26.02.2013 Views

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Salman, İHOP’un henüz kurucu örgütler dışındaki kuruluşlara kapılarını açmış olmamasına<br />

şu sözlerle açıklık getiriyor: “İHOP diğer kuruluşlara da kapılarını açacak.<br />

Şu an değil. Çünkü biz Ekim 2005’te kurulduk, fakat bu sekiz ayımızı aldı. Bu esnada<br />

tartışmalar, gerilmeler yaşandı. Bir arada olmayı öğrenmek kolay bir iş değil. Birbirine<br />

yaklaştılar, birbirlerini tanıdılar, kendi problemlerini birlikte paylaşmayı öğrendiler.<br />

Zamanla diğer örgütlerle de aynı tabanda çalışmak zaten bir gereklilik olacaktır.”<br />

Düşünce Suçu(?!)na Karşı Girişim (DSKG)<br />

Metnin başındaki kutuda İnsan <strong>Hak</strong>ları Evrensel Beyannamesi’nden bazı maddeleri<br />

aktarmamızın bir nedeni, Türkiye’de bu beyannameyi ihlal eden çok fazla uygulamanın<br />

yürütülüyor oluşudur. Beyannamenin 18. maddesinde “Herkesin düşünce, vicdan<br />

ve din özgürlüğü hakkı vardır” ifadesine yer verilirken, 19. maddede de açıkça “Herkesin<br />

düşünce ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, düşüncelerinden dolayı<br />

rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın, bilgi ve düşünceleri her yoldan<br />

araştırmak, elde etmek ve yaymak hakkını gerekli kılar” deniyor. Oysa Türkiye’de,<br />

makale boyunca izah edildiği üzere, özellikle 12 Eylül 1980’den itibaren düşünceleri<br />

ifade etme özgürlüğünün önünde gerek yasal düzlemde, gerekse fiilen, devlet eliyle büyük<br />

engeller konuyor. Bu engellere karşı mücadele etmekse, her zaman “yasal” çerçeve<br />

içinde olmayabiliyor. Düşünce Suçu(?!)na Karşı Girişim, (DSKG) bunun akla gelen<br />

ilk örneği. Sanatçı Şanar Yurdatapan’ın başını çektiği girişimin temelleri, 1995’in<br />

Ocak ayında, yazar Yaşar Kemal’in Der Spiegel dergisinde yayınlanan bir yazısı nedeniyle<br />

DGM’ye çağrılmasına tepki olarak başlayan imza kampanyası ve bu süreçle<br />

birlikte ortaya çıkan sivil itaatsizlik eylemine dayanıyor. Bu tarihte, toplumca tanınan<br />

1.080 kişi, Yaşar Kemal’in yasaklanan yazısının da aralarında bulunduğu on yasaklı<br />

metni içeren bir kitaba, yayıncı olarak adlarını yazdı ve sembolik bir heyet, sonradan<br />

42<br />

kaldırılan Devlet Güvenlik Mahkemesi savcısını ziyaret ederek kendilerin ihbar etti.41<br />

O tarihten itibaren 80 bini aşkın kişi, yedi kitap ve kırk sekiz kitapçığa imza atarak,<br />

başkalarının “suç”una iştirak ettiler. 1995’ten beridir “düşünce suçu işlemek üzere”<br />

oluşturulan DSKG, “düşünce suçu”ndan dolayı hakkında dava açılan veya gözaltına<br />

alınan, tutuklanan farklı görüş ve inançtan binlerce yüzlerce kişi için çeşitli eylemler,<br />

kampanyalar yürüttü, yürütüyor. Bu sırada yayıncı olarak Şanar Yurdatapan ve<br />

gazeteci Nevzat Onaran, Genelkurmay Askeri Mahkemesi tarafından ikişer ay hapse<br />

mahkûm edildiler. Karar Askeri Yargıtay’ca onaylandı. 2000 yılı sonlarında ikisi de<br />

hapis yatıp çıktılar.<br />

42 http://www.antenna-tr.org/<br />

61

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!