26.02.2013 Views

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

karak ortak bir hedef çerçevesinde ortak eylem geliştiremedikleri açıkça görülmekte,<br />

ancak otoriter bir üst kurumun kendilerini bir çatı altında toplayabileceği beklentisi<br />

ya da hayali yine de varlığını korumaktadır. Görüşmelerden çıkan en önemli başlık,<br />

“AB’nin, fonların dağıtımında ve kullanımında kullandığı yöntem ve mekanizmaların<br />

belirlenmesinde ve iyileştirilmesinde STÖ’lerin, özellikle iletişim imkânları ve yöntemleri<br />

yeterince güçlü olmayan yerel sivil oluşumların katılımını artırmak” olmuştur.<br />

2010’lu yıllara gelindiğinde ise hem STÖ’ler arası koordinasyon ve işbirliğine dair,<br />

hem yerel oluşumların ve platformların kapasitelerinin artırılmasına dair beklentilerin<br />

azaldığı görülür. Aradan geçen dört yıllık sürede sivil toplumun bu alanlarda olumlu<br />

yönde ilerleme kaydetmesinde, <strong>STGM</strong>’nin faaliyetlerini artırmasının, yani bir anlamda<br />

ihtiyacın karşılanmış olmasının etkili olduğu düşünülebilir.<br />

3. Sonuç<br />

2000’lerde kurumsallaşma ve uzmanlaşma öncelikleriyle amatör-gönüllü ruhun sürdürülmesi<br />

kaygısını bir arada taşıyan ve bu iki yaklaşımı bütünleştirme çabası içinde<br />

olan STÖ’ler, bir yandan AB standartlarına uyum sağlamaya ve büyümeye çalışırken,<br />

bir yandan da sivil toplum ruhunu koruma çelişkisiyle karşı karşıyadır. 2010’lara gelindiğinde<br />

çevre alanında uluslararası arenada daha görünür ve aktif, ulusal ve yerel<br />

düzeyde işbirliğine açık, yerelin ve ulusalın karşılıklı dinamiklerle hareket ettiği bir sivil<br />

toplum dikkati çekmektedir. Öte yandan gerek yasalarda gerek uygulamalarda vurgulanan<br />

“kötüye gidiş” kamu-STÖ ilişkilerini olumsuz etkilerken, aslında bir anlamda<br />

bunun sivil toplum bilincinin gelişmesindeki etkenlerden biri olduğu düşünülebilir.<br />

Yalnızca Türkiye’de değil dünyada da çevre gündeminin giderek hassasiyet kazanması,<br />

buna karşın ulusal ya da uluslararası politikalarda kaydadeğer bir gelişme sağlanamaması<br />

dünyanın geleceğiyle ilgili kaygıların artmasına neden olmuştur. Dahası bu gelişmeler,<br />

sivil topluma düşen görevin arttığına işaret etmektedir. Ancak makro ekonomi<br />

ve kalkınma politikalarına etki gücü azalan sivil toplum, elindeki en güçlü silahın kamuoyunu,<br />

yereli ve ulusalı arkasına almak olduğunu, yani bir anlamda elindeki gücün<br />

yine kendisi olduğunu keşfettiği bir süreç içinde 2020’lere doğru ilerlemektedir. Henüz<br />

etki gücü yüksek bir birliktelikten söz edilemese de, bu anlamda ilerleme kaydedildiği<br />

sonucuna varmak mümkündür.<br />

99

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!