26.02.2013 Views

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

82<br />

diği ve 2010’a doğru “daha radikal bir tutum içine girdiği” gözlemlenmiştir. 2003’te<br />

kurulan Doğa Koruma Merkezi 2010’lara gelindiğinde hem özel sektörle ve devletle<br />

işbirliği ve diyaloğu güçlendirerek, hem yerelin gücünü arkasına alarak gerçekleştirdiği<br />

başarılı projelerle yükselişe geçmiştir.<br />

Çevre STÖ’lerinin geçirdiği kuruluş ve evrim süreçlerinin coğrafi olarak gösterdiği<br />

farklılıklara gelince, bunu, siyasi-askeri ve diplomatik-ekonomik koşulların bölgesel<br />

olarak gösterdiği farklılıklarla ilişkilendirmek gerekir. Burada üç ana bölgesel ayrımdan<br />

bahsedilebilir: Birincisi İstanbul ve Ankara eksenindeki “büyükşehir” alanları,<br />

diğerleri Doğu-Güneydoğu ve Batı Anadolu bölgeleridir. 2010’lu yıllarda özellikle<br />

enerji projeleri ekseninde Karadeniz Bölgesi de çevre eylemleriyle sesini yükselten bir<br />

bölge olmuştur.<br />

Ankara ve İstanbul kentlerinde konuşlanmak, ulusal STÖ olmanın ya da bu yönde<br />

gelişmenin başlıca koşulu olmuştur. Bu kentlerdeki STÖ oluşumları, çoğunlukla gerek<br />

siyasetle, gerek özel sektörle üst düzey ve yakın ilişkiler içinde kurulmuştur ve gelişim<br />

süreçlerine de bu yakın ilişkiler damgasını vurmuştur. Bu coğrafi ayrıcalık aynı zamanda<br />

sıkı lobi çalışmaları yapma ulusal düzeyde kamu kararlarını ve düzenlemelerini<br />

etkileme, kamuoyunca tanınırlığını artırma, uluslararası fonlara ulaşma, büyükşehir<br />

imkânlarının bir getirisi olarak uzmanlığını geliştirme ya da uzman insan kaynaklarına<br />

ulaşma, bilgiye erişme, insan kaynakları yaratma, böylelikle kurumsal olarak<br />

gelişme olanakları tanımaktadır.<br />

Kurumsallaşma konusuna genel olarak baktığımızda, bu yönde önemli çabalar sarfeden<br />

STÖ’ler, içinde bulunduğumuz hızlı ve hassas sürece ayak uydurmakta güçlük çekmekte;<br />

amatör, gönüllü ruhu kaybetmeyi istememekte ve profesyonellikle amatörlüğü<br />

bir arada tutmanın yollarını aramaktadır. Kurumsal yapıdaki sorunların birçoğunun<br />

temelinde bu hızlı sürecin getirdiği kaygılar ve çelişkiler yatmaktadır.<br />

STÖ’lerin 1990’lı ve 2000’li yıllardaki gelişim sürecine bakıldığında, çevre örgütlerinin<br />

sayısının arttığı, ancak üye sayısının bu artışa paralel olarak gelişmediği görülür.<br />

Bu yeni süreçte STÖ’ler imajlarını düzeltmek ve kurumsal başarılarını artırmak adına<br />

kurumsallaşmaya ve profesyonelleşmeye yönelmişler, ancak gelişimlerini kitleselleşme<br />

yönünde güçlendirmekte zayıf kalmışlardır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!