26.02.2013 Views

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

zanmasına, hem yerel oluşumların gelişmesine ve çoğalmasına bir ivme kazandırmıştır.<br />

<strong>Toplum</strong>sallaşmada ve siyasi kararları etkilemedeki eksiklikler kurumsal kapasite<br />

yetersizliğine bağlanmış, örgütlenme stratejilerinde kurumsal kapasitenin artırılması<br />

hedeflenmiştir. Hibe programlarından yararlanmada aranılan “yeterlilik” ve “güvenilirlik”<br />

koşulları, proje uzmanlığını bir sektör haline getirmiştir.<br />

Bu olumlu gelişmelere karşın, STÖ’lere bakış açısı son dönemde olumsuz yönde de<br />

gelişmiştir. STÖ’lerin, özellikle AB fonlarıyla beraber bir yozlaşma sürecine girdiği,<br />

niceliksel olarak çoğaldığı, ancak niteliksel olarak yetersiz kaldığı, mali açıdan güven<br />

vermeyen bir “projeci/foncu STÖ” imajı oluştuğu görüşü, bazı kurum yöneticileri ve<br />

çalışanlarınca vurgulanan bir perspektiftir.<br />

STÖ’ler uzmanlıklarını ve bilgilerini artırmak yerine AB fonları peşinde koşar oldu.<br />

Türkiye’de STÖ ruhu bitmiş, STÖ sektörü devri başlamıştır.<br />

(Talu 2007)<br />

2007’lere dek Türkiye’de çevre gündemini su kıtlığı ve bunun iklim değişikliğiyle olan ilişkisi<br />

işgal ediyordu. 2008’lerden itibaren su kıtlığının da iklim değişikliğinin de temelinde<br />

dünyadaki enerji politikaları olduğu ön plana çıktı. Baraj ve nehir tipi elektrik santrallerinin<br />

akarsu ve dere ekosistemlerini bozması, yerel kültürel ve doğal değerleri yok etmesi<br />

ve yerel halkın büyük tepkisini çekmesi, Su Meclisi’nin kurulmasına ön ayak oldu. Derelerin<br />

Kardeşliği Platformu güçlendi ve Doğu Karadeniz’den Yuvarlak Çay’a, buradan Loç<br />

Vadisi’ne kadar etkin, kararlı, gücünü yerelden alan bir direniş doğdu. Bu direnişin içinde<br />

yer alan avukatlar grubu başlattığı hukuki mücadelede neredeyse açtığı her davada zafer<br />

elde etti.<br />

(Özesmi 2011)<br />

Orman vasfını yitirmiş arazilerin imara açılmasını öngören 2B Orman Kanunu’na karşı<br />

STÖ’lerin öncülüğünde büyük bir kamuoyu kampanyası başlatıldıysa da kanunun<br />

meclisten geçmesi ve Cumhurbaşkanı’nca onaylanması engellenemedi. 2010 yılında<br />

meclisten geçen Tabiatı Ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu, STÖ’lerin büyük<br />

tepkisiyle karşılaştı ve 74 STÖ’den oluşan Tabiatı Koruma Kanunu İzleme Girişimi<br />

adı altında güçlü bir STÖ hareketi ortaya çıktı. Bu gelişmelere paralel olarak başta<br />

Greenpeace Akdeniz kampanyaları olmak üzere hükümetin nükleer enerji planlarına<br />

karşı yenilenebilir enerji yanlısı kampanyalar güç kazandı. Ancak Akkuyu’da kurulması<br />

planlanan nükleer santral ihalesinin Ruslar’a verilerek meclisten geçmesi engellenemedi.<br />

Öte yandan 2009’da ortaya çıkan ve 2010’da devam eden ekonomik kriz<br />

79

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!