10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

асæpфын (асæpфтон, асæpфтaин, асæpфдзынæн) | aşærfın | 1) temizlemek, fırçalamak,<br />

parlatmak; boyamak; ovmak; soymak; 2) silmek, süpürmek, süpürüvermek, tozunu almak;<br />

aşındırmak, sürterek delmek, rendelemek; 3) dikkat etmeyi reddetmek, atıvermek, andırmak,<br />

düşürüvermek; 4) çalmak, araklamak, kaçırmak.<br />

асæст | aşæşt | 1. bulut, ebir; 2. sisli, bulutlu, bulutlanma, bulutluluk, dumanlı, bulanık,<br />

donuk, müphem; puslu, kapanık; 3. bulandırma, karıştırma, kapalı, mağmum, somurtuk,<br />

sıkıntılı, sıkıntılılık, mağmum, somurtuk, kederli, kederlilik; асæст бон | aşæşt bon | bulutlu<br />

gün.<br />

асæстaд | aşæştad | bulutlar, bulutlanma, kapanıklık, karar.<br />

асæтгæ | aşætgæ | kırma, kırılma, kırıtma, kırarak delme, kırıp geçirme, parçalama,<br />

parçalanma, yıkma, yıkılma, belini bükme, bozma, bozulma, berbat etme, haklama,<br />

sakatlama.<br />

асæтгæйæ | aşætgæyæ | kırarak, kırılarak, kırıtarak, kırıp delerek, kırıp geçirerek,<br />

parçalayarak, parçalanarak, yıkarak, yıkılarak, belini bükerek, bozarak, bozularak, berbat<br />

ederek, haklayarak, sakatlayarak.<br />

асæттаг | aşættag | kırdıran, parçalatan, yıktıran, belini büktüren, bozduran, berbat ettiren,<br />

haklatan, sakatlatan.<br />

асæттæг (асæтджытæ) | aşættæg | kıran, parçalayan, yıkan, belini büken, bozan, berbat<br />

eden, haklayan, sakatlayan.<br />

асæттæггаг (асæттæггæгтæ) | aşættæggag | kırmalık, kırılmalık, kırıtmalık, kırarak<br />

delmelik, kırıp geçirmelik, parçalamalık, parçalanmalık, yıkmalık, yıkılmalık, belini bükmelik,<br />

bozmalık, bozulmalık, berbat etmelik, haklamalık, sakatlamalık.<br />

асæттæн | aşættæn | kırılan, parçalanan, yıkılan, belini bükülen, bozulan, berbat edilen,<br />

haklanan, sakatlanan.<br />

асæттинаг (асæттинæгтæ) | aşættinag | kıracak, kırılacak, kırıtacak, kırıp delecek, kırıp<br />

geçirecek, parçalanacak, parçalanacak, yıkacak, yıkılacak, belini bükecek, bozacak, bozulacak,<br />

berbat edecek, haklanacak, sakatlanacak.<br />

асæттын *асастон, асастaин, асæтдзынæн; асаст (-и, -ис), асастaид, асæтдзæн (-и, -ис)] |<br />

aşættın | 1) kırmak, kırılmak, kırıtmak, kırarak delmek, kırıp geçirmek, parçalamak,<br />

parçalanmak, yıkmak, yıkılmak, belini bükmek, bozmak, bozulmak, berbat etmek, haklamak,<br />

sakatlamak, sımak; zayıflatmak, nazlanmak; gedik açmak; 2) kesmek, sözünü kesmek,<br />

öldürmek, katletmek; 3) gidermek, çözmek, alıştırmak.<br />

асæудæджæp кæнын | aşæudæcæp kænın | побарышничать.<br />

асæфтæг кæнын | aşæftæg kænın | 1) tekrarlayıp durmak, tekrar tekrar söylemek, diline<br />

dolamak, dilinden düşürmemek, yinelemek, yineleyip durmak, ezberlemek, tutturmak,<br />

bellemek; katılaşmak, sertleştirmek, nasırlaşmak; donmak; 2) yok etmek; ölmek, öldürmek,<br />

katletmek; 3) çalmak, aşırmak, kaçırmak.<br />

асæфтæг уæвын (уын) | aşæftæg uævın | 1) sertleşmek, sertleştirilmek; donmak,<br />

katılaşmak, nasırlaşmak; 2) ölmek, yürümek, can vermek, göç etmek, sönmek.<br />

асæx-сæx кæнын | aşæx-şæx kænın | sıçratmak, boşaltmak, boca etmek, çıkarmak,<br />

dökülmek.<br />

асæxxæт кæнын | aşæxxæt kænın | dışarı sıçratmak, boşaltmak, boca etmek, çıkarmak,<br />

dökülmek.<br />

асæxxæтгæнаг | aşæxxætgænag | dışarı sıçratan, boşaltan, boca ettiren, çıkartan,<br />

döktüren.<br />

асæxxæтгæнæг (асxxæтгæнджытæ) | aşæxxætgænæg | dışarı sıçrayan, boşalan, boca<br />

eden, çıkaran, döken.<br />

256

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!