10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

амондæнхъæл | amondænqæl | mutluluk sanma, şans umma, talih ümit etme.<br />

амондгуp | amondgur | “mutluluk başvurusu”, mutluluk isteme, talih bekleme, şans umma,<br />

ayartılma, arzulama. «проситель счастья» (о женихе, просящем руку девушки).<br />

амонддæттаг | amonddættag | şans dağıtan, şans verdiren, şans taşıtan, mutluluk<br />

verdiren, mutluluk getirten, talih verdiren, talih saçtıran.<br />

амонддæттæг (амонддæтджытæ) | amonddættæg | şans dağıtan, şans veren, şans<br />

taşıyan, mutluluk veren, mutluluk getiren, talih veren, talih saçan.<br />

амондджын | amondcın | 1. mutlu, mesut, talihli, şanslı, başarılı, muvaffakiyetli, kutlu,<br />

uğurlu, hayırlı; 2. mübarek; muvaffak, firuze, ferhan, mahzuz, sait.<br />

амондимæ | amondimæ | mutlulukla, talihle, şansla.<br />

амондхæccаг | amondxæşşag | şanslı yapan, şans dağıtan, şans verdirten, şans taşıtan,<br />

mutluluk verdiren, mutluluk getirten, talih verdiren, talih saçtıran.<br />

амондхæccæг (амондхæcджытæ) | amondxæşşæg | şanslı, mutluluk getiren, şans<br />

taşıyan, talih saçan.<br />

амондхæccæн | amondxæşşæn | şans dağıtılan, şans verilen, şans taşınan, mutluluk<br />

verilen, mutluluk getirilen, talih verilen, talih saçılan.<br />

амондхъуaг | amondquag | şanssız, şansı olmayan, mutsuz, mutluluktan yoksun, talihsiz,<br />

talihi olmayan.<br />

амондхъуc | amondquş | mutluluğu bekleme, mutluluk bekleme; mutluluğa susama,<br />

saadet, mutluluk, bahtiyarlık.<br />

амондцух | amondsux | şanssız, şansı olmayan, mutsuz, mutluluktan yoksun, talihsiz, talihi<br />

olmayan.<br />

амонинaг (амонинæгтæ) | amoninag | 1) öğrenecek, öğrenim görecek, ders öğretilecek,<br />

ders alacak, öğretecek, öğretmenlik yapacak, ders verecek, okutacak, gösterecek,<br />

gösterilecek, işaretlenecek, işaret edecek, anlamına gelecek, emir edecek, ayıracak;<br />

uyaracak; 2) ortaya koyacak, belirtecek, açıkça belirtecek, belirtilecek, sergilenecek; ortaya<br />

koyacak, ortaya koyulacak; ifade verecek, ifade verilecek, ifade edecek; tanıklık edecek; 3)<br />

ekleyecek, nasihat edecek, tembihlenecek, eklenecek; vaaz verecek, vaaz edecek;<br />

propagandasını yapacak; 4) denecek, demek istenecek, anlamına gelecek, belli edecek,<br />

belirtecek; 5) şarkıya başlanacak, bir şarkı okumaya başlanacak, söylemeye başlanacak,<br />

koronun solistliğini yapacak.<br />

амонын (амыдтон, амыдтaин, амондзынæн) | amonın | 1) öğrenmek, öğrenim görmek,<br />

ders almak, öğretmek, öğretmenlik yapmak, ders vermek, okutmak, göstermek, işaretlemek,<br />

işaret etmek, anlamına gelmek, emir etmek, ayırmak; uyarmak; 2) ortaya koymak, belirtmek,<br />

açıkça belirtmek, sergilemek; ortaya koymak; ifade vermek, ifade etmek; tanıklık etmek; 3)<br />

eklemek, nasihat etmek, tembihlemek, eklemek; vaaz vermek, vaaz etmek; propagandasını<br />

yapmak; 4) demek, demek istemek, anlamına gelmek, belli etmek, belirtmek; 5) şarkıya<br />

başlamak, bir şarkı okumaya başlamak, söylemeye başlamak, koronun solistliğini yapmak.<br />

амонындзинaд (амонындзинæдтæ) | amonınzinad | öğrenmelik, öğreticilik, öğrenim<br />

görmelik, ders vermelik, ders almalık, açıkça belirtmelik, göstermelik; yönetmelik, yönetimlik,<br />

yönergelik, direktiflik, talimatlık, talimatnamelik, nasihatlik, öğütlük, telkinlik, tembihlik,<br />

vaizlik; akıllık, akıl öğretmeliği, akıl öğretmelik, öğreneklik, öğütmelik; işaretlik.<br />

аморалон (æнæгъдау, æнаккаг) | amoralon (ænæğdau, ænakkag) | ahlâkdışı, ahlâksız,<br />

ahlâka aykırı, törelsiz, töredışı, gayriahlâkî, immoral, terbiyesiz, değersiz; аморалон æнæзонд<br />

| amoralon ænæjond | ahlâka aykırı akılsız, ahlâksız deli, terbiyesiz salak, değersiz<br />

gayriahlâkî.<br />

179

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!