26.02.2013 Views

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

308<br />

piyasaya çıkana kadar hayatta kalmaya yönelik pek çok girişim oluşturulmuştur. Bu<br />

gruplar, ölen arkadaşlarının küllerini Beyaz Saray’a atarak ilaç araştırılması ve üretimi<br />

için yapılan protestolardan, araştırmaları yakından takip ederek bültenlerle duyurmaya,<br />

ilaçlar piyasaya sürülmeden araştırma aşamasındayken AIDS’le yaşayanlara<br />

ilacın ulaştırılarak binlerce insanın hayatının kurtarılmasına kadar çok önemli<br />

girişimlerde bulunmuşlardır. HIV pozitif kişilerin kendileri de ilaca/tedaviye yönelik<br />

hareketin içinde yer almış, denek olarak araştırmalarda yer alarak canları pahasına<br />

bir an evvel tedavinin ortaya çıkması için çalışmışlardır.<br />

Bugün AIDS olarak anılan sendrom ilk kez 1981 yılında San Francisco’da tanımlanmış,<br />

1984 yılına kadar bu sendroma neyin sebep olduğu, nasıl bulaştığı bilinmezken<br />

1984 yılında HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü) tanımlanmıştır. <strong>Sivil</strong> hareket,<br />

1981-1984 arasında ağırlıklı olarak hastalara destek şeklinde sürdürülmüş; 1984’ten<br />

sonra toplumu bilgilendirmeye, önlem almaya yönelik kampanyalar ortaya çıkmıştır.<br />

HIV pozitif tanı konması ile ölüm arasında geçen sürenin ortalama 12-15 ay arasında<br />

olduğu bu dönemde sivil inisiyatiflerin girişimi ile ilk klinik araştırmalar başlatılmıştır.<br />

ABD’de San Francisco’daki Community Research Alliance ve New York’taki Community<br />

Research Initiative ilk sivil oluşumlar olarak anılmalıdır.<br />

İlk araştırmalar kamuoyunun dikkatini çekmiş, öte yandan özellikle hastalıktan öncelikli<br />

olarak etkilenen eşcinsel grupların büyük çaplı ve etkili gösterileri ile birlikte<br />

planlı ve geniş kapsamlı araştırmaların yolunu açmıştır. Tüm bu çabalar sonucunda<br />

HIV tedavisinde ilk ilaç olan AZT geliştirilmiş ve kullanımı 1987 yılında ABD’de,<br />

1989’da Avrupa’da onaylanmıştır. AZT’nin onaylanması, antiretroviral ilaçların HIV<br />

tedavisinde etkili olduğunu göstermiş, yeni araştırmalar için motivasyon sağlamış olsa<br />

da ilaç şirketlerinin pek çoğu ilk etapta ilacın “piyasası dar” ve AIDS “kirli hastalık”<br />

olduğu için istekli olmamış, firmalarının adını kirletmemek adına geri durmuşlardır.<br />

1987-1991 arasında tek seçenek olan AZT yüksek dozu nedeniyle ilacı tolere edemeyen<br />

hastalar için sonuç vermemiş; bu dönemde yeni antiretroviral ilaçlar için yapılan<br />

klinik araştırmalar umut yaratmıştır. Bu yıllarda Project Inform isimli girişimden<br />

Martin Delenay, ABD otoritelerinin de desteği ile bir paralel takip programı geliştirmiş,<br />

bu program da klinik araştırmalarda yer alamayan, ancak ilaca ihtiyacı olan<br />

hastaların yeni tedavilerden bunlar piyasaya çıkmadan yıllar önce faydalanmasına<br />

olanak sağlamıştır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!