26.02.2013 Views

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

108<br />

düğünde görüşülen örgüt sayısının az olduğu ortadadır. Ancak böyle bir yazı-yorum<br />

için özellikle hareketin çeşitliliğini ve fikri-politik altyapısını yansıtabilecek gruplarla<br />

görüşmeyi doğru bulduğumuz için dağılım ve sayı bu biçimde şekillendi. Görüşülen<br />

kişilerle genel çerçevenin kurulması, ana ve ara başlıkların oluşturulması, sorunların<br />

tespiti ve çözüm önerileri bağlamında yoğun ve derinlikli görüşmeler yapıldı. Makale,<br />

bunların seyrini takip etmektedir.<br />

1. Türkiye Kadın Hareketinin Kısa Tarihçesi<br />

Türkiye’de kadınlar, hak arama mücadelesine Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminden<br />

itibaren başlamış ve bu mücadeleyi Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında yoğunlaştırmışlardır.<br />

O dönemlerde dünyada güçlü biçimde esen liberal-eşitlikçi feminizm<br />

dalgası Türkiye’de de etkisini göstermiş ve kadınlar, dergi, kitap, gazete çıkarmış;<br />

dernek, cemiyet, hatta siyasi bir kadın partisi bile kurmuşlardır. O dönemde aktif olan<br />

kadınlar, Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte verilen kamusal ve yasal hakları kullanmaya<br />

çalışmışlar ve bu süreç, ilk ve en kitlesel kadın kuruluşu olan Türk Kadınlar<br />

Birliği’nin (TKB) feshediliş tarihi olan 1935’e kadar kesintisiz sürmüştür. Bu tarihten<br />

sonra, ortaya çıkan engeller aşılmaya çalışılsa da, 1950’lere kadar son derece durgun<br />

bir dönem yaşanmıştır.<br />

1950’lerden itibaren, başta TKB’nin tekrar canlanması olmak üzere, çeşitli kadın<br />

oluşumları kendini göstermeye başlamıştır. Daha çok hayırseverlik temelli çalışmalar<br />

yürüten kadın kuruluşları, 1970’lerin ikinci yarısından sonra, özellikle İlerici Kadınlar<br />

Derneği (İKD) ile öne çıkan bir yaklaşımla kadınların toplumsal birer aktör ve<br />

birey olarak toplumsal yaşamda değişim yaratmalarını hedeflemeye başladı. İKD, 15<br />

bin üyesi ve 33 şubesiyle, Türkiye çapında siyasi partilerdeki kadınların politika üretmelerine<br />

ön ayak oldu. Sıkıyönetimler ve 1980 darbesiyle gelen siyasi yasaklar, her<br />

kesimi olduğu gibi, kadınları da son derece olumsuz yönde etkiledi. Fakat kadınlar,<br />

bu yazının tartışma sınırlarını aşacak çeşitlilikte nedenlerle, diğer pek çok kesimle<br />

karşılaştırıldığında daha hızlı toparlanıp sivil ve muhalif bir hareket olarak kendilerini<br />

var etmeye başladı.<br />

Çoğu sol siyasi partilerde bulunmuş, ancak oralarda kadın olarak kendilerini var etme<br />

sorunları yaşamış, ağırlıklı olarak meslek sahibi, belli bir geliri olan, orta ve alt orta<br />

sınıflardan gelen kadınlar, bu süreçte, yoğun bir okuma, tartışma, dayanışma ve bilinç<br />

yükseltme faaliyeti içinde dinamik bir hareketin temellerini atmaya başladı. Özellikle

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!