10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

афæpcyдзæг (афæpcyдзджытæ) | afærşuzæg | süzgeç, süzen, süzgeçten geçiren, sızdıran<br />

süzen, süzgeçten geçiren; æхсыр афæрсудзæг нæ уыд | axşır afærşuzæg næ uıd | sütü<br />

süzecek süzgeç yoktu, sütü süzecek bir şey yoktu.<br />

афæpcyдзæггаг (афæpcyдзæггæгтæ) | afærşuzæggag | süzmelik, süzgeçten geçirmelik,<br />

sızdırmalık.<br />

афæpcyдзæн | afærşuzæn | süzülen, süzgeçten geçirilen, sızdırılan.<br />

афæpcyдзгæ | afærşuzgæ | süzme, süzgeçten geçirme, sızdırma.<br />

афæpcyдзгæйæ | afærşuzgæyæ | süzerek, süzgeçten geçirerek, sızdırarak.<br />

афæpcyдзинaг (афæpcyдзинæгтæ) | afærşuzinag | süzecek, süzgeçten geçirecek,<br />

sızdıracak.<br />

афæpcyдзын (афæpcыгътон, афæpcыгътaин, афæpcyдздзынæн) | afærşuzın | süzmek,<br />

süzgeçten geçirmek, sızdırmak.<br />

афæрсыл кæнын | afærşıl kænın | bir tarafa düşürmek, bir yana koymak.<br />

афæрсыл уæвын (уын) | afærşıl uævın | bir tarafına düşmek, düşmek, yıkılmak, yağmak,<br />

dökülmek, çökmek, şehit olmak.<br />

афæpcын (афæpcытон, афæpcытaин, афæpcдзынæн) | afærşın | 1) sormak, sorulmak, izin<br />

istemek; 2) tahmin etmek, kısmet, söyletmek.<br />

афæpтт кæнын | afærtt kænın | çırpmak, çarpmak, şaklamak, şaklatmak, şamarlamak,<br />

şamarı yapıştırmak, vurmak, tokatlamak, darbelemek, darbe indirmek, başlamak; itmek,<br />

itelemek, uzağa itmek, basmak, defetmek, soğutmak, kendiden soğutmak, yabancılaştırmak.<br />

афæpчытæ кæнын | afærçıtæ kænın | parçalamak, parçalara ayırmak, parçalara başlamak,<br />

yorulmak, çabukça yormak, bir yerini incitmek, bozguna uğratmak.<br />

афæсахсæн кæнын | afæşaxşæn kænın | kösteklemek, atı kösteklemek.<br />

афæcвæд кæнын | afæşvæd kænın | 1) saklamak, saklanmak, gizlemek, gizlenmek,<br />

kapamak, yaşmak, gömmek, yataklık etmek, pusmak, sinmek; 2) çıkarmak, çıkartmak,<br />

uzaklaştırmak, hazfetmek, çektirmek, kaldırmak, gidermek, almak, yok etmek, silmek, çekilip<br />

gitmek.<br />

афæсвæддзинад | afæşvædzinad | saklamalık, gizlemelik, gömmelik, yataklık,<br />

barındıranlık.<br />

афæcмoн кæнын | afæşmon kænın | pişman olmak, tövbe etmek.<br />

афæcтaг | afæştag | son, bu son, sonunda, bu sonuncuda; gecikmiş, gecikme; афæстаг<br />

бонты | afæştag bontı | bu son günler, son günler boyunca, son geçmiş günlerde, son<br />

günlerde.<br />

афæcтиaт кæнын | afæştiat kænın | engellemek, engel olmak, engel çıkarmak, mani olmak,<br />

menetmek, önlemek, serdetmek, set çekmek, sekteleşmek; geciktirmek, gecikmek,<br />

ertelemek, alıkoymak, durdurmak, tutmak, ele geçirmek, eğlemek, tutuklamak, eğlendirmek.<br />

афæcтиaт уæвын (уын) | afæştiat uævın | gecikmek, geç olmak, gecikmiş olmak, eğleşmek,<br />

yavaş davranmak, ağır davranmak, ağır olmak, yavaş olmak, duraklamak, ertelemek,<br />

alıkonulmak, eğleşmek, kalmak, beklemek; tereddüt etmek; eğlenmek.<br />

афæcтиатгæнаг | afæştiatgænag | engelleten, engel yapan, engel çıkartan, mani olduran,<br />

menettiren, önleten, serdettiren, set çektiren, sekteleştiren; geciktirten, geciken, erteleyen,<br />

alıkoyduran, durdurtan, tutturan, ele geçirten, eğlenen, tutuklatan.<br />

афæcтиатгæнæг (афæcтиатгæнджытæ) | afæştiatgænæg | engelleyen, engel olan, engel<br />

çıkaran, mani olan, meneden, önleyen, serdeden, set çeken, sekteleşen; geciktiren, geciken,<br />

erteleyen, alıkoyan, durduran, tutan, ele geçiren, eğlenen, tutuklanan.<br />

афæcтиатгæнæггаг (афæcтиатгæнæггæгтæ) | afæştiatgænæggag | engellemelik, engel<br />

olmalık, engel çıkarmalık, mani olmalık, menetmelik, önlemelik, serdetmelik, set çekmelik,<br />

320

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!