2_A-1

авиаконструктор (хæдтæхджытæ аразæг) | aviakonştuktor (xædtæxcıtæ arajæg) | hava
aracı tasarımcısı.
авиакъола | аviаkholа |
авиалини | avialini | havayolu taşımacılığı.
авиаматкæ | аviаmаtkæ | havacılık. авиаматка.
aвиамотор (авиацион мотор) | aviamotor | hava aracı motoru, havacılık motoru, uçak
motoru.
авиамотораразынад | aviamotorarajınad | hava aracı motor üretimi.
авианосец | avianoşyes | uçak gemisi.
авиапарк | aviapark | hava aracı deposu.
авиапост (авиацион пост) | aviapost | hava postası, havacılık postası.
авиапромышленность (авиацион промышленность) | aviapomışlyennoşth | hava aracı
sanayisi, havacılık sanayisi.
авиаскъола | aviaşkhola | havacılık okulu.
авиатехник | aviatyexnik | hava aracı teknisyeni.
авиатехникoн | aviatyexnikon | hava aracı teknisyeni.
авиатор | aviator | pilot.
авиатранспорт | aviatranşport | hava ulaşımı.
авиатранспортон | aviatranşporton | hava nakliyat, hava kargo.
авиаци | aviasi | hava aracı; havacı; граждайнаг авиаци | grajdaynag aviasi | sivil hava
aracı; бомбæкалæг авиаци | bombækalæg aviasi | hava aracını bombalamak; штурмон
авиаци | şturmon aviasi | hava aracına aniden saldır; сгарæг авиаци | şgaræg aviasi |
hava aracını araştırmak.
авиацион | aviasion | havacılık; авиацион завод | aviasion javod | havacılık fabrikası;
авиацион базæ | aviasion bajæ | havacılık.
авиаскъола | aviaşkhola | hava okulu, havacılık okulu.
авидауц | аvidаus | çirkinleşme; bir türle mahrum etme.
авидауц кæнын | avidaus kænın | çirkinleştirmek; bir türle mahrum etmek.
авидауц уæвын (уын) | avidaus uævın | bir türü kaybetmek, görünüş, çirkin olmak.
авнaл-авнaл кæнын | avnal-ævnal kænın | 1) sık sık dokunmak, dokunulmak, dokunup
geçmek, değmek, değinmek, temas etmek, ilişmek, ellemek, el sürmek, duygulandırmak;
ustalık etmek, mütehassıs etmek; 2) tutmak, temas etmek, germek, massetmek; 3) sarmak,
sarılmak, kucaklamak, kuşatmak, kaplamak, kapsamak, almak, içine almak, yakalamak, zarar
vermek, bozmak, harcamak, kullanmak, peyda olmak, belirmek, husule gelmek,
heyecanlandırmak, kuşatmak, çevirmek, bürünmek, yayılmak, şamil olmak, teşmil etmek,
çekmek, çeke çeke söylemek, ağır ağır söylemek, uzatmak, sürüncemede bırakmak, yaşamak,
haşlamak.
авнaлaг | avnalag | 1) dokunduran, dokunup geçen, değdiren, değdiren, temas ettiren,
iliştiren, elleten, el sürdüren, duygulandırtan; ustalık ettiren, mütehassıs ettiren; 2) tutturan,
temas ettiren, gerdiren, massettiren; 3) sardıran, kucaklatan, kuşatan, kaplatan, kapsatan,
aldıran, içine aldıran, yakalatan, zarar verdiren, bozduran, harcatan, kullandıran, belirten,
husule getirten, heyecanlandıran, kuşatan, çevirten, büründüren, yayıştan, şamil olan, teşmil
ettiren, çektiren, çeke çeke söyleten, ağır ağır söyleten, uzatan, sürüncemede bıraktıran,
yaşatan, haşlatan.
авнaлæг (авнaлджытæ) | avnalæg | 1) dokunan, dokunup geçen, değen, değinen, temas
eden, ilişen, elleyen, el süren, duygulandıran; ustalık eden, mütehassıs eden; 2) tutan, temas
eden, geren, masseden; 3) saran, kucaklayan, kuşatan, kaplayan, kapsayan, alan, içine alan,
37