16.07.2015 Views

slâm ahlâkı

slâm ahlâkı

slâm ahlâkı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

leri de halâl bilmek lâzımdır. Bunlara inanmayan, kâfir olur. Açıkçabildirilmeyen halâl ve harâm ise, böyle değildir. Meselâ, birçokşeyler Hanefî mezhebinde harâm iken, Şâfi’îde halâldir. O hâlde,ihtiyâcı olanın fâiz ile para alması câiz değildir, diyene, (Sus! Halâleharâm deme! Kâfir olursun) denemez. Çünki onun sözü hakîkateyakındır, belki de tâm hakîkatdir ve ona verilen cevâb, tehlükelidir.Harâm şübhesi olan şeyleri terk etmek evlâdır. Tekrâr edelimki, ihtiyâc dâiresi çok genişdir. Eğer geniş tutulursa fâiz almıyacakkimse kalmaz ve Allahü teâlânın fâizi harâm etmesi, hâşâ, abes veboşuna olmuş olur. Kınye kitâbı da nihâyet ihtiyâcı olanın fâiz ilepara almasına cevaz vermekdedir. Yoksa herkese değil. İhtiyâcıböyle şübheli yoldan ise, halâl yoldan aramalıdır ve takvâ bereketiile ve ufak bir teşebbüs ile, ihtiyâc ortadan kalkar. Mektûbâtdanterceme temâm oldu.İbni Nüceym Zeyn-ül-Âbidîn Mısrî “rahime-hullahü teâlâ”(Eşbâh) kitâbında, beşinci kâidenin sonunda, (Ba’zı ihtiyâclar zarûretkabûl edilir. Meselâ muhtâc olanın fâiz ödeyerek ödünç almasıcâiz olur) diyor. Seyyid Ahmed Hamevî “rahime-hullahü teâlâ”burayı açıklarken, (Meselâ on altın ödünç alıp, her gün bellimikdâr bir şeyi fâiz olarak öder) diyor. Bundan anlaşılıyor ki, nafakayamuhtâc olup, çalışamıyan ve karz-ı hasen bulamıyan âcizkimsenin nafaka için, fâiz ile ödünç alması câiz olur. Fekat, bu hâldede (Mu’âmele satışı) yolu ile almalıdır. Meselâ, on altın alıp,oniki altın ödemekde uyuşulunca, on altını alırken, kalem, defter,kitâb gibi herhangi bir şeyi de iki altına satın alıp, oniki altın borçlanır.Böyle, fesâd ile, bid’at ile karşılaşıldığı zemân, i<strong>slâm</strong>iyyeteuymak için, ihtiyâtlı yol aramağa, (Hîle-i şer’ıyye) denir. Âciz olanın,zarûrete düşenin, ibâdetini kaçırmaması veyâ harâm işlememesiiçin (Hîle-i şer’ıyye) yapması lâzım olur. İ<strong>slâm</strong>iyyete uymakdankaçmak için çâre aramağa (Hîle-i bâtıla) denir ki, harâmdır.Tenbîh 2: Dâr-ül-harbde ya’nî Fransa, İtalya gibi putlara tapınankâfir hükûmetlerin toprağında, kâfirlerden, kendi rızâları ilemal çekmek, meselâ onlara fâizle ödünç vermek câizdir. Fekat fâizleödünç para almak orada da câiz değildir. Dâr-ül-harbdeki birbankaya para yatırıp, fâiz almak, fâiz ile ödünç vermek için bankaile ortak olmak demekdir. Bu bankadan para çekenlerin hepsi kâfirise, bankaya yatırılan paranın fâizini almak halâl olur. Bankadanfâiz ile para alanların hepsi müslimân ise, bankaya yatırılan paranınfâizini almak harâmdır. Bankadan ödünç para alan müşteriler,müslimân ile kâfir karışık ise, alınan fâiz mekrûhdur, ya’nî tahrîmenmekrûhdur. Kâfir mikdârı fazla ise, halâle yakın tenzîhenmekrûh olur. Mekrûhdan da sakınmalı, fâize bulaşmamalıdır. Ban-– 453 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!