2_A-1

афæндapacтгæнинaг (афæндapacтгæнинæгтæ) | afændaraştgæninag | yola koyacak,
yolcu edecek.
афæнык кæнын | afænık kænın | 1) hızla küllendirmek, süratle kül etmek, tezce yakmak; 2)
çabukça ezmek, hızla yok olmak, çabuk bozulmak.
афæнык уæвын (уын) | afænık uævın | hızla kül olmak, süratle yok olmak, çabuk yıkmak,
çabukça yıkılmak, yıkıntı haline gelmek, harap olmak, harabe olmak, harabeye dönmek,
harabe haline gelmek.
афæpaзaг | afærajag | becerten, başarılı yapan, başaran, başarılı yapan, dayatan, dayanıklı
yapan, bir yolunu bulduran, yolları bulduran.
афæpaзæг (афæpaзджытæ) | afærajæg | beceren, başaran, başarılı olan, dayanan,
dayanıklı olan, bir yolunu bulan, yolları bulan.
афæpaзæггaг (афæpaзæггæгтæ) | afærajæggag | becermelik, başarmalık, başarılı olmalık,
dayanmalık, dayanıklı olmalık, yolları bulmalık, bir yolunu bulmalık.
афæpaзæн | afærajæn | becerilen, başarılan, başarılı olunan, dayanılan, dayanıklı olunan,
yolları bulunan, bir yolu bulunan.
афæpaзгæ | afærajgæ | becerme, başarma, başarılı olma, dayanma, dayanıklı olma, yolları
bulma, bir yolunu bulma.
афæpaзгæйæ | afærajgæyæ | becererek, başararak, başarılı olarak, dayanarak, dayanıklı
olarak, yolları bularak, bir yolunu bularak.
афæpaзинaг (афæpaзинæгтæ) | afærajinag | becerecek, başaracak, başarılı olacak,
dayanacak, dayanıklı olacak, yolları bulacak, bir yolunu bulacak.
афæpaзын (афæpæздтон, афæpæздтaин, афæpaздзынæн) | afærajın | becermek,
başarmak, başarılı olmak, dayanmak, dayanıklı olmak, yolları bulmak, bir yolunu bulmak, -
abilmek, -ebilmek.
афæpæз кæнын | afæræj kænın | çıkış bulmak, yollarını bulmak, bir yolunu bulmak.
афæpкгaй кæнын | afærkgay kænın | kırmak, yarmak, sımak; parçalara kesmek,
parçalamak; ayırmak; bozmak; yenmek, bozguna uğratmak, yenilgiye uğratmak, tarumar
etmek.
афæpc-афæpc кæнын | afærş-afærş kænın | 1) sık sık sormak, sorulmak, istemek, izin
istemek; aramak; 2) tahmin etmek, söyletmek; sual etmek, sorun yapmak, mesele çıkarmak.
афæpcаг | afærşag | 1) sorduran, sorulan, izin isteten; 2) tahmin ettiren, kısmetli,
söylettiren.
афæpcæг (афæpcджытæ) | afærşæg | 1) soran, sorulan, izin isteyen; 2) tahmin eden,
kısmetli, söyleten.
афæpcæггаг | afærşæggag | 1) sormalık, sorulmalık, izin istemelik; 2) tahmin etmelik,
söyletmelik.
афæpcæн | afærşæn | 1) sorulan, sorulan, izin istenen; 2) tahmin edilen, söyletilen.
афæpcгæ | afærşgæ | 1) sorma, sorulma, izin isteme; 2) tahmin etme, söyletme.
афæpcгæйæ | afærşgæyæ | 1) sorarak, sorularak, izin isteyerek; 2) tahmin ederek,
söyleterek.
афæpcинaг (афæpcинтæ) | afærşinag | 1) soracak, sorulacak, izin istenecek; 2) tahmin
edecek, söyletecek.
афæрстытæ кæнын | afærştıtæ kænın | sorular sormak. порасспросить
афæpcyдз-афæpcyдз | afærşuz-afærşuz | süzdüren, süzgeçten geçirten, sızdırtan, süz-süz.
афæpcyдзаг | afærşuzag | süzdüren, süzgeçten geçirten, sızdırtan.
319