2_A-1

ırakmalık, konaklamalık, kaçırmalık, kalkmalık, çıkmalık, rahat bırakmalık.
аззaйæн | ajjayæn | kala kalınan, durulan, donup kalınan, beklenmedik şekilde kalınan, geri
kalınan, beklenmedik şekilde geri kalınan, arkada geri kalınan, arkada kalınan, ansızın geri
kalınan, gerilenen, geri olunan, apansızın kaçırılan, kalkılan, aşağı kalınan, birden bire
bırakılan, dökülünen, çıkılan, apansız uzaklaşılan, alış verişe kalmayan, rahat bırakılan, peşi
bırakılan, yakası bırakılan, arkası bırakılan, konaklanan, kaçırılan, kalkılan, çıkılan, rahat
bırakılan.
аззaйын (аззaдтæн, аззaдaин, аззaйдзынæн, аззaин, аззaиккам) | ajjayın | kala kalmak,
durmak, donup kalmak, beklenmedik şekilde kalmak, geri kalmak, beklenmedik şekilde geri
kalmak, arkada geri kalmak, arkada kalmak, ansızın geri kalmak, gerilemek, geri olmak,
apansızın kaçırmak, kalkmak, aşağı kalmak, birden bire bırakmak, dökülmek, çıkmak, apansız
uzaklaşmak, alış verişe kalmamak, rahat bırakmak, peşini bırakmak, yakasını bırakmak,
arkasını bırakmak, konaklamak, kaçırmak, kalkmak, çıkmak, rahat bırakmak.
Ази | Aji | Asya.
азиаг | ajiag | Asyalı.
азийаг (азийæгтæ) | ajiyag | 1. Asyalılar, Asya'nın sakini; 2. Asyalı.
азил-азил кæнын | ajil-ajil kænın | 1) sık sık dönmek; döndürmek, geriye dönmek, bir yolu
kısa keserek dönmek, döndüre döndüre çıkarmak; çevirmek, çevrilmek, çember etrafında
çevirmek, evirip çevirmek çevirip kırmak, çevirip koparmak, başını çevirmek, arkasını
çevirmek, yüz çevirmek, arka çevirmek, dirsek çevirmek, sırt çevirmek, yoldan çevirmek;
kıvırmak, kıvrılmak, bükmek, büzülmek, burmak, dürmek, dolanmak, etrafında dolanmak,
dolaşmak, etrafını dolaşmak, ötesinden dolaşmak, etrafını dolaşmak, ötesinden dolaşmak,
çevresini etrafında bir devir yapmak, bir yeri harmanlamak, etrafında bir tur yapmak;
sarmak; sapmak, vermek; çizmek, daire çizmek, çevre çizgisini çizmek, kenar çizgilerle
görüntülemek, ana hatlarını çizmek, gitmek, açmak, devirmek, çıkarmak; avdet etmek, avdet
yoluna dönmek, dönüş yapmak, dönüşlü fiil; 2) atlamak, kolaçan etmek, gezmek, iyi
davranmak, arkada bırakmak, yanından geçmek, atlamak, davranmak, gelmek, idare etmek,
iyi bitmek, yerinden oynatmak, yer değiştirmek, yerini değiştirmek, başka yere geçmek, filo
etmek, azaltmak, sapmak, daha sonraya almak, uzatmak, çekmek, ertelemek, devinmek,
yaklaştırmak, sürmek, çekilmek, çekmek, ilerletmek pas geçmek; yuvarlanmak, yuvarlamak,
yuvarlaklaştırmak, etrafta yuvarlaklaştırmak, rulo yapmak, halkalaşmak, toplaşmak, tortop
olmak, devirmek, katlamak, atlamak, aldatmak; 3) liderlik; 4) hareket etmek; 5) düzgün
koymak; 6) çıkarmak, çıkmak, gevşetmek, gevşemek, açmak; 7) açılmak; geçmek, yanından
geçmek, ötesinden geçmek, geri vermek, iade etmek; geri almak; 8) kandırmak, daraltmak,
indirmek, azaltmak, bir zaman için ara vermek, vurmak, çıkmak, çıkarmak, açıp sivriltmek,
çekmek, sürmek, yaklaştırmak, ilerletmek, istirdat etmek, geri çağırmak.
азилаг | ajilag | 1) döndürten; çevirten, çevrileten; kıvırtan, büktüren, büzüşten, burduran,
dürten, dolatan, dolaştıran, etrafını dolaştıran, harmanlatan, tur yaptıran; sardıran; saptıran;
çizdiren, devirttiren; avdet ettiren, dönüş yaptıran; 2) kolaçan ettiren, gezdiren, yanından
geçtiren, yerinden oynatan, yer değiştirten, yerini değiştirten, pas geçirten; yuvarlatan,
yuvarlaklaştıran, rulo yaptıran, halkalaştıran, toplaştıran, tortop olduran; 3) gevşeten; 4)
besleten; yedirten, doydurtan, baktıran.
азилæг (азилджытæ) | ajilæg | 1) dönen, dönek, döndüren; çeviren, çevrilen; kıvıran,
kıvrılan, büken, büzülen, buran, düren, dolanan, dolaşan, etrafını dolaşan, harmanlayan, tur
yapan; saran; sapan; çizen, deviren; avdet eden, dönüş yapan; 2) kolaçan eden, gezen,
yanından geçen, yerinden oynatan, yer değiştiren, yerini değiştiren, pas geçen; yuvarlayan,
yuvarlaklaştıran, rulo yapan, halkalaşan, toplaşan, tortop olan; 3) gevşeten, gevşeyen 4)
81