16.07.2015 Views

slâm ahlâkı

slâm ahlâkı

slâm ahlâkı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ya’nî savtın aksinden hâsıl olan fi’le de kırâet denilmez. Bununiçindir ki, fukahâ bir kırâetin aksinde hâsıl olan sadây-ı mün’akisekırâet ve tilâvet hükmü terettüb etmiyeceğini ve meselâ: Secde-itilâvet lâzım gelmiyeceğini beyân etmişlerdir. Bir kitâbı sessiz mutâleaetmek kırâet etmek demek olmadığı gibi, çalan veyâ çınlayanmün’akis bir sadâyı dinlemek de bir kırâet dinlemek değil, birçalma ve çınlama dinlemekdir. Şu hâlde, Kur’ân-ı kerîm okuyanbir kâriin sadâsını aks etdiren gramofondan veyâ radyodan gelensavt veyâ sadâ, bir kırâet değil, bir kırâetin aksi ve tayfıdır ve bunlaraistimâ’ ve insât emrinin hükmü terettüb etmez. Ya’nî dinlenmesi,susulması vâcib olan Kur’ân-ı kerîm, çalınan Kur’ân değil,kırâet olunan Kur’ândır. Ma’amâfih istimâi vâcib veyâ müstehabolmamakdan, istimâi gayr-ı câiz, adem-i istimâ’ı vâcib olmak lâzımgelir zan edilmemelidir. Zîrâ Kur’ânı çalmak, başka bir fi’il,çalınan Kur’ânı dinlemek de başka bir fi’ildir. Kur’ân-ı kerîmi çalmak,çalgılar miyânına koymak şayân-ı tecviz olmıyan bir fi’il olduğuzâhirdir. Nitekim Kur’ân-ı kerîm okumak bir kurbet olduğuhâlde, muhıll-i ta’zîm olan yerlerde okumak bir kabâhatdir. Fekat,okunmuş bulunursa, istimâı kabâhat değil, adem-i istimâı kabâhatolur. Meselâ, hamamda Kur’ân-ı kerîm kırâet eden günâhagirer. Bununla berâber, okunduğu takdîrde, dinlememek de sevâbdeğildir. Bunun gibi, bir aks-i sadâ ile çınlayan, kezâlik bir gramofonveyâ radyoda çalınan bir Kur’ân-ı kerîm in’ıkâsını dinlemekbir vazîfe değildir diye dinlememek vazîfedir gibi de zan edilmemelidir.Zîrâ, bir kırâet değilse de, kırâete müşâbihdir. Çünki, kelâm-ınefsîye dâldır. Binâenaleyh istimâı kırâet gibi, vâcib veyâmüstehab değilse de, lâ-ekal câizdir, evlâdır ve hattâ ona da hurmetsizliketmek gayr-ı câizdir. Öyle bir hâl karşısında bulunan birmüslimân, lâyık olmıyan yere konmuş bir Kur’ân-ı kerîm sahîfesikarşısında bulunuyormuş gibidir ki, ona karşı lâübâlîlik etmemesive elinden geldiği kadar onu oradan alıp lâyık olduğu bir yere kaldırmasıvazîfe-i diyâneti iktizâsındandır.)]Fıkh ve fetvâ kitâblarının çoğunda, meselâ (Kâdihân)da diyorki, (Ezân okumak sünnetdir. İ<strong>slâm</strong> dîninin şi’ârından, alâmetlerindenolduğu için, bir şehrde, bir mahallede ezân terk edilirse,hükûmetin oradaki müslimânlara zorla okutması lâzımdır. MüezzininKıble cihetini ve nemâz vaktlerini bilmesi lâzımdır. Çünki,ezânı başından sonuna kadar Kıbleye karşı okumak sünnetdir.Ezân, nemâz vaktlerinin ve iftâr zemânının başladığını bildirmekiçin okunur. Bu vaktleri bilmiyenin ve fâsıkın okuması, fitne çıkmasınasebeb olur. Aklı olmıyan çocuğun, serhoşun, delinin, cünübolanın ve kadının ezân okumaları mekrûhdur. Müezzinin– 246 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!