27.06.2013 Views

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRİNDE ANNE

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRİNDE ANNE

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRİNDE ANNE

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Çünkü buradaki deniz; sonsuzluk, zamansızlık anlamlarını veren anne rahmini<br />

çağrıştırır. Gökyüzü nasıl yeryuvarlağını kapsıyor, koruyorsa anne rahmi de bebeği<br />

kapsar korur. Aynı biçimde deniz imgesi de anne rahmini, özellikle de anne<br />

rahmindeki amniyoz sıvısını sembolize eder. Bu sıvı, bir deniz gibi -şairin burada<br />

belirttiği sularında boğulmadığı deniz gibi- bizi besler, mutlu ve huzurlu kılar, bize<br />

güven verir. Yani şiirde bulunan deniz sembolü bir anlamda anne rahminin bir ikamesi<br />

olarak değerlendirilebilir.<br />

Şair, böyle bir tablo içinde acıkıp uyandığı saatlerde genç annesinin tatlı<br />

telaşından söz eder. Mehmet Kaplan’ın da dediği gibi şair cinsî duygularla annesine<br />

bağlılık duygusunu apaçık anlatır.<br />

Gerçekten de şiirde anlatılan “oral dönem” annenin rolü açısından çok<br />

önemlidir. Anne bu dönemde bebeğinin ihtiyaçlarını genellikle sezgisi ile karşılarken<br />

bebeği ile ortaklaşa bir düzen kurar. Bu düzen sayesinde bebek fizyolojik dengeyi<br />

sağlar. Elbette anne bebeğin ihtiyaçlarını belirli biçimde karşılaması ile bebeğinin dış<br />

dünyaya karşı güven duygusunun oluşumunu da sağlayacaktır. Freud’a göre yeni<br />

doğmuş bebek tüm libido enerjisini kendi fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak ve<br />

rahatlığını sürdürebilmek için kullanacaktır. Giderek kendisinin bakımını ve<br />

ihtiyaçlarını karşılayan bir diğer insanın, yani annenin varlığını fark etmeye<br />

başlayacaktır. Böylece bebek, narsistik libidosunu anneye yöneltecektir. Freud’a göre<br />

bu durum bireyin toplumsallaşması için aslî basamaklardandır. “Bebeğin, kendisiyle<br />

dış obje arasındaki sınır belirginleştikçe, bebek anneyi, onu doyuran ve memenin<br />

emilmesinin verdiği hoşlanma duygusunu sağlayan kaynak olarak tanımaya başlar.<br />

Böylece anne ilk ‘arzu nesnesi’ olur. Bebeğin bu ilk arzu nesnesine geliştirdiği<br />

bağlılığın niteliği, sonraki yaşamında önem taşıyacak kişilere karşı geliştireceği<br />

duygu ve tutumların belirlenmesi yönünden çok önemlidir. Bu dönemde annesiyle<br />

sıcak, sevecen ve güven verici bir ilişki yaşayan çocuğun, kuramsal olarak, yaşamı<br />

boyu diğer insanlarla da benzer nitelikler kurması beklenir. Oral ihtiyaçların<br />

yeterince karşılanamaması ya da aşırı oranlarda doyurulması normal dışı kişilik<br />

özelliklerinin yerleşmesine neden olabilir. Bunlar arasında, abartılı iyimserlik,<br />

narsistik duygulanım (özerotizm), arada bir yaşanan yoğun karamsarlık ve diğer<br />

131

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!