13.07.2015 Views

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

“Öteden beri memleketimizde bir ‘maarif meselesi’ bir ‘terbiye meselesi’ var.Bu mesele, birçok çalışma ve gayretlere rağmen halledilemiyor. Bu meselenin mahiyetiderinleştirilirse, görülür ki terbiye meselesi de medeniyet meselesinin bir parçasıdır.Esas mesele halledilince, maarif meselesi de kendiliğinden halledilmiş olacaktır.” 16Yine Cumhuriyetin kuruluş döneminin Milli Eğitim Bakanlarından Esat Sagay’agöre eğitimin, okulun amacı şudur:“Türk Okulu, eline teslim edilmiş her Türk çocuğunu, cumhuriyet rejimininpsikolojisi ve ideolojisini tamamıyla kavramış, Türk ulusu ve Türkiye Cumhuriyeti içinazami derecede yararlı, bir Türk yurttaşı haline getirmek zorundadır.” 17Özellikle 1930-1945 yılları arasında eğitim, devletin ve toplumun, diğeralanlarına göre öncelik ve önem bakımından öne çıkan alanıydı. Devletin işleri arasındaöne çıkması, devletin ve ülkenin kalkınmasında, temel belirleyici görevini yüklenenkurum olmasındandı. Eğitimle ülkenin bütün sorunlarının çözüleceği düşünülüyordu.2- Eğitimle İlgili Politikalar Üretecek Bir Kuruma Olan İhtiyaç:1930’lu yıllarda devletin görev alanları içerisinde eğitimin öne çıkmasıylabirlikte Milli Eğitim Sistemi’nde de yeni arayışlara, yeni yönelimlere gidildi.Cumhuriyetin ilk on yılında eğitimde çok yol alınamadığı ülkede genel bir kanıidi. Özellikle ülke nüfusunun % 80’ini oluşturan köylerde eğitim nerdeyseyapılmıyordu. Köylerin büyük bölümünde okul, öğretmen yoktu. Üstelik Atatürk’ün,‘Köylü milletin efendisidir!’ sözüyle özetlenen; köyün, köylünün kalkınması,çağdaşlaşması ile, köylerin okulsuzluğu hiç mi hiç örtüşmüyordu. Tek bir örnek bile buolguyu yeterince açıklayabilir:“O tarihlerde (1929) Doğu’da Birinci Ordu Umum Müfettişliği bölgesindeki 8vilayette 336 karakol vardı. ...Diyarbakır’ın 720 köyünden 30’unda okul vardı. Muş’un428 köyünün hiçbirisinde okul yoktu. 18Yine Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre 1935 Yılı’nda toplam köy sayısı34.067 olmasına karşın aynı yıl resmi-özel, köy-şehir toplam ilkokul sayısı yalnızca6.402 idi.Cumhuriyetin onuncu yılında Türk eğitim sistemine yön verecek, eğitimalanında varolan ve geleceğe yönelik sorunları çözecek, eğitimin iyileştirilmesi içinpolitikalar üretecek bir kuruma, bir yapılanmaya olan ihtiyaç kendini hissettiriyordu.Çünkü, eğitimde istenilen hedefe ulaşmak bir yana yaklaşılamıyordu. Varolan yapısıylaMilli Eğitim Bakanlığı, sorunları çözüp ulusun hakettiği eğitim ortamınıoluşturamıyordu. Bakanlık birimlerinden Talim Terbiye Kurulu, eğitime yön verecektemel karar organı olmasına karşın doyurucu sonuçlar alamıyordu. İlhan Başgöz, TalimTerbiye Kurulu’nun bu durumunu şöyle belirtiyordu: 19“Bakanlığına eklenen daireler arasında en çok umut bağlananı Talim ve TerbiyeDairesi olmuştur. Bu örgüt Dewey’in salık verdiği “Genel ve değişmez bir eğitimsiyaseti hazırlayacaktı.”Bakan (Mustafa Necati) dairenin amacını açıklarken diyor ki:16 Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, MEB Yayınevi, s,45, 65, 66, 67.17 Cavit Binbaşıoğlu, Türkiye’de Eğitim Bilimleri Tarihi, MEB Yayınevi, İstanbul 1995, s.179.18 Şevket Süreyya Aydemir, İkinci Adam, Remzi Kitabevi, İstanbul 2000, s.338.19 İlhan Başgöz, Türkiye’nin Eğitim Çıkmazı ve Atatürk, Kültür BakanlığıYay Ankara1995,s.100.15

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!