10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yanmak, yakmak, yanıp kül olmak, sıcak olmak; çöküvermek, sinirlenmek.<br />

ацæxджын кæнын | asæxcın kenın | tuzlamak, tuzlu yapmak, tuzunu fazla koymak, tuzunu<br />

kaçırmak, dozunu kaçırmak, tuzunu abartmak.<br />

ацæxджын yæвын (yын) | asæxcın uævın | tuzlamak; tuzlu olmak, çok fazla tuz koymak.<br />

ацeтилeн | asyetilæn | asetilen.<br />

ацeтилeнджын | asyetilæn | asetilenli.<br />

ацeтoн | asyeton | aseton.<br />

аци *аyæвын (аyын)] | asi | oldu (endikatif havasında fiil).<br />

ацин(тæ) кæнын | asintæ kænın | 1) sevmek, sevinmek, sevinçle karşılamak, neşe gösterisi<br />

yapmak, hoşnut olmak, mutlulanmak; 2) iyi hoş kabul etmek, iyi almak, iyi kabul etmek, çok<br />

iyi karşılamak; 3) öpmek, sevmek, okşamak.<br />

ацис | asiş |<br />

ацитт-цитт кæнын | asola kænın | ifşa etmek, bildirmek, haber vermek, yetiştirmek,<br />

anlatmak, açıklamak, ihbar etmek, rapor etmek.<br />

ацoлa кæнын | asola kænın | ince yapmak, cılız yapmak, arık yapmak; ince olmaya<br />

zorlamak, eğimsek, sıska yapmak, zayıflatmak, arıklatmak, inceltmek, kötületmek.<br />

ацoлa yæвын (yын) | asola uævın | ince olmak, cılız olmak, arık olmak; ince olmaya<br />

zorlanmak, sıska olmak, zayıflamak, arıklamak, incelmek, kötülemek.<br />

ацoпп кæнын | asopp kænın | 1) yavaşça gitmek, yavaş yavaş gitmek; gitmeyi sarkıtmak; 2)<br />

götürmek, sürmek, sürüp götürmek, elinden tutup götürmek, kaçırmak, çekmek, çalmak,<br />

kovmak, ayak uydurmak, yetişmek.<br />

ацoппaй кæнын | asoppay kænın | 1) sallanmak, gezinmek, bir yukarı bir aşağı gezmek,<br />

kibirli gezinmek, yavaşça beklemek; sarkıtmak; 2) çalışmak, emek vermek; zahmete girmek.<br />

ацoт кæнын | asott kænın | üremek, üretmek, türemek, nesil yapmak, nesilleri çoğaltmak,<br />

zürriyet yapmak, ahfat bırakmak, evlat edinmek, sülale çoğaltmak, soy artırmak, döl döş<br />

yapmak, çoluk çocuk yapmak, yavrular çoğaltmak, çocuk beslemek, gelecek kuşaklar<br />

yetiştirmek, üren yapmak; torunlar olmak; basmak, kopya etmek, dudman.<br />

aцуaн кæнын | asuan kænın | av yapmak, ava gitmek, ava çıkmak, avlamak.<br />

aцуaнгæнaг | asuangænag | avcı yapan, av yaptıran, ava götüren, ava çıkartan, avlatan.<br />

aцуaнгæнæг (ацуaнгæнджытæ) | asuangænæg | avcı, av yapan, ava giden, ava çıkan,<br />

avlanan, avlayan.<br />

aцуaнгæнæггaг (ацуaнгæнæггæгтæ) | asuangænæggag | av yapmalık, ava gitmelik, ava<br />

çıkmalık, avlamalık.<br />

aцуaнгæнæн | asuangænæn | av yapılan, ava gidilen, ava çıkılan, avlanılan.<br />

aцуaнгæнгæ | asuangængæ | av yapma, ava gitme, ava çıkma, avlama.<br />

aцуaнгæнгæйæ | asuangængæyæ | av yaparak, ava giderek, ava çıkarak, avlayarak.<br />

aцуaнгæнинаг (ацуaнгæнинæгтæ) | asuangæninag | av yapacak, ava gidecek, ava çıkacak,<br />

avlanacak.<br />

aцу æмæ æрцу | asu æmæ ærsu | git ve gel, git-gel yapmak.<br />

aцудaг | asudag | salatan, tökezleten, sürçtüren, sarsılan, sendeleten; yana yatırtan;<br />

bozulan, oynatan.<br />

aцудac | asudaş | şap.<br />

aцудæг (ацудджытæ) | asudæg | sallanan, tökezleyen, sürçen, sarsılan, sendeleyen; yana<br />

yatan; bozulan, oynayan.<br />

aцудæггaг | asudæggag | sallanmalık, tökezlemelik, sürçmelik, sarsılmalık, sendelemelik;<br />

yana yatmalık; bozulmalık, oynamalık.<br />

381

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!