26.02.2013 Views

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Durmaksızın uğraşan, koşturan, evini geçindirmeye çalışan, varsa çocukları için çırpınan,<br />

neredeyse mutfak, salon ve yatak odası “bermuda şeytan üçgeninde” günü kurtarmaya<br />

çalışan milyonlarca kadının hayatı sivil alan ve sivil olan tanımına uygun<br />

bir seyir izliyor. Bu, binlerce asker eşi, asker kızı için bile böyle. <strong>Sivil</strong> hayatın asıl<br />

aktörleri olarak, hayatın tam ortasında hayatı yeniden kurarken yaşadıkları militarist<br />

ve ataerkil şiddet, kadınların hayatını çekilmez kılıyor, ancak kadınlar bunların<br />

üretilmesine doğrudan ve fiziksel olarak katılmıyor. Kadınlar, çoğunlukla bunu politik<br />

ve bilinçli bir tercih olarak yapmıyor elbette, ancak toplumsal rollerinin bir sonucu<br />

olarak özel alanlarında yarattıkları değerlerin önemli bir bölümünü bu kendiliğinden<br />

gelişen süreçlerde üretiyorlar.<br />

Bu makale, genel olarak ataerkil yapının dışında kalan çeşitli varoluş ve tercihlerin<br />

sorunlarıyla, ama asıl olarak bu sivil ve basit gündelik hayat pratiklerini kendi özel<br />

yaşamı içinde üretmiş, benimsemiş, daha sonrasında hayatta daha çok nefes alma,<br />

değişim, dönüşüm ve belki de sadece iyileşme isteyen cesur kadınların oluşturduğu bir<br />

hareketle, yani “Kadın Hareketi”yle ilgili. Kadın hareketinin “toplumsal cinsiyet”<br />

kavramıyla, bu kavramın algılanış şekilleriyle ve feminizmin yerine ikame edilmesiyle<br />

ilgili sorunları var. Bu makalede bu tartışmaları açmak ya da geliştirmek yerine, çeşitli<br />

cinsel tercih ya da varoluşlarından dolayı sıkıntıya sokulan kesimlerin sorunlarını<br />

da kadın hareketiyle beraber değerlendirmeye çalışacağız. Tarihsel birikimini ve ilgilendirdiği<br />

nicel boyutu (kadınların sayıca çokluğunu) da göz önüne alarak, sivil alanda<br />

bir hareket olma sıfatını hak ederek yola koyulan, bu yolu büyük emek, dayanışma ve<br />

azimle kat etmiş, hâlâ mücadelesine devam eden, kendini büyüten, hem muhalif ve<br />

dönüştürücü hem de düzen içi ve reformcu kimliğiyle sivil alanda kendini kuvvetli bir<br />

biçimde hissettiren ve gösteren kadın hareketini merkeze alacağız. Bu bağlamda, hareketin<br />

kısa tarihçesi, yapısı, etkisi, hareket bileşenleri, çalışma alanları, kurumsallaşma<br />

ve sürdürülebilirlik sorunları, kamu otoritesiyle ilişkiler, örgütlenmenin önündeki<br />

engel ve sorunlar ve tüm bunlara ilişkin çözüm önerileri değerlendirilecektir.<br />

Ayrıntılı listesini aşağıda görebileceğiniz yirmi beş kadın, bir eşcinsel, bir travestitransseksüel<br />

örgütünden yaklaşık kırk kişiyle yapılan görüşmeler ekseninde ilk taslağı<br />

2007’de ve ikinci taslağı 2011’de hazırlanan bu değerlendirme ve analiz yazısının<br />

büyük oranda kolektif bir biçimde oluştuğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu makale için<br />

Ankara, Van, İstanbul ve Diyarbakır’da çalışma yürüten on sekiz örgütle yüz yüze<br />

görüşmeler yaptık ve Bartın, İzmir, Antalya, Bursa, Çanakkale, Adana ve Muğla’da<br />

bulunan dokuz grupla da yazışmalarda bulunduk. Kadın hareketinin ve toplumsal cinsiyet<br />

sorunları bağlamında ele alınan mücadelelerin genişliği ve çeşitliliği düşünül-<br />

107

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!