16.07.2015 Views

slâm ahlâkı

slâm ahlâkı

slâm ahlâkı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yalnız abdest almakda ve yalnız mest için söylemiş oldukları bu sözü,diş kaplatmak için, hem de gusl abdesti için söylemek, kendi tarafındanuydurma fetvâ vermek olur. Dolgu veyâ kaplama olan dişi,sık olan sakala benzetmek de doğru değildir. Çünki, abdest alırken,sık olan sakalın dibini yıkamak mecbûrî değil ise de, gusldebunun altındaki deriyi de yıkamak farzdır. (Abdest alırken sık sakalaltındaki deriyi yıkamak farz olmadığı için, guslde de sık sakalınaltını yıkamak farz olmaz) diyen kimse, gusl abdesti alırken, sıksakalın altını yıkamaz. Böylece bunun ve buna inananların gusl abdestlerive dolayısıyle nemâzları sahîh olmaz.Kaplamayı ve dolguyu, ayakdaki yarık içine konan merhemeyâhud yara ve kırık üzerine konan cebîre denen tahtalara, alçıdankalıplara ve sargılara benzetmek de, fıkh kitâblarına uygun değildir.Çünki, bunları yara ve kırık üzerinden çıkarmakda harac veyâzarar olunca, başka mezhebi taklîd imkânı yokdur. Bu üç sebebdendolayı, altlarını yıkamak sâkıt oluyor.Şiddetli ağrı yapan çürük dişi çıkarmak, bunun yerine, çıkarılabilenmüteharrik sun’î diş, yâhud yarım veyâ bütün damaklı dişleryapdırmak istemeyip de, dolgu veyâ kron denilen kaplama yapdırmakdainsan serbest olduğu için, dolgu, kaplama veyâ köprü denilensâbit diş yapdırmak, zarûret olmaz. Zarûret olduğunu söylemek,zâten altlarının ıslanmasının sâkıt olmasına sebeb olamaz.Çünki, başka mezhebi taklîd etmeleri mümkindir. Zarûret var diyerek,fıkh kitâblarına uyup, Şâfi’îyi veyâ Mâlikîyi taklîd edenleredil uzatmağa kimsenin hakkı yokdur.İnsanı birşey yapmağa zorlıyan semâvî sebebe, ya’nî insanınelinde olmıyan sebebe (Zarûret) denir. İ<strong>slâm</strong>iyyetin emr ve yasaketmesi ve şiddetli ağrı ve bir uzvun yâhud hayâtın telef olmak tehlükesive başka birşey yapamamak mecbûriyyeti, hep zarûretdir.Yapılan birşeyin, bir farza mâni’ olmasını veyâ harâm işlemeğesebeb olmasını önlemenin meşakkatli, güç olmasına (Harac) denir.Allahü teâlânın emrlerine ve yasaklarına, (Ahkâm-ı i<strong>slâm</strong>iyye)denir. Ahkâm-ı i<strong>slâm</strong>iyyeden bir hükm yapılacağı zemân,ya’nî bir emri yaparken veyâ bir yasak işi yapmakdan sakınırken,kendi mezhebinin âlimlerinin meşhûr olan, seçilmiş olan sözlerineuyulur. İnsanın yapdığı birşeyden dolayı, âlimlerin bu sözlerineuymakda harac olursa, seçilmemiş, za’îf sözlerine uyulur. Bunauymakda da harac olursa, bu hükm, başka mezhebi taklîd ederekyapılır. Başka mezhebi taklîd etmekde de harac olursa, haracasebeb olan şeyin yapılmasında zarûret bulunup bulunmadığınabakılır:1- Haraca sebeb olan şeyin yapılmasında zarûret bulunduğu– 214 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!