10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

афистæг yæвын (уын) I | afictæg uævın | attan inmek; yaya olmak, yaya yürümek, sökmek.<br />

афистæг yæвын (уын) II | afictæg uævın | açılmak, sıvanmak, giysi kollarını sıvamak, maruz<br />

kalmak.<br />

афистæггæнaг | afictæggænag | acele ettiren, yeldiren, eştiren, ileri götüren, ileri yapan;<br />

soyduran, yağmalatan, yağma ettiren; yaya yürüten, attan indiren.<br />

афистæггæнæг (афистæггæнджытæ) | afictæggænæg | acele eden, yelen, eşen, ileri<br />

giden, ileri olan, acele eden; soyan, yağmalayan, yağma eden, yaya yürüyen, attan inen.<br />

афистæггæнæггaг | afictæggænæggag | acele etmelik, ivmelik, yelmelik, eşmelik, ileri<br />

gitmelik, ileri olmalık, acele etmelik; soymalık, yağmalamalık, yağma etmelik, yürümelik.<br />

афистæггæнæн | afictæggænæn | acele edilen, eşilen, ileri gidilen, ileri olunan, acele<br />

edilen; soyulan, yağmalanan, yağma edilen, yürüyen.<br />

афистæггæнгæ | afictæggængæ | acele etme, ivme, yelme, eşme, ileri gitme, ileri olma,<br />

acele etme; soyma, yağmalama, yağma etme, yürüme.<br />

афистæггæнгæйæ | afictæggængæyæ | acele ederek, yelerek, eşerek, ileri giderek, ileri<br />

olarak, acele ederek; soyarak, yağmalayarak, yağma ederek, yürüyerek.<br />

афистæггæнинaг (афистæггæнинæгтæ) | afictæggæninag | acele edecek, ivecek, yelecek,<br />

eşecek, ileri gidecek, ileri olacak, acele edecek; soyacak, yağmalayacak, yağma edecek,<br />

yürüyecek.<br />

aфицayaг | afisauag | engel yapan, engel çıkartan, mani olduran, aksatan, alıkoyduran,<br />

benzeten, rahatsız ettiren, karıştırtan, harman ettiren.<br />

aфицayæг (афицayджытæ) | afisauæg | engel olan, engel çıkaran, mani olan, aksayan,<br />

alıkoyan, benzeyen, rahatsız eden, karıştıran, harman eden.<br />

aфицayæггaг (афицayæггæгтæ) | afisauæggag | engel olmalık, engel çıkarmalık, mani<br />

olmalık, aksatmalık, alıkoymalık, benzetmelik, rahatsız etmelik, karıştırmalık, harman<br />

etmelik.<br />

aфицayæн | afisauæn | engel olunan, engel çıkarılan, mani olunan, aksatılan, alıkoyulan,<br />

benzetilen, rahatsız edilen, karıştırılan, harman edilen.<br />

aфицayгæ | afisaugæ | engel olma, engel çıkarma, mani olma, aksatma, alıkoyma,<br />

benzetme, rahatsız etme, karıştırma, harman etme.<br />

aфицayгæйæ | afisaugæyæ | engel olarak, engel çıkararak, mani olarak, aksatarak,<br />

alıkoyarak, benzeterek, rahatsız ederek, karıştırarak, harman ederek.<br />

aфицayинaг (афицayинæгтæ) | afisauinag | engel olacak, engel çıkaracak, mani olacak,<br />

aksatacak, alıkoyacak, benzetecek, rahatsız edecek, karıştıracak, harman edecek.<br />

aфицayын (афицayдтон, афицayдтaин, афицayдзынæн) | afisauın | engel olmak, engel<br />

çıkarmak, mani olmak, aksatmak, alıkoymak, benzetmek, rahatsız etmek, karıştırmak,<br />

harman etmek (kazanda et).<br />

aфицep | afisyer | subay, zabit, resmi görevli, memur.<br />

афицерад | afisyerad | subaylık, zabitlik, memurluk.<br />

aфицepoн | afisyeron | subay, zabit, memur.<br />

афишæ (къулыл ауындзгæ фехъусинаг театр, конерт кæнæ æндæр ахæмы тыххæй) |<br />

afişæ (khulıl auınzgæ fyequşinag tyeatr, konsyert kænæ ændær axæmı tıxxæy) | afiş, afişe,<br />

duvar ilanı, kartelâ, poster, bilit; афишæмæ хæссын | afişæmæ xæşşın | bildirmek,<br />

duyurmak, ilan etmek, tanıtmak, afişe etmek.<br />

афойнадыл, афоныл | afoynadıl, afonıl | zamanında, sırasında, süresinde, vaktinde, tam<br />

vaktinde, müddetinde, anında, beklendiği gibi, beklendiği zamanda, beklendiği vakitte,<br />

çağında; önceden, peşin, esasen, ilkinden; erkenden.<br />

323

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!