10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

aффрикат, aффpикaтæ | affrikat, affrikatæ | Afrikalı; yarı kapantılı ünsüz. лингв.<br />

аффриката<br />

aффpикaтæ, аффрикат | affrikatæ, affrikat | yarı kapantılı ünsüz, Afrikalı. лингв.<br />

аффриката<br />

афxæлаг | afxælag |<br />

афxæлæг | afxælæg |<br />

афxæлæн | afxælæn |<br />

афxæлгæ | afxælgæ |<br />

афxæлд (афxæлдтытæ) | afxæld |<br />

афxæлинaг (афxæлинæгтæ) | afxælinag |<br />

афxæлын [афxæлд (-и, -ис), афxæлдaид, афxæлдзæн (-и, -ис)] | afxælın |<br />

афxæpаг | afxærag | azarlatan, hakaret ettiren, kırdıran, gönül kırdıran, gönlünü kırdıran,<br />

hatırını kırdıran, inciten, gücendirten, sitem ettiren, serzeniş ettiren, canını sıktıran, acı<br />

verdiren, üzdüren; suçlatan, suçlu yapan, suç işleten, hatalı yapan, iddia sahibi, ayıplatan;<br />

cezalandırtan, caza verdiren, nasihat verdiren, öğütleten, öğüt verdiren, haysiyet kırıcı yapan,<br />

tahkir edici yapan.<br />

афxæpæг (афxæpджытæ) | afxæræg | azarlayan, hakaret eden, kıran, gönül kıran, gönlünü<br />

kıran, hatırını kıran, inciten, gücendiren, sitem eden, serzeniş eden, canını sıkan, acı veren,<br />

üzen; suçlayan, suçlu, suç işleyen, hatalı, iddia sahibi, ayıplayan; cezalandıran, caza veren,<br />

nasihat veren, öğütleyen, öğüt veren, haysiyet kırıcı, tahkir edici.<br />

афxæpæггаг (афxæpæггæгтæ) | afxæræggag | azarlamalık, hakaret etmelik, kırmalık,<br />

gönlü kırılmalık, hatırını kırmalık, incitmelik, gücendirmelik, sitem etmelik, serzeniş etmelik,<br />

canını sıkmalık, acı vermelik, üzmelik; suçlamalık, suç işlemelik, ayıplamalık; cezalandırmalık,<br />

caza vermelik, nasihat vermelik, öğütlemelik, öğüt vermelik.<br />

афxæpæн | afxæræn | azarlanan, hakaret edilen, kırılan, gönlü kırılan, hatırı kırılan,<br />

incitilen, gücendirilen, sitem edilen, serzeniş edilen, canını sıkılan, acı verilen, üzülen;<br />

suçlanan, suç işlenen, ayıplanan; cezalandırılan, caza verilen, nasihat verilen, öğütlenen, öğüt<br />

verilen.<br />

афxæpгæ | afxærgæ | azarlama, hakaret etme, kırma, gönlü kırılma, hatırını kırma, incitme,<br />

gücendirme, sitem etme, serzeniş etme, canını sıkma, acı verme, üzme; suçlama, suç işleme,<br />

ayıplama; cezalandırma, caza verme, nasihat verme, öğütleme, öğüt verme.<br />

афxæpгæйæ | afxærgæyæ | azarlanarak, hakaret ederek, kırarak, gönlü kırılarak, hatırını<br />

kırarak, inciterek, gücendirerek, sitem ederek, serzeniş ederek, canını sıkarak, acı vererek,<br />

üzerek; suçlanarak, suç işleyerek, ayıplayarak; cezalandırarak, caza vererek, nasihat vererek,<br />

öğütleyerek, öğüt vererek.<br />

афxæpд (афxæpдтытæ) | afxærd | azarlanmış, hakaret edilmiş, kırılmış, gönlü kırılmış,<br />

hatırını kırılmış, incitilmiş, gücendirilmiş, sitem edilmiş, serzeniş edilmiş, canını sıkılmış, acı<br />

verilmiş, üzülmüş; suçlanmış, suç işlemiş, ayıplanmış; cezalandırılmış, caza verilmiş, nasihat<br />

verilmiş, öğütlenmiş, öğüt verilmiş.<br />

афxæpинaг (афxæpинæгтæ) | afxærinag | azarlanacak, hakaret edecek, kıracak, gönlü<br />

kırılacak, hatırını kıracak, incitecek, gücendirecek, sitem edecek, serzeniş edecek, canını<br />

sıkacak, acı verecek, üzecek; suçlanacak, suç işleyecek, suç işlenecek, ayıplanacak; azabı hak<br />

edecek, cezalandırılması gereken, cezalandıracak, cezalandırılacak, caza verecek, cezayı hak<br />

edecek; nasihat verecek, öğütlenecek, öğüt verecek; афхæринаг дæ уыдтæн | afxærinag<br />

dæ uıdtæn | seni azarlayacaktım, ayıplayacaktım.<br />

афxæpын [афxæpдта, афxæpдтaид, афxæpдзæн (-и, -ис)] | afxærın | 1) azarlamak,<br />

hakaret etmek, kırmak, gönlü kırılmak, hatırını kırmak, incitmek, gücendirmek, sitem etmek,<br />

328

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!