26.02.2013 Views

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

4. Sığınma/Mülteci Alanında Karşılaşılan Sorunlar Ve Çözüm Önerileri<br />

Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirler, sığınmacı ve mülteciler için uygun ikamet<br />

illeri değildir. Sığınmacı ve mülteciler Türkiye’de İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenen<br />

51 şehre yönlendirilmektedirler. Uydu şehir olarak tabir edilen bu iller şunlardır:<br />

Mersin, Yozgat, Çanakkale, Bolu, Uşak, Denizli, Yalova, Siirt, Balıkesir, Batman,<br />

Şanlıurfa, Kilis, Ardahan, Malatya, Kars, Iğdır, Düzce, Sakarya, Erzincan, Gümüşhane,<br />

Bayburt, Mardin, Ağrı, Adana, Amasya, Afyonkarahisar, Aksaray, Bilecik, Burdur,<br />

Çankırı, Çorum, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, <strong>Hak</strong>kari, Hatay, Isparta, Kastamonu,<br />

Kahramanmaraş, Karaman, Kayseri, Kırşehir, Kırıkkale, Konya, Kütahya,<br />

Nevşehir, Niğde, Sivas, Şırnak, Tokat, Van.<br />

Sığınmacı ve mülteciler, kendi ülkelerinde, yolda (geliş esnasında) zorlu hava şartlarına<br />

maruz kalma, kaçakçıların kötü muamelesi, dokümanlarına el konulması, psikolojik<br />

ve fiziksel şiddet, tecavüz vb durumlarla karşılaşmış olabilirler. Sığınmacı ve<br />

mülteciler, kendileri ile ilgili sığınma prosedürleri tamamlanana kadar söz konusu<br />

illerde ikamet etmek ve belirli günlerde, Yabancı Şube Müdürlükleri’ne imzaya giderek,<br />

o illerde bulunduklarını bildirmek zorundadırlar. İşte bu bekleyiş esnasında birçok<br />

sıkıntı ile karşı karşıya kalmaktadırlar.<br />

Her şeyden önce Türkiye’de alanı düzenleyen herhangi bir yasa olmadığını tekrar etmekte<br />

fayda var. Alandaki yasa eksikliği, alanın sadece genelge ve yönetmeliklere bırakılmış<br />

olması, başvuru prosedürlerinin uygulanmasının dışında eğitim, sağlık, barınma,<br />

sosyal hizmetlere erişim, temel ihtiyaçların karşılanması gibi konularda sistemsiz,<br />

ilden ile değişen, birçok durumda mevzuatta yeri bulunamadığı ya da taleplerin karşılanması<br />

yerel makamların inisiyatif kullanımına bırakıldığı için açıkta kalan geniş<br />

bir alan bırakmaktadır. Dolayısıyla yerel makamlar ve STÖ’ler sistemsiz bir yapının<br />

içinde sistem geliştirmeye çalışmakta ve zamandan zamana ve kişiden kişiye değişiklik<br />

gösteren, hak kaybına neden olan bir yapının içine sıkışılıp kalınmaktadır.<br />

Sığınmacılar ve mülteci alanı, Türkiye’de henüz AB ülkelerindeki gibi bilinen bir alan<br />

değildir. Türkiye için henüz iç politikanın bir malzemesi haline gelmemiştir. <strong>Toplum</strong>da<br />

da sadece haberlerde arasıra felaket görüntüleri olduğunda akla gelen, sonra unutulan<br />

bir konudur. Mevcut durum hem dezavantajlıdır hem de bir avantaj sunmaktadır.<br />

Bilgisizlik ya da bilinç eksikliği, sığınmacıların ve mültecilerin haklara erişiminde<br />

ve toplum içindeki varoluşlarında olumsuz etki yaratmaktadır. Öte yandan, önyargılı<br />

birinin fikirlerini değiştirmektense, bilgisi olmayan bir kişiyi bilgi ile donatmak göreli<br />

357

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!