27.06.2013 Views

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRİNDE ANNE

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRİNDE ANNE

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRİNDE ANNE

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Birikmiş sulardan daha durgunsun,<br />

Görünmez bıçakla içten vurgunsun,<br />

Seni öz yurdunda bir sürgün gördüm.<br />

Geçti bir cenaze peşinde ömrün;<br />

Bilemem, vardığın neresi, bugün?<br />

Hergün yürüdüğün kadar yürüdün,<br />

Arkasından kendi ölünün; gördüm…<br />

(1926)<br />

(Aynadaki Hayalime, Çile, s.275)<br />

Şairin şiirlerinde “daüssıla-yurt özlemi” diyerek belirttiği duygularını anlattığı<br />

şiirlerde anne yine karşımıza çıkar. Anne, şairin özlemini duyduğu manevî âlemi<br />

anlatırken yine hayatının en değerli kişilerinden annesini beraberinde belirtir. Şairin<br />

özlemini duyduğu yer, manevî bir âlemdir. Anne de manevî bir kişi olarak bu<br />

tablonun bir parçasıdır. Şair kendini bu manevî âleme, bu diyara ait görür. Buradaki<br />

yolculuklar, ölümü simgeler.<br />

Özellikle 1930’lu yıllardan sonra şairin ölüme duyduğu özlem, sonsuzluğa<br />

ulaşabilme bağlamında metafizik ve dinsel bir boyuta döner. Artık, değişik anlamlar<br />

kazanan bu derinlikli düşüncelerde sonsuzluğa karşı duyduğu özlem, Tanrı’nın<br />

sonsuz varlığında kaybolma özlemidir. Ayrıca Necip Fazıl’da bu sonsuzluk kavramı<br />

mistik bağlamda yani ölümün bir son olmadığı düşüncesi ile birlikte ele alınmalıdır.<br />

Çünkü insanlar İslâm dinine göre öldükten sonra tekrar dirileceğine inanır. Bu<br />

bakımdan şaire göre ölüm sonsuz yaşama adım atmaktır. Şairin bir eğlenti, maddî bir<br />

mutluluk ve rahat bir yaşam olarak gördüğü dünya hayatını değil sonsuz gördüğü<br />

219

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!