26.02.2013 Views

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Batı’daki kamu-sivil toplum ilişkileri daha çok eyleme dayalı ve hatta zaman zaman<br />

çatışmalı, ancak yine de karşılıklı anlayışa ve empatiye dayalı bir ilişkidir. Batı, sesi<br />

daha çok çıkan, yerel düzeyde kamunun dinlediği ya da en azından saygı gösterdiği,<br />

kurumsal ya da hiyerarşik olmayan oluşumlara daha meyillidir.<br />

Nuran Talu’nun özetlediği gibi, STÖ’lerin en önemli sorun alanlarından biri, Türk<br />

kamu yönetimine ve kamusal düzen içindeki yerlerine ve haklarına dair bilgi ve teknik<br />

uzmanlık eksikliğidir. <strong>Sivil</strong> toplum çevre politikalarında ve çevre yönetiminde yasa<br />

ve yönetmeliklerde söz sahibi olmasına rağmen, STÖ’ler bu haklarını bilmediğinden<br />

(kamu da STÖ’leri bilgilendirmeyerek sivil toplumun kamu düzenindeki yokluğunu<br />

desteklemektedir) pek çok bölgesel/yerel çalıştay ve toplantı STÖ katılımı olmaksızın<br />

yapılmakta, kararlar STÖ’lerin katılımı olmadan alınmaktadır. Burada dikkat çeken,<br />

ilişkiler iyi ya da kötü olsun, STÖ’ler yasa ve yönetmeliklerin belirlediği “resmi” konumlarında<br />

yer almamaktadırlar.<br />

2000’lerin sonlarına doğru STÖ’lerin bu anlamda kamuyla ilişkilerinde belirgin bir<br />

ilerleme olduğu kaydedilmektedir. 2009 yılında çevre alanında çalışan STÖ’lerle ilgili<br />

yapılan araştırma buna örnektir.<br />

Ulusal STÖ’ler Çevre Komisyonu başta olmak üzere komisyonlara çağrılmaktadır ve (bunların)<br />

Sulak Alan, Av Komisyonu gibi bazı komisyonlarda daimi üyelikleri bulunmaktadır.<br />

(...) Bunun dışında, Çevre Ve Orman Bakanlığı, Tarım Bakanlığı gibi ilgili Bakanlıkların<br />

“görüş sorma ve dahil etme alışkanlıkları” da vardır. Örneğin, iklim değişikliği konusunda<br />

bakanlıklar, Greenpeace ve TEMA başta olmak üzere STK’larla görüş alışverişinde bulunmuştur.<br />

Devletin STK’ları komisyonlara dahil etmesi STK’ların çalıştıkları konularda karar<br />

alıcılara doğrudan bilgi aktarmalarını ve savunuculuk yapmalarını mümkün kılmaktadır.<br />

Örneğin, Greenpeace çevre ve enerji komisyonlarında Kyoto’nun önemine dikkat çekmiştir.<br />

Ayrıca, Bern sözleşmesi ile ilgili her yıl yapılan toplantıya Çevre Bakanlığı’ndan katılacak<br />

temsilcileri DHKD’nin hazırlaması ‘çok güzel bir ortaklık’ olarak tanımlanmıştır. (...) Bütün<br />

bunlara ek olarak Çevre Bakanlığı’nın Çıldır Gölü’nde koruma alanlarını belirlemek<br />

üzere STK’ları davet etmesi ve katılımcı olarak tanımlanan Çıralı Yönetim planı gibi örnekler<br />

STK’ların politika oluşumuna katılımının arttığına işaret etmektedir.<br />

(Paker vd 2009: 17)<br />

95

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!