26.02.2013 Views

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

180<br />

Gazetelerin özellikle spor sayfalarında, yaralanan ya da kaza geçiren sporcular için “sakat”<br />

ifadesinin rahatlıkla kullanıldığını görüyoruz. Üçüncü sayfa haberlerinde de “kazada<br />

sakat kaldı” deniyor; “engelli oldu” denmiyor.<br />

Emre’nin sakat, Selçuk’un da tam hazır olmayışı orta sahada dengeli bir çekişmeyi sağlayacak.<br />

Hürriyet, 18 Mart 2011<br />

Yukarıdaki kutuda yer alan örneği sayfalarca çoğaltmak mümkün. Peki bizimle, sakatlarla,<br />

sakatlanan sporcular arasındaki fark nedir? Sakatlanınca futbol engelli olmuyor<br />

mu bir sporcu? Neden onlar engelli olmuyor da, biz oluyoruz? Neden onlar<br />

“zavallı” olmuyor da biz oluyoruz? Sporcu olarak onların “fiyat”ı düşüyor, ama insan<br />

olarak değeri düşmüyor. Bizim neden değerimiz düşüyor?<br />

Örneğin, kamburu olan bir kişi için “engelli” tanımı kullanılmaktadır. “Engelli” kelimesinin<br />

anlamı, TDK sözlüğünde “1. Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni.<br />

2. Vücudunda eksik veya kusuru olan.” olarak verilmektedir. “Sakat” kelimesi de aynı<br />

anlamdadır TDK’ye göre: “Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü.”<br />

“Özürlü: 1. Özrü olan. 2. Engelli. 3. Kusuru olan, defolu: Özürlü kumaş.”<br />

Bu tanımlardan anlaşıldığı üzere, devlet için sakatlık kusur kabul ediliyor. Sakat olmayanlar,<br />

sakatların iş yapmalarını, bir şey gerçekleştirmelerini önleyen sebepleri olduğunu<br />

düşünmektedir.<br />

Oysa kamburu olan, ya da benim gibi çocuk felci yüzünden aksayarak yürüyen birisi,<br />

bir işi yapmaya engeli olduğu için değil, görüntüsü yüzünden “engelli” sınıfına dahil<br />

edilmektedir. Yoksa, yürümekten koşmaya, hatta ağaca tırmanmaya kadar pek<br />

çok şeyi, “sakat” olmayanlara göre sadece daha uzun sürede yapabilmekteyiz. Diğer<br />

yandan, örneğin, ciddi kalp rahatsızlığı olan ve pek çok işi yapamayacak durumdaki<br />

birisi, dış görünüşü “normal” olduğu için “engelli” sayılmamaktadır. Kaldı ki, ben<br />

ve benim gibi engeli değil, sakatlığı olanlarla “sakat”, “topal”, “kambur”, “çolak”<br />

diye alay edilmekteyken; kalp, böbrek vb hastaları, “engeli” bilinse bile, herhangi bir<br />

aşağılamaya maruz kalmamaktadır.<br />

Bu çalışmada görüşmeler aynen alıntılandığı için, her üç kelime de kullanıldı. Herkesin<br />

kendini ifade biçimine saygı gösterilerek, anlatımlarına kendi kelimeleriyle yer<br />

verildi. Ancak benim kullandığım kelime “sakat”. Çünkü mühendislik eğitimi almama<br />

karşın, “Sakat mühendis istemiyoruz,” diye işe alınmama nedenim, sakatlığım<br />

mühendislik yapmama engel olacağı için değil. Beni sadece görüntüm yüzümden işe

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!