16.07.2015 Views

slâm ahlâkı

slâm ahlâkı

slâm ahlâkı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“Allahümme rabbe hâzihidda’vetittâmmeti vessalâtil kâimeti âtiMuhammedenil vesîlete vel fadîlete veddereceterrefî’ate veb’ashumekâmen mahmûdenillezî vaadtehu inneke lâ tuhlifül mîâd.”) Budüâyı güzelce okuyan kimseye verilecek sevâb büyükdür.65 - Dînimize uygun okunan ezâna karşı ta’zîm ve hurmetdebulun! Ezân, yer yüzünde söylenen sözlerin en doğrusudur.Hazret-i Âişe “radıyallahü anhâ” [Elliyedi senesinde, Medînede,altmışbeş yaşında vefât etdi.] Her zemân ezânı dinlerdi. Sordular:“Ey mü’minlerin anası, niçin ezân okunurken işini terk ediyorsun?”(Ben Resûlullahdan “sallallahü aleyhi ve sellem” işitdim,“Ezân okunurken iş işlemek dinde noksanlıkdır” buyurdu. Onuniçin ezân okunurken işimi terk ederim) dedi.Ebû Hafs Haddâd “rahime-hullahü teâlâ”, [264 de Nişâpurdavefât etdi] demircilik yapardı. Her ne zemân ezânı işitse, çekici yukarıkaldırmış ise, aşağıya indirmez, eğer çekiç aşağıda ise, yukarıkaldırmazdı. Bir kişi ile konuşuyor idiyse, hemen sözünü keser,ezânı dinlerdi. Nihâyet bu zât merhum oldu. Dostları, cenâzesinigötürürlerken, müezzin minâreden “Allahü ekber” diyerek ezânokumağa başladı. Cenâzeyi götürenlerin ayakları yürüyemez oldu.Cehd ve gayretlerine rağmen, cenâzeyi götürmek mümkin olmadı.Nihâyet ezân bitdikden sonra, cenâzeyi götürmek mümkin oldu.Ezân-ı Muhammedîye ta’zîm ve hurmet edenler ve onun, harflerini,kelimelerini değişdirmeden, bozmadan ve tegannî etmeden, minâreyeçıkıp sünnete uygun okuyanlar, yüksek derecelere vâsılolacaklardır. İbni Âbidîn, nemâz bahsinin başında diyor ki, (Oturarak,tegannî ederek, câmi’ içinde, vaktinden evvel [ve ho-parlörile] okunan ezân, i<strong>slâm</strong> ezânı değildir.) Bunlar, sünnete uygun olaraktekrâr okunur.66 - Bir hadîs-i şerîfde, (Her kim ezân-ı Muhammedî sesini işitdiğizemân müezzin ile berâber hafifçe okusa, her harfine bin sevâbverilir, bin günâhı afv olur) buyuruldu.67 - Ezân-ı Muhammedî, ya’nî sünnete uygun okunan ezân büyükbir ni’metdir. Ta’zîm edilmesi lâzım gelen büyük lutf-i ilâhîdir.Ezân, İ<strong>slâm</strong> dîninin doğuşunda yokdu. Eshâb-ı Güzîn “radıyallahüanhüm ecma’în” dediler ki, yâ Resûlallah “sallallahü teâlâaleyhi ve sellem”! Nemâz vaktlerini bize bildirmek için bir şeyolsa. O gece Eshâbdan Bilâl Habeşî “radıyallahü teâlâ anh” rüyâsındagördü ki, gökden iki kişi inip abdest aldılar. Biri ezân okuduve kamet getirdi ve biri de imâm oldu. Nemâz kıldılar. Ondansonra da, göklere doğru yükselip gitdiler. Bu rü’yâyı gelip Resûlullaha“sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” söyledi. Resûl-i ekremde, Eshâb-ı kirâm toplu bir hâlde iken, bu rü’yâyı nakl eylediler– 424 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!