26.02.2013 Views

MİLLİ FOLKLOR 60. Sayı (Pdf)

MİLLİ FOLKLOR 60. Sayı (Pdf)

MİLLİ FOLKLOR 60. Sayı (Pdf)

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Millî Folklor, 2003, Y›l 15, Say› 60<br />

Kang› da¤da bulsam ben o maral›<br />

Kang› yerde görsem çeflm-i gazali<br />

Avc›lardan kaçm›fl ceylan misâli<br />

Göçmüfl da¤dan da¤a yoktur dura¤›<br />

Lâleyi, sünbülü, gülü har alm›fl<br />

Zevk u flevk ehlini âh ü zâr alm›fl<br />

Süleymân taht›n› sanki mâr alm›fl<br />

Gama tebdil olmufl ülfetin ça¤›<br />

Zihnî dehr elinden her zaman a¤lar<br />

Sordum ki ba¤ a¤lar, ba¤ban a¤lar<br />

Sümbüller perîflân, güller kan a¤lar<br />

fieydâ bülbül terk edeli bu ba¤›<br />

Bayburtlu Zihni (1795-1859)<br />

Ontolojik tahlilde birinci tabaka ses<br />

tabakas›d›r. fiiire bakt›¤›m›zda somut<br />

varl›klar olarak öncelikle kelimeleri görürüz.<br />

Kelimeler ise seslerden meydana<br />

gelmifltir. Sesin fliire katt›¤› âhengi/ritmi,<br />

yüksek sesle okudu¤umuzda duyumsar›z.<br />

Bu ritim, halk fliirinin vazgeçilmez<br />

flekil özelliklerinden olan 11’li hece vezni<br />

ile sa¤lanm›flt›r. Üç m›sra d›fl›nda 6+5<br />

dura¤›n›n hâkim oldu¤u görülmekle birlikte<br />

anlam vurgusu gere¤i yerleri de¤iflkenlik<br />

gösterebilir. Mesela 2+2+2+2+3<br />

de olabilir. Bu bak›mdan fliirde bir<br />

âhenk zenginli¤i hissedilir. Halk (saz)<br />

flairlerinin vezin ve onun fliire kataca¤›<br />

âhenk, ritim hususunda seçenekleri s›n›rl›d›r.<br />

“Bunun sonucu olarak, geleneksel<br />

vezin sisteminin sesi içinde flairin özel<br />

t›n›s› belirir.” (‹nce, 1992:21)<br />

Âhengi temin eden unsurlardan di-<br />

¤eri de flüphesiz kâfiyelerdir. Geleneksel<br />

yar›m kafiye yayg›nl›¤›n›n aksine bu<br />

koflmada sa¤lam bir “tam kâfiye” örgüsü<br />

dikkatimizi çeker.<br />

Bu fliirde ba¤lama m›sralar›nda<br />

tam kâfiye oluflturan “-a¤”lar ve redif<br />

olan “a¤lar” ile da¤, ba¤, dura¤, ota¤,<br />

aya¤, ça¤ kelimeleri Bâkî’nin “Kânûnî<br />

Mersiyesi”ndeki o matem havas›n› ça¤r›flt›r›r.<br />

Koflmada alliterasyonlarla sa¤lanan<br />

ve metnin bütününe sinmifl olan<br />

bu matem havas›, fliirin türüne “a¤›t” deme<br />

imkân› vermektedir.<br />

Bir özel ritim faktörü de, flâirin divan<br />

edebiyat›na vukûfunu hissettiren ve<br />

o zevk ile fliirine dahil etti¤i “sâkî, misâl,<br />

lâle, perîflân, bâ¤bân, âh ü zâr, Süleymân,<br />

mâr” gibi bünyesinde uzun hece<br />

bulunan kelimelerdir.<br />

Ustaca kullan›lan bir vezinle ritim<br />

kazand›r›lm›fl olan bu somut ses tabakas›n›n<br />

üzerinde, anlam tabakas› bulunur.<br />

Bu tabaka, anlambilimin konusu içine<br />

girer. Dar anlamda bilgisel anlambilim<br />

(cognitive semantic); tek tek kelimeleri,<br />

aslî anlam› içinde ele al›r. Bu fliiri de<br />

semantik bak›mdan ele ald›¤›m›zda yap›lmas›<br />

gereken ilk ifl, bu fliirdeki kelimeleri<br />

anlam yönünden incelemektir. Bu da<br />

bize kelimelerin anlam dünyas›na nüfuz<br />

imkân› verir. Anlam yo¤unlu¤u aç›s›ndan<br />

birbiriyle iliflkili kelimelerden hareketle<br />

fliirin sahip oldu¤u genel anlam görünür<br />

hale getirilir. ‹kinci etapta da cümleler<br />

ele al›n›r ve böylece üçüncü tabakaya geçifle<br />

bir zemin haz›rlanm›fl olur.<br />

fiiirdeki kelimelerin tek tek anlamlar›n›<br />

vererek anlam dünyas›na girmeye<br />

çal›flal›m :<br />

Var-: Ulaflmak, ki: ba¤laç, yurt:<br />

vatan, memleket, ayak götür-: Gitmek,<br />

uzaklaflmak, ayr›lmak, yavru: ‹nsan veya<br />

hayvan›n bebe¤i, git-: uzaklaflmak,<br />

›ss›z kal-; sessiz ve sahipsiz kalmak,<br />

ota¤: çad›r, oda, cam: kadeh, flikest ol-<br />

: k›r›lmak, mey: içki, bade, dökül-: s›v›n›n<br />

yere yay›lmas›, sâkî: içki da¤›tan insan<br />

(kad›n), meclis: toplant› yeri, ayak:<br />

kadeh, ayak çek-: uzaklaflmak, kadehi<br />

uzaklaflt›rmak, kang›: hangi, da¤: Yeryüzü<br />

yükseltisi, bul-: ele geçirmek, o:<br />

iflaret zamiri, maral: ceylan, kang› yerde:<br />

nerede, gör-: gözle müflahede etmek,<br />

çeflm-i gazal: ceylan gözü, avc›: av avlayan,<br />

kaç-: korkarak uzaklaflmak, ceylan:<br />

ahu, maral, ceylan, misâli: Benzeri,<br />

göçmüfl: gezmifl, sefer etmifl, yok: var<br />

olmayan, durak: durulacak yer, lâle,<br />

sümbül, gül: herbiri bir çeflit çiçek, har:<br />

diken, zevk u flevk: nefle, istek, ehl: sahip,<br />

uygun, erbab, âh ü zâr: a¤lama, in-<br />

174 http://www.millifolklor.com

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!