13.07.2015 Views

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

azılarının çok az bölümü uygulanmıştı. Bir de bunun yanında bir biri ile çelişen, birrapor uygulanırken başka bir rapor bunu değiştiren, yeni baştan ele alan zıtlıkları daeklemek gerek.Burada hemen belirtilmesi gereken bir durum, bütün yabancı uzman raporlarınverimsiz olduğu yargısı da dışlanmalıdır. Albert Malch’ın üniversiteninyapılandırılmasında, Ömer Buyse’nin mesleki ve teknik eğitimde, John Dewey’ineğitim sistemi ve köy eğitimi alanındaki raporlarında Türkiye eğitim sisteminindoyurucu düzeyde verimler aldığı da unutulmamalıdır.Yabancı uzmanların en büyük eksisi Türkiye’yi tanımamalarıdır. Aile yapısı veaile ilişkilerinden geleneklerine, selamlaşmalarından değer yargılarına, yemekkültürlerinden yönetim anlayışına kadar eğitimle bire bir etkileşimde bulunandeğerlerine yabancı uzmanlar bütün eğitbilimsel yetenek ve bilgi birikimine karşınyabancıdırlar.Yabancı uzman ve kurulların çalışmaları ile Türk eğitiminin düzlüğeçıkmayacağını kendiside Ford Vakfı kanalı ile ABD’ne gidip ABD’li profösör HowardE.Wilson’la birlikte Türkiye Eğitim Raporu yazmakla görevlendirilen İlhan Başgöz debu görüştedir. Ford Vakfı kaynaklarıyla ABD’nde raporunu hazırlayan Başgöz, şunlarısöylemektedir:“Türk eğitimcileri, cumhuriyetin ilk yıllarında da, yabancı uzman raporlarındanfayda beklediler. John Dewey gibi, Ömer Buyse gibi, Albert Malch gibi uzmanlarTürkiye’ye davet edilerek görüşleri alınmıştı. Ama o eski uzmanlarla, yeniler arasındaönemli farklar vardı. Eski uzmanları Türkiye Cumhuriyeti seçiyor, giderlerini de devletbütçesi ödüyordu. 1920’li yıllarda gelen uzmanlar dünyaca tanınmış eğitim otoriteleriidi.1950’den sonra başlayan uzman akınına katılıp Türkiye’ye gelenlerin çoğunun,kendi memleketinde de adı sanı duyulmamıştı. Şu veya bu nedenle bir ABD kurumuncaseçilmişlerdi; giderleri de gene şu veya bu ad altında ABD kurumlarınca ödeniyordu.Türkiye’nin koşullarını tanımayan, eğitim sorunlarımıza yabancı reçetelerle çare arayanbu uzman raporlarının bir kısmı tozlu dosyalarda unutuldu. Bir kısmı da Türkiye’nineğitim sorunlarının çözümüne değilse de, eğitim keşmekeşine ciddi katkılardabulundu.” 25Başgöz’ün 1950’lerden sonra gelen uzman ve kurallar için söyledikleri “Türkiyekoşullarını tanımama, eğitim sorunlarımıza yabancılık 1950’lerden önceki uzmanlariçinde gecerliydi. Ki, Türkiye eğitim örgütlenmesi ve yapılanması da bunudoğrulamaktadır. 1950’lere kadar nitelik bakımından farklı, Türkiye koşullarına uyan,nitelikli eğitim yapılanması olarak yalnızca Köy Enstitüleri (Köy eğitmenleri)gösterilebilir. Bu yapılanma da, yabancı uzman ve kuralların çabası ile değil, Türkeğitimcilerin ortaya koyduğu ve yalnızca Türkiye’de değil dünya eğitim litaratüründede ilgi gören bir çaba olmuştu.6-Ülkenin Eğitimcilerini ve Eğitimle İlgili Kesimlerin TemsilcileriniBuluşturulmasıyla Oluşacak Yapıdan Yararlanma İsteği :1939’da toplanan ilk Millî Eğitim Şûrası’nın açış konuşmasında Bakan HasanAli Yücel; “girmiş olduğumuz yepyeni uygarlık yaşamının zorunlu ihtiyaçlarına göreyeniden kurulan ve bütün öğretim derecelerinde gerçekleştirilmesini asıl görevbellediğimiz Kemalizm ilkelerinden hız alan eğitimimizin bu kurullardan elde ettiği25 İlhan Başgöz, a.g.e. sy. X.19

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!