You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Millî Folklor, 2003, Y›l 15, Say› 60<br />
ço¤u zaman, yaflanm›fl olan tarihî-toplumsal<br />
veya bir içsel gerçekli¤i, analoji<br />
(benzeflim, k›yas) yoluyla dile getirir.<br />
Arayan, aran›lan ve engel olan aç›s›ndan<br />
bak›ld›¤›nda “vard›m ki” ifadesinden<br />
arayan›n birinci flah›s oldu¤unu<br />
anl›yoruz. fiâir bir mekana ulaflm›flt›r.<br />
Öyleyse daha önce o mekanda de¤ildi.<br />
Aran›lan nedir? Aran›lan› bize duyuran<br />
kelimeler “yavru, ceylan(çeflm-i<br />
gazal, maral), lale, sümbül, gül, zevk u<br />
flevk ehli, Süleyman taht›, ülfet, fleyda<br />
bülbül’dür.<br />
Aran›lanlar bulunamad›¤›na göre<br />
bunun bir sebebi olmal›d›r. Engel kabul<br />
edebilece¤imiz üç kelime görürüz. “Avc›lar,<br />
hâr ve “mâr”.<br />
Asl›nda metnin hikâyesini tersinden<br />
okursak karfl›m›za flu tablo ç›kar:<br />
fiâir, yavrunun yurdunda oldu¤u,<br />
ota¤›n ›ss›z kalmad›¤›, kadehlerle içkilerin<br />
sunuldu¤u, sâkilerin mecliste oldu¤u<br />
(veya kadeh sundu¤u), ceylan›n (ceylan<br />
gözlü’nün) avc› korkusu yaflamad›¤›, çiçeklerin<br />
dikene dönüflmedi¤i, insanlar›n<br />
nefleli oldu¤u, Süleyman’›n taht›nda hükümran<br />
oldu¤u, dostluklar›n yafland›¤›,<br />
ba¤ ve ba¤ban›n güldü¤ü, bülbülün flak›mas›na<br />
devam etti¤i bir tablo resmeder.<br />
Ancak flair, umdu¤u bu güzel manzara<br />
ile karfl›laflamam›flt›r.<br />
Bu çerçevede imge olarak seçilen kelimelere<br />
yeniden dönebiliriz. Avc› kimdir,<br />
har ve mâr nedir? Avc›, sald›rgand›r, kurulu<br />
düzeni bozar, haklar› gaspeder, mütecavizdir,<br />
korku salar, cana kasteder...<br />
Har, ac›t›r, ›zt›rap verir. Mar (y›lan) 4 ; so-<br />
¤uk görünümlüdür, ürküntü ve ürperti<br />
verir, sokar, zehirler, öldürür...<br />
Yavru, yurt, ceylan, avc›, har ve<br />
mar imgelerini, fliirde anlam öbe¤i oluflturan<br />
di¤er kelimeler çerçevesinde flöyle<br />
de¤erlendirmek mümkündür.<br />
“Yavru, ceylan, maral, çeflm-i gazal,<br />
meclis, ülfetin ça¤›, lâle, sümbül, gül,<br />
fleyda bülbül, ba¤, sâkî, ayak, mey”, bir<br />
âfl›k-mâfluk münâsebetini hat›ra getirmektedir.<br />
Daima beraberinde flefkat<br />
duygusunu da ça¤r›flt›ran yavru, hem insan›n<br />
hem hayvanlar›n neslinin devam›n›<br />
sa¤layan sevimli varl›kt›r. Ayn› kelime,<br />
sevgiliyi nitelemek için de kullan›lmaktad›r.<br />
Bu ba¤lamda âfl›k, yurduna -<br />
sevgilinin bulundu¤u mekana- vard›¤›nda<br />
sevgiliyi bulmay› umdu¤u yerde bulamam›flt›r.<br />
‹kinci dörtlükte geçen, maral,<br />
çeflm-i gazal, ceylan benzetmesi, bu kanaatimizi<br />
desteklemektedir. “çeflm-i gazal”dan<br />
anl›yoruz ki aranan ceylan de¤il<br />
“ceylan gözlü (sevgili)”dür.<br />
Sâki, ayak ve mey kelimeleri de sevgili<br />
imgesini ça¤r›flt›r›r. ‹lk dörtlü¤ün<br />
son m›sras›nda ayak kelimesi hem kadeh<br />
hem de vücudun bir organ› anlam›nda<br />
tevriyeli olarak kullan›lm›flt›r. Buna<br />
göre meclisi flenlendirecek sevgili mecliste<br />
yoktur veya aflk kadehini meclise sunmamaktad›r,<br />
anlam›n› ç›karabiliriz. Her<br />
iki halde de sevgilinin bulunmad›¤› bir<br />
ortam âfl›k için çekilmezdir. Böylesi bir<br />
mekan âfl›¤a zevk ü flevk vermeyecek,<br />
gülün yerini diken, Süleyman taht›n› y›lan<br />
alm›fl gibi olacak, ülfet gidip gam, tasa<br />
gelecektir. Bu ba¤lamda avc›, hâr ve<br />
mâr, rakîp (engel) olabilir.<br />
Var›lan mekan›n harap olmufllu¤u,<br />
periflanl›¤› iki mânâda anlafl›labilir. fiiirin<br />
ilk kelimesi “vard›m ki”, daha önce<br />
bilinen, tan›nan ve var›lmas› gereken bir<br />
yeri iflaret etmektedir. Bu ç›kar›ma imkan<br />
veren “vard›m ki, yurt, ota¤, meclis,<br />
zevk u flevk ehli, ülfet ça¤›, ba¤, ba¤ban,<br />
periflan, kan a¤lar, bu ba¤” kelimeleridir.<br />
Bunlarla hayalimizde; mutlu, müreffeh<br />
hâliyle hat›rlanan ancak dönüldü-<br />
¤ünde hüzün verici manzaras›yla karfl›lafl›lan<br />
bir s›la canlan›r. Ülfetin ça¤› gama<br />
tebdil oldu¤una göre flairin do¤up<br />
büyüdü¤ü, güzel anlar yaflad›¤›, güzel<br />
hat›ralarla ayr›ld›¤› memleketi (yurt)<br />
“perîflan”l›k içindedir. Zevk u flevk ehli<br />
insanlar âh ü zâr içindedir. Bu takdirde<br />
“yurt” flairin do¤up büyüdü¤ü memleketi<br />
(köyü, kasabas›, ili), ota¤› ›ss›z kalan<br />
yavru; da¤dan da¤a gezen, periflan olan<br />
ceylan da bir felakete maruz kalm›fl olan<br />
176 http://www.millifolklor.com