10.11.2014 Views

2_A-1

2_A-1

2_A-1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

афæдзæxcинaг | afæzæxşinag | danışılacak, akıl verilecek, nasihat edilecek, hatırlatılacak,<br />

anımsatılacak, vasiyetnameye tabi olacak, vekâleten yapacak, vekil olacak; афæдзæхсинаг<br />

дын уыдтæн | afæzæxşinag dın uıdtæn | nasihat edecektim, akıl verecektim, fikrimi<br />

söyleyecektim, size emanet olacaktım.<br />

афæдзæxcын (афæдзæxcтон, афæдзæxcтaин, афæдзæxcдзынæн) | afæzæxşın | 1)<br />

görevlendirmek, memur etmek, göçermek, ısmarlamak, emanet etmek, havale etmek,<br />

üstenmek, yüklemek; danışmak, akıl vermek, fikir vermek, nasihat etmek; hatırlatmak,<br />

anımsatmak; güven vermek, temin etmek, garantilemek, kefil olmak; 2) üzerine vermek; ilgi<br />

duymak, koruma altında olmak.<br />

афæдзбaлц | afæzbals | yıllık seyahat, senelik gezi, yıllık sefer, yıllık yürüyüş.<br />

афæдзвaг (афæдзвæгтæ) | afæzvag | bir yıl yetecek, bir sene yeterli, bir şey bir yıl sürer.<br />

афæдзгaй (афæдзгæйтæ) | afæzgay | yılarca, yıllar yılı.<br />

афæдздæpгъы (афæдзы дæргъы) | afæzdærğı | yıl boyunca, yıl içinde, sene boyunca,<br />

sene içinde.<br />

афæдздзыд | afæzzıd | bir yaşında, yıllık, bir yıllık.<br />

афæдзон | afæzon | bir yıllık, yıllık, senelik, bir senelik, senevî.<br />

афæдзpаздæp | afæzrajdær | yıl önce.<br />

афæдзфæcтæдæp | afæzrajdær | yıl sonra.<br />

афæдзы дæргъы (афæдздæpгъы) | afæzı dærğı | yıl boyunca, yıl içinde, sene boyunca,<br />

sene içinde.<br />

афæдзыккон (афæдзыккæттæ)| afæzıkkon | bir yıllık, yıllık.<br />

афæз кæнын | afæj kænın | düzlemek, düzenlemek, düzeltmek, düzleştirmek, pürüzsüz<br />

yapmak, pürüzler gidermek, pürüzler almak, tesviye etmek, yasmak, yumuşatmak, silinmek,<br />

hafifletmek, ayırmak, eşit yapmak; kürsü yapmak, hizaya getirmek.<br />

афæзгъæр кæнын | afæjğær kænın | parçalamak, parçalara ayırmak, bölmek, hücreler<br />

yapmak; ayırmak.<br />

афæз кæнын | afæj kænın | düzlemek, düzenlemek, düzleştirmek, yasmak, yumuşatmak,<br />

sakinleştirmek, pürüzsüz yapmak, hizaya getirmek, yasmak.<br />

афæздæг кæнын | afæjdæg kænın | duman etmek, duman yapmak, dumanla doldurmak.<br />

афæздæг уæвын (уын) | afæjdæg uævın | duman olmak, uçup gitmek, tütün içmek.<br />

афæззæгмæ | afæjjægmæ | bu sonbahara, bu sonbaharda, bu güze, bu güzde.<br />

афæззæджы | afæjjæcı | bu sonbaharın, bu sonbaharda, bu güzün, bu güzde.<br />

афæзм-афæзм кæнын | afæjm-afæjm kænın | sık sık taklit etmek, taklidini yapmak,<br />

yansılamak, kopyalamak, benzer yapmak, benzetmek, örnek almak, öykünmek, özenmek,<br />

denklemek, çıkarmak, iş görmek, etmek, bir hale getirmek; özümlemek.<br />

афæзмаг | afæjmag | taklit ettiren, taklidini yaptıran, yansılatan, kopyalatan, benzer<br />

yaptıran, benzeten, örnek aldıran, öykündüren, özendiren, denkleten, çıkartan, iş gördüren,<br />

ettiren, bir hale getirten; özümleten.<br />

афæзмæг (афæзмджытæ) | afæjmæg | 1. taklitçi, taklit eden, taklidi yapan, öykünen,<br />

öykünmeci, öykünme yoluyla yapan, yansılayan, özenen, denkleyen, çıkaran, iş gören, eden,<br />

bir hale getiren; özümleyen; 2. kopyalayan, kopyalanan, benzeyen, benzer yapan; örnek alan,<br />

örnek olan.<br />

афæзмæггаг (афæзмæггæгтæ) | afæjmæggag | taklit etmelik, taklidini yapmalık,<br />

yansılamalık, kopyalamalık, benzer yapmalık, benzetmelik, örnek almalık, öykünmelik,<br />

özenmelik, denklemelik, çıkarmalık, iş görmelik, etmelik, bir hale getirmelik; özümlemelik.<br />

308

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!