanmak, çekmek,<br />

yukarı hareket ettirmek, yukarı doğru hareket ettirmek, yerini değiştirmek, yerini yukarı<br />

doğru değiştirmek, almak, yukarı almak, yukarı nakletmek, ertelemek, kopmak, binmek;<br />

artmak, artırmak, çoğalmak, doğmak; uyandırmak, cesaretlendirmek, şahlandırmak,<br />

üstesinden gelmek, hakkından gelmek, başarmak, becermek, yapabilmek, kopmak,<br />

dolaşmak, devinmek, ayırması için karşına çıkmak, havalanmak, uçmak, ayaklanmak, isyan<br />

etmek, isyan çıkarmak, kabarmak, mayalanmak.<br />

ауæнгæл кæнын | auængæl kænın | nefret etmek, kin yapmak, karşı durmak, iğrenç<br />

yapmak, pis etmek, nahoş kılmak.<br />

ауæнгæл уæвын (уын) | auængæl uævın | nefret etmek, nefret dolu olmak, kini olmak,<br />

iğrenç olmak, pis olmak, nahoş kılmak, karşı olmak, hasta olmak.<br />

ауæнгтæ кæнын | auængtæ kænın | bölmek, parçalamak, parçalara ayırmak.<br />

ауæнгтæ уæвын (уын) | auængtæ uævın | bölünmek, parçalanmak, parçalara ayrılmak,<br />

ayrılmak.<br />

ауæндaг | auændag | cesaret ettirten, cesaret buldurtan, cüret ettirten, cüretkâr yaptırtan,<br />

cüretkâr oldurtan.<br />

ауæндæг (ауæндджытæ) | auændæg | cesaret eden, cesaret bulan, cüret eden, cüretkâr,<br />

cüretkâr olan.<br />

ауæндæггaг | auændæggag | cesaret etmelik, cesaret bulmalık, cüret etmelik, cüretkâr<br />

olmalık.<br />

ауæндæн | auændæn | cesaret edilen, cesaret bulunan, cüret edilen, cüretkâr olunan.<br />

ауæндгæ | auændgæ | cesaret etme, cesaret bulma, cüret etme, cüretkâr olma.<br />

ауæндгæйæ | auændgæyæ | cesaret ederek, cesaret bularak, cüret ederek, cüretkâr<br />

olarak.<br />

ауæндинаг| auændinag | cesaret edecek, cesaret bulacak, cüret edecek, cüretkâr olacak.<br />

ауæндын (ауæндыдтæн, ауæндыдaин, ауæнддзынæн) | auændın | cesaret etmek,<br />

cesaret bulmak, cüret etmek, cüretkâr olmak, göze almak, haddini bilmek, kıyışmak,<br />

kalkışmak.<br />

ауæpæx кæнын | auæræx kænın | genişletmek, geniş yapmak, ferahlatmak, ferah yapmak,<br />

bol etmek, bollaştırmak, engin kılmak, büyütmek, artırmak, yaymak, genişletmesi için<br />

uğraşmak, ayrı hareket ettirmek, açmak, aralamak, yarmak, yararak yol açmak.<br />

ауæpæx уæвын (уын) | auæræx uævın | genişlemek, genlileşmek, geniş olmak,<br />

ferahlamak, ferah olmak, bol olmak, bollaşmak, engin olmak, artmak uzatmak, ayrı hareket<br />

etmek, büyümek, açılmak, serilmek.<br />

296

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!