26.02.2013 Views

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ne tür bir kent istediğimiz sorusu ne tür toplumsal bağlar, doğa ile ilişki, yaşam biçimleri,<br />

teknolojiler ve arzulanan estetik değerler sorusundan ayrılamaz. Kent hakkı, kent kaynaklarına<br />

ulaşma özgürlüğünden çok öte bir şeydir: Kenti değiştirerek kendimizi değiştirme<br />

hakkıdır. Ayrıca bireyselden çok ortak bir haktır çünkü bu dönüşüm kaçınılmaz olarak<br />

kentleşme süreçlerini yeniden sekilendirmek üzere ortaklaşa bir gücün kullanımına dayanır.<br />

Kentlerimizi ve kendimizi yapma ve yeniden yapma özgürlüğünün en değerli ama aynı<br />

zamanda en çok ihmal edilmiş insan haklarımızdan biri olduğunu ileri sürmek isterim.<br />

(Harvey 2008: 182)<br />

3. Kent <strong>Hak</strong>kının Hukuki Çerçevesini Çizme Gayretleri<br />

Lefebvre’in görüşlerinden beslenen araştırmacılar, kent hakkını kapitalizm ve küreselleşmeye<br />

muhalif bir duruş olarak nitelerler. Bu görüşe göre, kent hakkı kapitalizmin<br />

temeli olan özel mülkiyeti ve mülkiyet ilişkilerini sorgulayarak serbest pazar kapitalizminin<br />

yeniden gözden geçirilmesini ve “demokratik”, “adil” yepyeni bir toplum ve kentin<br />

inşasını talep eder. Ancak, Lefebvre ve ardılları kent hakkını sadece felsefi ve siyasi<br />

boyutlarıyla irdelemiş, hukuki altyapısıyla ilgilenmemişlerdir. Örneğin, Harvey ve Peter<br />

Marcuse kent hakkını yaptırımı olan hukuki bir talep olarak değil adalet, etik, fazilet<br />

ve iyiliğin temel ilkeleri üzerine inşa edilmiş bir ahlaki talep olarak tanımlarlar (Mayer<br />

2009). Artan mağduriyetler ve ihlaller karşısında, dünyanın her yerinden halklar kent<br />

hakkı bayrağı altında bir araya gelirken, hakkı kendi kullanım alanlarına almak isteyen<br />

çeşitli toplumsal hareketler, uluslararası STÖ’ler, ulusüstü örgütler, yerel ve merkezi<br />

yönetimler de hakkı tanımlama ve çerçevesini çizme gayretine girerler. Ancak, hakkın<br />

özündeki radikal muhalif duruşun saptırılması ve içinin boşaltılmasının yolu da böylece<br />

açılır. <strong>Hak</strong>kı, kentin sunduğu toplumsal, ekonomik, siyasal, kültürel ve teknik hizmetlere<br />

yönelik bir erişim hakları silsilesi olarak tanımlayanlar, neo-liberal kentin mağduriyet,<br />

ihlal ve adaletsizliklerinin aslında sistemin kendinden kaynaklandığını göz ardı ederek,<br />

sistemi değiştirmek yerine belirli haksızlıklarının azaltılmasına/yok edilmesine yönelip<br />

hakkı araçsallaştırarak sistemin özüne dokunmadan reform yapanlar, büyümeye ve pazara<br />

odaklı bir kentsel mekân üretimini sürdürürken toplum temelli iyileştirme projeleriyle<br />

çare bulduklarını sananlar, hakkı, kentsel sürdürülebilirlilik, dışlanmayla mücadele<br />

ya da barınma hakkı/konut hakkına indirgeyenler yüzünden kent hakkı neredeyse her<br />

hak, özgürlük ve demokratik değer ile yolu kesişen, herkese istediği her şeyi sunabilen<br />

içi boş bir şemsiye slogana dönüşme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu nedenle, en popüler<br />

olduğu bir dönemde en anlamsız hale gelme riski altındadır (de Souza 2010).<br />

367

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!