2_A-1

асиpын (асиpдтон, асиpдтaин, асиpдзынæн) | aşirın | folklor oyununda “şirge” yürüyüşü
yapmak, dans etme şekli; dansa başlama yürüyüşü, oynamak, raks etmek.
аскeт | aşkyet | çileci, tevkif, tutuklama, hapis, çileci, dünya zevklerinden çekilmiş, zahit.
аскетизм | aşkyetijm |çilecilik, riyazet, takva.
аскъaуын | aşkhayın| 1. yutmak, yuvarlamak; 2) yiyip bitirmek, tıkınmak, zıkkımlanmak.
аскъæp-аскъæp кæнын | aşkhær-aşkhær kænın | sık sık bırakmak, koyuvermek, yol
vermek, salıvermek, salmak; çıkarmak, boşaltmak, geçirmek, sürmek, düşürmek,
genişletmek; damıtmak, imbikten çekmek; mezun etmek, izin vermek; koşturmak, dehlemek,
dürtmek, haylamak, haydalamak, kovmak, kovalamak, kovalamaya başlamak, acele ettirmek;
gitmek.
аскъæpаг | aşkhærag | bıraktıran, koyuverdiren, yol verdiren, salıverdiren, saldıran;
çıkartan, boşaltan, geçirten, sürdüren, düşürten, genişleten; damıtan, imbikten çektiren;
mezun ettiren, izin verdiren; koşturtan, dehleyen, dürten, haylayan, haydalatan, kovduran,
kovalatan, acele ettiren.
аскъæpæг (аскъæpджытæ) | aşkhæræg | bırakan, koyuveren, yol veren, salıveren, salan;
çıkaran, boşaltan, geçiren, süren, düşüren, genişleten; damıtan, imbikten çeken; mezun
eden, izin veren; koşturan, dehleyen, dürten, haylayan, haydalayan, kovan, kovalayan, acele
ettiren.
аскъæpæггаг (аскъæpæггæгтæ) | aşkhæræggag | bırakmalık, koyuvermelik, yol vermelik,
salıvermelik, salmalık; çıkarmalık, boşaltmalık, geçirmelik, sürmelik, düşürmelik,
genişletmelik; damıtmalık, imbikten çekmelik; mezun etmelik, izin vermelik; koşturmalık,
dehlemelik, dürtmelik, haylamalık, haydalamalık, kovmalık, kovalamalık, acele ettirmelik.
аскъæpæн | aşkhæræn | bırakılan, koyuverilen, yol verilen, salıverilen, salınan; çıkarılan,
boşaltılan, geçirilen, sürülen, düşürülen, genişletilen; damıtılan, imbikten çekilen; mezun
edilen, izin verilen; koşturulan, deflenen, dürtülen, haydalanan, kovalanan, kovalanan, acele
ettirilen.
аскъæpгæ | aşkhærgæ | bırakma, koyuverme, yol verme, salıverme, salma; çıkarma,
boşaltma, geçirme, sürme, düşürme, genişletme; damıtma, imbikten çekme; mezun etme,
izin verme; koşturma, dehleme, dürtme, haylama, haydalama, kovma, kovalama, acele
ettirme.
аскъæpгæйæ | aşkhærgæyæ | bırakarak, koyuvererek, yol vererek, salıvererek, salarak;
çıkararak, boşaltarak, geçirerek, sürerek, düşürerek, genişleterek; damıtarak, imbikten
çekerek; mezun ederek, izin vererek; koşturarak, dehleyerek, dürterek, haylayarak,
haydalayarak, kovarak, kovalayarak, acele ettirerek.
аскъæpд (аскъæpдтытæ) | aşkhærd | bırakmış, koyuvermiş, yol vermiş, salıvermiş, salmış;
çıkarmış, boşaltmış, geçirmiş, sürmüş, düşürmüş, genişletmiş; damıtmış, imbikten çekmiş;
mezun etmiş, izin vermiş; koşturmuş, dehlemiş, dürtmüş, haylamış, haydalamış, kovmuş,
kovalamış, acele ettirmiş.
аскъæpинаг (аскъæpинæгтæ) | aşkhærinag | bırakacak, koyuverecek, yol verecek,
salıverecek, salacak; çıkaracak, boşaltacak, geçirecek, sürecek, düşürecek, genişletecek;
damıtacak, imbikten çekecek; mezun edecek, izin verecek; koşturacak, dehleyecek, dürtecek,
haylayacak, haydalayacak, kovacak, kovalayacak, kovalamaya başlayacak, acele ettirecek.
аскъæpын (аскъæpдтон, аскъæpдтaин, аскъæpдзынæн) | aşkhærın | 1) bırakmak,
koyuvermek, yol vermek, salıvermek, salmak; çıkarmak, boşaltmak, geçirmek, sürmek,
düşürmek, genişletmek; damıtmak, imbikten çekmek; mezun etmek, izin vermek; 2)
koşturmak, dehlemek, dürtmek, haylamak, haydalamak, kovmak, kovalamak, kovalamaya
başlamak, acele ettirmek; gitmek; 3) başlamak, başvurmak.
260