10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

амаcт уæвын (уын) | amaşt uævın | acımak, acı olmak, üzülmek, canı sıkılmak, sıkıntı<br />

veren, düşünmek, rahatsızlık nedeni olmak, bayat olmak.<br />

амаcтгæнaг | amaştgænag | acıtan, acı verdiren, acı yaptıran, acı yapan, acılatan, üzen,<br />

canı sıkılan, canını sıktıran, düşünen, rahatsızlık nedeni yapan.<br />

амаcтгæнæг (амаcтгæнджытæ) | amaştgænæg | acıyan, acı veren, acı yapan, acı olan,<br />

acılaşan, üzülen, canı sıkılan, canını sıkan, düşünen, rahatsızlık nedeni olan.<br />

амаcтгæнæггaг | amaştgænæggag| acımalık, acı verenlik, acı yapanlık, acı olanlık,<br />

acılaşanlık, üzülenlik, canı sıkılanlık, canını sıkanlık, düşüne nlik, rahatsızlık nedeni olanlık.<br />

амаcтгæнæн | amaştgænæn | acıyan, acı veren, acı yapan, acı olan, acılaşan, üzülen, canı<br />

sıkılan, canını sıkan, düşünen, rahatsızlık nedeni olan.<br />

амаcтгæнгæ | amaştgængæ | acılan, acı verilen, acı yapılan, acılı olan, acılaştıran, canı<br />

sıkılanan, canı sıkılan, düşülen, rahatsızlık nedeni olunan.<br />

амаcтгæнгæйæ | amaştgængæyæ | acıyarak, acı vererek, acı yaparak, acı olarak,<br />

acılaşarak, üzülerek, canı sıkılarak, canını sıkarak, düşünerek, rahatsızlık nedeni olarak.<br />

амаcтгæнинaг (амаcтгæнинæгтæ) | amaştgæninag | acıyacak, acı verilecek, acı yapılacak,<br />

acı olacak, acılaşacak, üzüntü edilecek, canı sıkılanılacak, canını sıkacak, düşünecek,<br />

rahatsızlık nedeni olunacak.<br />

амахоc | amaxoş | bitki türü. сорняк<br />

aмæ, ай | amæ, ay | buna, bu.<br />

амæгуыp кæнын | amæguır kænın | 1) yoksullaştırmak; fakirleştirmek, zavallılaştırmak; 2)<br />

iflas ettirmek; yıkmak, harap etmek, perişan etmek; хи амæгуыр кæнын | xi amæguır<br />

kænın | zavallı olmak, kendini zavallılaştırmak, kendini yoksul gibi göstermek.<br />

амæгуыp уæвын (уын) | amæguır uævın | yoksul olmak, fakir olmak, zavallı olmak,<br />

zavallılaşmak, harap olmak, perişan olmak.<br />

aмæй, ай | amæy, ay | bundan, şundan.<br />

aмæй-ай | amæy-ay | bundan bu, şundan şu, daha başka daha güzel, bir daha bir daha.<br />

амæйæддæмæ | amæyæddæmæ | 1. buradan, bundan, bundan böyle, bundan başkası,<br />

bunun dışında; 2. şuradan; ileride, bir daha, gelecekte.<br />

амæйpaзмæ | amæyrajmæ | bundan önce, şimdiye kadar, bu zamana kadar.<br />

амæйpaзмæйы | amæyrajmæyı | önceki, bir önceki, önceki olan, bundan öncesi, sabık,<br />

eski, geçmiş, evvel, evvelki.<br />

амæйфæстæмæ | amæyfæştæmæ | bundan sonra, bundan böyle, şimdiden, bu andan<br />

sonra, bu andan itibaren, ilaveten.<br />

амæйфæстæмæйы | amæyfæştæmæ | bir sonraki, müteakip, öbür, bundan böylesi,<br />

bundan sonrası, müteakip.<br />

амæлæг (амæлджытæ) | amælæg | 1. ölü, ölen, ölmüş, ölmüş olan, vefat eden, merhum,<br />

rahmetli, cenaze; 2. rahat, sakin; мæгуыр амæлæг у | mæguır amælæg u | fakir ölüme<br />

mahkûmdur, fakir ölendir.<br />

амæлæн | amælæn | ölüm, vefat; ölümcül; амæлæн бoн | amælæn bon | ölüm günü,<br />

vefat günü; ахæм лæгæн амæлæн нæй | axæm lægæn amælæn næy | böyle adama ölüm<br />

yok, böyle insan vefat edemez.<br />

амæлæт | amælæt | utanç, utandırma, ayıp, yüzkarası, rezalet, rezillik, ayıp, ayıplık, leke,<br />

haysiyetsizlik, namussuzluk, kepazelik, şeyn, şin; ölümde; ölümü, vefatı; амæлæты бoн |<br />

amælætı bon | ölüm günü, ecel günü; мæ амæлæты бонмæ дæ нæ ферох кæндзынæн |<br />

mæ amælætı bonmæ dæ næ fyerox kænzınæn | ölüm gününe kadar seni unutmayacağım,<br />

seni vefatıma kadar unutmam.<br />

168

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!