26.02.2013 Views

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

Türkiye'de Hak Temelli Sivil Toplum Örgütleri - STGM - Sivil Toplum ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

72<br />

2000’ler: Dünya nüfusu 6 milyarın üzerinde. İkinci Dünya Su Forumu, 21. yüzyılda<br />

su güvenliğinin sağlanmasına yönelik Dünya Su Vizyonu’nu yayınlamıştır. 2001’de<br />

Bonn’daki bir toplantıda 180 ülkenin anlaşmaya varmasıyla Kyoto Protokolu son anda<br />

kurtarılmıştır. Alınan önlemlere rağmen Antarktika’daki ozon deliği kaydedilen en büyük<br />

düzeye ulaşmıştır. İklim değişikliği ve küresel ısı artışı 2000’li yıllara damgasını<br />

vurmuştur. BM raporları son 50 yıldaki ısı artışının insan eylemlerine bağlı olduğunu<br />

doğrulamış, şu anki hızıyla ısının önümüzdeki yüzyılda 1.4 ila 5.8 derece artacağı ve<br />

iklim değişikliğinin en çok fakir ülkeleri etkileyeceğini öngörmüştür. 2005’te Kyoto<br />

protokolü ABD ve Türkiye dışında dünya ülkelerinin çoğunluğu tarafından onanarak<br />

yürürlüğe girmiştir. Eski ABD başkan yardımcısı Al Gore ve BM Hükümetlerarası<br />

İklim Değişikliği Paneli küresel ısınmayla ilgili çabalarından ötürü 2007’de Nobel<br />

Barış Ödülü’nü kazanmıştır. 2008’de BM Mülteciler Yüksek Komiserliği başkanı Antonio<br />

Guterres, dünyadaki mülteci sayısının artmasını iklim değişikliğine bağlamıştır.<br />

2009’daki Kopenhag Çevre Zirvesi büyük bir başarısızlıkla sonuçlanmış; ABD, Çin<br />

Halk Cumhuriyeti, Brezilya, Güney Afrika ve Hindistan ile bağlayıcı olmayan bir anlaşma<br />

imzalamış,193 devlet temsilcisi ise 1997 Kyoto Protokolü’nün yerine geçecek<br />

yeni bir protokol üzerine anlaşmaya varamamıştır.<br />

2010’lar: Meksika’daki BM iklim değişikliği görüşmelerinde, gelişmekte olan ülkelere<br />

iklim değişikliği ile ilgili fon ayrılması konusunda görüş birliğine varılmıştır. Mart<br />

2011’de Japonya açıklarındaki şiddetli deprem ve tsunami sonucu Fukuşima Nükleer<br />

Santrali’nde meydana gelen patlama ve yangınlar on binlerce insanın ölümüne ve<br />

nükleer bir faciaya neden olmuş; nükleer enerjinin temiz ve güvenli bir enerji kaynağı<br />

olabileceğine dair iddiaları şiddetle sarsmıştır. Çernobil seviyesindeki bu facianın etkisi<br />

sürmekte ve tehlike gün geçtikçe büyümektedir.<br />

1.2. Türkiye Açısından Önemli Bölgesel Oluşumlar<br />

OECD (Ekonomik İşbirliği Ve Kalkınma Örgütü): OECD bünyesinde çeşitli uzmanlık<br />

komiteleri çevre sorunlarıyla ilgili çalışmalar yapmaktadır. OECD’nin temel çevre politikaları,<br />

önleyici politikaları desteklemekte ve ekonomik büyüme/çevre ilişkilerini<br />

geliştirmeyi hedef edinmektedir.<br />

Akdeniz Bölgesi: BM Çevre Programı’na (United Nations Environment Program,<br />

UNEP) bağlı Bölgesel Denizler Programı kapsamındaki Akdeniz Eylem Planı,<br />

Türkiye’nin de içinde bulunduğu, bu alandaki en eski (1976) ve en kapsamlı çalışmadır.<br />

Gemi ve uçak atıkları, petrol kirliliği, karadan kaynaklanan kirlilik, zararlı

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!