13.07.2015 Views

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

uygulamadan ilk ve ortaöğretim kademesindeki özel okullarında yararlandırılmasınısağlamak,..” 151Özel öğretim kurumlarına yapılan yardım ve teşvikler toplumun bir bölümününve özellikle resmi okul yöneticisi ve öğretmenlerinin tepkisini çekmektedir. Tepkilerinortak yönü, devletin ‘kendi öz okulları’ na ödenek ayırmazken/ayıramazken özelokullara neden kaynak aktardığı biçimindedir.Sonuç olarak devlet okulları geleneksel nitelik ve nicelik sorunları ile yaşamayadevam etmektedir.Paralı eğitime 1981 de YÖK ile üniversitelerde tanışan Türkiye, 1990 larınsonlarına doğru eğitime katkı payı adı altında ortaöğretim ve ilköğretimde de tanıştı.Özellikle ilköğretimle ilgili olarak Anayasa’da temeleğitimin parasız olduğu ‘hükmü ileçeliştiği’ gerekçesiyle uygulamanın iptal edilmesi için bir yerel mahkemenin iptalkararına rağmen uygulama sürmektedir.Eğitim hizmeti olanların maliyetlere katılması, özellikle, toplumsal yarardandaha fazla kişisel yararın sağlandığı ortaöğretim ve yükseköğretimden yararlananlarınbunun karşılığında ücret ödemesi 1970 lerden sonra yapılan bazı şûralarda, -uygulamaya aktarılmasa da- şûra kararı olarak yer almıştı.Üniversite eğitiminin paralı olmasını üniversite rektörlerinin çoğunluğusavunmaktadır. Konuyla ilgili olarak başbakanın başkanlığında 1992 de yapılanRektörler Toplantısında Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hurşit Ertuğrul şunlarısöylemektedir:“Türkiye yüksek öğrenim harcı sembolik olup yükseköğrenim genel anlamıylaparasızdır. Bu durum her şeyden önce lise ve dengi okul mezunlarını üniversite akınınaneden olmakta ve yığılmayı arttırmaktadır....Paralı okuyan öğrencinin karşılığını almakiçin daha fazla gayret sarfedeceği, öğretim elemanlarını zorlayacağı ve zamanındamezun olmayı hedefleyeceği yanlış bir değerlendirme değildir. Yıllık ortalama 100.000.TL. dolayındaki katkı payına “KATKI PAYI” denilmesi günümüz gerçeklerine hiçuymamaktadır.” 152TÜSİAD Eğitim Raporunda ‘ilköğretim parasız olmalıdır’ denilmektedir.Kapitalist liberal ekonominin güçlü örgütü Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği(TÜSİAD) bile ilköğretimin parasız olmasını savunuyor. Ama bakanlık 1997 yılındanberi ‘Katkı Payı’ adı altında ilköğretimi parasız olmaktan çıkarmıştır.1980 sonrası şûralarda ele alınan bir konu; çıktılarını kullandığı eğitim sektörüne-özellikle bağış, yardım boyutuyla katkıları olmaktadır. Ancak bu katkılar daha çokbireysel katkılardır. Kurumsal anlamda katkı geliştirilememiştir. Özel sektörünçıktılarından büyük yararlar sağladığı eğitim sistemine katkılarının kurumsallaştırılması,hem eğitimin geliştirilmesi hem de iş dünyasının gelişmesi açısından yararlarsağlayacaktır.Bu sistemin yapılandırılması için Onaltıncı Şûrada bu karar alınmıştır. “İşçevrelerinin eğitim sisteminin çıktısını kullanan kesim olarak maliyetlerinpaylaşılmasına katkılarının çok yönlü olarak artırılması yolları düşünülmelidir”. İşdünyası da bu konuda isteklidir. Maliyeti üstlenecek iş dünyasının da bu konudaoldukça istekli olmasına karşın uygulanamayışı Türkiye için kayıptır.Uygulanamamasının temel nedeni, bakanlığın bürokratik ve hantal yapısı ile sık sık151 MEB, Kalkınma Planlarında Mesleki ve Teknik Eğitim, Ankara 1998 s. 55.152 Hurşit Ertuğrul, Çağdaş Eğitim Çağdaş Üniversite, “Çağdaş Eğitim Çağdaş Üniversite” , TCBaşbakanlık 1992, s.92.143

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!