2_A-1

аивæн | aivæn | değiştirilen.
аивгæ | aivgæ | değiştirme.
аивгæйæ | aivgæyæ | değiştirerek.
аивгъуыд (aивгъуыдтытæ) | aivğuıd | 1) hareket etmiş, doldurmuş, gitmiş, dalmış,
ayrılmış, terk etmiş, sıvışmış, sızmış, kurtulmuş, yakayı kurtarmış, kaçmış, zamanını kaçırmış,
süresini geçirmiş, geçmiş, gecikmiş, geç kalmış; 2) bırakmış, bıraktırmış; akmış, taşmış, ileri
gitmiş, kendini vermiş, bilinen bir yeri geçmiş, kalkmış; 3) göz ardı etmiş, doldurmuş, çekmiş,
çekilmiş, yapmış, harcanmış, sarf edilmiş.
аивгъуыйæг (aивгъуыйджытæ) | aivğuıyæg | 1) hareket eden, dolduran, giden, dalan,
ayrılan, terk eden, sıvışan, sızan, kurtulan, yakayı kurtaran, kaçan, zamanını kaçıran, süresini
geçiren, geçen, geciken, geç kalan; 2) bırakan, bıraktıran; akan, taşan, ileri giden, kendini
veren, bilinen bir yeri geçen, kalkan; 3) göz ardı eden, dolduran, çeken, çekilen, yapan,
harcanan, sarf edilen.
аивгъуыйæн | aivğuıyæn | 1) hareket edilen, doldurulan, gidilen, dalınan, ayrılanan, terk
edilen, sıvışılan, sızılan, kurtulan, yakayı kurtaran, kaçılan, zamanı kaçırılan, süresini geçirilen,
geçilen, gecikilen, geç kalınan; 2) bırakılan, bıraktırılan; akılan, taşınan, ileri gidilen, kendini
veren, bilinen bir yeri geçen, kalkılan; 3) göz ardı edilen, doldurulan, çekilen, yapılan,
harcanılan, sarf edilen.
аивгъуыйгæ | aivğuıygæ | 1) hareket etme, doldurma, gitme, dalma, ayrılma, terk etme,
sıvışma, sızma, kurtulma, yakayı kurtarma, kaçma, zamanını kaçırma, süresini geçirme,
geçme, gecikme, geç kalma; 2) bırakma, bıraktırma; akma, taşma, ileri gitme, kendini verme,
bilinen bir yeri geçme, kalkma; 3) göz ardı etme, doldurma, çekme, çekilme, yapma,
harcanma, sarf edilme.
аивгъуыйгæйæ | aivğuıygæyæ | 1) hareket ederek, doldurarak, giderek, dalarak, ayrılarak,
terk ederek, sıvışarak, sızarak, kurtularak, yakayı kurtararak, kaçarak, zamanını kaçırarak,
süresini geçirerek, geçerek, gecikerek, geç kalarak; 2) bırakarak, bıraktırarak; akarak, taşarak,
ileri giderek, kendini vererek, bilinen bir yeri geçerek, kalkarak; 3) göz ardı ederek,
doldurarak, çekerek, çekilerek, yaparak, harcanarak, sarf edilerek.
аивгъуыйинаг (aивгъуыйинæгтæ) | aivğuıyinag | 1) hareket edecek, dolduracak, gidecek,
dalacak, ayrılacak, terk edecek, sıvışacak, sızacak, kurtulacak, yakayı kurtaracak, kaçacak,
zamanını kaçıracak, süresini geçirecek, geçecek, gecikecek, geç kalacak; 2) bırakacak,
bıraktıracak; akacak, taşacak, ileri gidecek, kendini verecek, bilinen bir yeri geçecek, kalkacak;
3) göz ardı edecek, dolduracak, çekecek, çekilecek, yapacak, harcanacak, sarf edilecek.
аивгъуы(и)йын [аивгъуыдта, аивгъуыдтaид, аивгъуыйдзæн(-и, -ис)] | aivğuı (i)yın | 1)
hareket etmek, doldurmak, gitmek, dalmak, ayrılmak, terk etmek, sıvışmak, sızmak,
kurtulmak, yakayı kurtarmak, kaçmak, zamanını kaçırmak, süresini geçirmek, geçmek,
gecikmek, geç kalmak; 2) bırakmak, bıraktırmak; akmak, taşmak, ileri gitmek, kendini
vermek, bilinen bir yeri geçmek, kalkmak; 3) göz ardı etmek, doldurmak, çekmek, çekilmek,
yapmak, harcanmak, sarf edilmek.
аивд (aивдтытæ) | aivd | 1 ) değiştirilmiş, değişmiş, değiştirme, değiştirilme, değişiklik,
değişik, değişim, değişme, tebdil; mola, teneffüs, tagayyür, tagallüp, kalp, tahvil; 2) iptal, iptal
etme, ilga, ilga etme, kaldırma, bozma; 3) devirme, başkalaşma, başkalık, tadil, tadilat, yedek
çamaşır, kaldırma, lağvı etme, iptal etme, fesih, feshetme, hükümsüz bırakma, nakletme,
devirme, alaşağı etme, hal, çökertme, yıkma.
аивджын | aivcın | güzel, yakışıklı, zarif, sevimli, tatlı, cici, yahşi; düzenli, temsilci, temsili,
tertipli, temsili, temsil, kellifelli, müşekkel, vakarlı, heybetli, mehabetli; endamlı, boyu posu
yerinde, bedi, vecih, vecahetli.
90