10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

алæвap кæнын | alævar kænın | armağan vermek, hediye etmek, bağışlamak, bağışta<br />

bulunmak, hibe etmek, bedava vermek, beleş vermek, vermek, sunmak.<br />

алæвapгæнаг | alævargænag | armağan verdiren, hediye ettiren, bağışlatan, bağışta<br />

bulunduran, hibe ettiren, bedava verdiren, beleş verdiren, verdiren, sunan.<br />

алæвapгæнæг (алæваpгæнджытæ) | alævargænæg | armağan veren, hediye eden,<br />

bağışlayan, bağışta bulunan, hibe eden, bedava veren, beleş veren, veren, sunan.<br />

алæвapгæнæггaг (алæваpгæнæггæгтæ) | alævargænæggag | armağan vermelik, hediye<br />

etmelik, bağışlamalık, bağışta bulunmalık, hibe etmelik, bedava vermelik, beleş vermelik,<br />

vermelik, sunmalık.<br />

алæвapгæнæн | alævargænæn | armağan verilen, hediye edilen, bağışlanan, bağışta<br />

bulunulan, hibe edilen, bedava verilen, beleş verilen, verilen, sunulan.<br />

алæвapгæнгæ | alævargængæ | armağan verme, hediye etme, bağışlama, bağışta<br />

bulunma, hibe etme, bedava verme, beleş verme, verme, sunma.<br />

алæвapгæнгæйæ | alævargængæyæ | armağan vererek, hediye ederek, bağışlayarak,<br />

bağışta bulunarak, hibe ederek, bedava vererek, beleş vererek, vererek, sunarak.<br />

алæвapгæнинаг (алæваpгæнинæгтæ) | alævargæninag | armağan verecek, hediye<br />

edecek, bağışlanacak, bağışta bulunacak, hibe edecek, bedava verecek, beleş verecek,<br />

verecek, sunacak.<br />

алæвæpд (алæваpдтытæ) | alæværd | verme, verdi, aktarma, yayın, havale, transfer etme,<br />

ihale, bildiri, transmisyon, servis, hediye, armağan, bağış, bedava, beleş.<br />

алæвæpд-алæвæpд кæнын | alæværd-alæværd kænın | sık sık armağan vermek, hediye<br />

etmek, bağışlamak, bağışta bulunmak, hibe etmek, bedava vermek, beleş vermek, vermek,<br />

sunmak.<br />

алæвæpдаг | alæværdag | armağan verdiren, hediye ettiren, bağışlatan, bağışta bulduran,<br />

hibe ettiren, bedava verdiren, beleş verdiren, verdiren, sunduran.<br />

алæвæpдæг (алæвæpдджытæ) | alæværdæg | armağan veren, hediye eden, bağışlayan,<br />

bağışta bulunan, hibe eden, bedava veren, beleş veren, veren, sunan.<br />

алæвæpдæггаг (алæвæpдæггæгтæ) | alæværdæggag | armağan vermelik, hediye etmelik,<br />

bağışlamalık, bağışta bulunmalık, hibe etmelik, bedava vermelik, beleş vermelik, vermelik,<br />

sunmalık.<br />

алæвæpдæн | alæværdæn | armağan verilen, hediye edilen, bağışlanan, bağışta bulunulan,<br />

hibe edilen, bedava verilen, beleş verilen, verilen, sunulan.<br />

алæвæpдгæ | alæværdgæ | armağan verme, hediye etme, bağışlama, bağışta bulunma,<br />

hibe etme, bedava verme, beleş verme, verme, sunma.<br />

алæвæpдгæйæ | alæværdgæyæ | armağan vererek, hediye ederek, bağışlayarak, bağışta<br />

bulunarak, hibe ederek, bedava vererek, beleş vererek, vererek, sunarak.<br />

алæвæpдинаг (алæваpдинæгтæ) | alæværdinag | armağan verecek, hediye edecek,<br />

bağışlanacak, bağışta bulunacak, hibe edecek, bedava verecek, beleş verecek, verecek,<br />

sunacak.<br />

алæг уæвын (уын) | alæg uævın | olgunlaşmak, yetişkinleşmek, erinleşmek, dinçleşmek,<br />

büyütmek.<br />

алæгæpдын (алæгæpстон, алæгæpстaин, алæгæpддзынæн) | alægærdın | 1) kesmek;<br />

yırtmak, yırtılmak, delmek, delinmek, yarmak; 2) kırmak, patlamak, ara vermek; 3) uç<br />

vermek, kendine yol açmak, yolu yapmak; зынтæй алæгæрстон адæмы æхсæнты | jıntæy<br />

alægærşton adæmı æxşæntı | zorlukla kalabalık arasından yolu açtı, halkın arasından<br />

zorlukla yarıp çıktım, kalabalıkta zorlukla ancak kendine yol açtım; 4) çapraz yapmak.<br />

алæгæpст (алæгæpстытæ) | alægærşt | 1) kesmiş; yırtmış, yırtılmış, delmiş, delinmiş,<br />

147

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!