13.07.2015 Views

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

3046 Sayılı ‘Bakanlık Teşkiline Dair Kanun’da; bağlı kuruluşlar özel kanunlakurulur hükmünden hareketle yasa tasarısı hazırlanır. Milli Eğitim Akademisi ile ilgiliyasa tasarısı, 1990-1991 öğretim Yılında Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri FakültesiÖğretim Üyesi Prof. Dr. Haydar Taymaz’ın vekaleten başkanlık ettiği ProjelerDairesince hazırlanır.Tasarı 1991’de Meclise sunulmak üzere Başbakanlığa gönderilir. Görüşülmeküzere Meclise gelemeden hükümetler değiştikçe, yeni hükümete sunulur. 1991’densonraki her hükümet döneminde Başbakanlığa sunulan Milli Eğitim Akademisi YasaTasarısı, 10 yıldır Meclise ulaşıp yasalaşmayı beklemektedir. Bu arada ilginç bir durumdaha ortaya çıkar: Yasası çıkmayan Akademinin inşaatına başlanmıştır. AnkaraHasanoğlan’da inşaatı süren Milli Eğitim Akademisinin inşaatı 2001 yılındatamamlanacaktır. Akademinin işlevinin, müfettiş, eğitim uzmanı ve eğitim yöneticisiyetiştirmek olması planlanmıştır. Tabi ki, yasa tasarısı Meclise gelip onaylanırsa.İşin ilginç yanı, 1991 yılından itibaren her hükümete sunulan, son otuz yıldır(2000 e kadar) hemen her şûrada dile getirilen, kurulması yönünde eğitimle ilgili bütüntarafların aynı düşüncede birleştikleri Akademiyi, Godot’yu bekler gibi herkesbeklemiş, Godot’un gelmediği gibi Akademi de bir türlü kurulamamış.Milli Eğitim Akademisinin kurulamamasının temel nedeni, Milli Eğitimdepartilerüstü bir politika oluşturulamaması ve iktidara yeni gelen her siyasal partinin,önceki hükümetin ve Milli Eğitim Bakanının getirmiş olduğu projelere olan genel birgüvensizliğin kurbanıdır.Nüfus ve eğitimŞûralarda eğitimle ilgili hemen her konuda kararlar alınmıştır. Fakat eğitimidoğrudan etkileyen ‘nüfus etkeni’ gözardı edilmiştir. Eğitim üzerinde parasal sorunlarkadar önemli olan ve parasal sorunların da kaynağını oluşturan nüfus konusuirdelenmemiştir. Nüfus artış hızının Türkiye ‘de yüksek olması eğitime ayrılankaynakların yetersiz olmasında doğrudan etki yapmaktadır.Şûralar, daha üst düzeyde Türkiye Eğitim Sistemi, eğitim sorunlarını çözmedenüfus boyutunu görmeyerek, büyük bir tarihsel yanılgı yapmışlar ve sorunlar yumağınınkısır döngüsünde boğuşup durmuştur.Bu olgu aynı zamanda ikilemdir. Eğitim düzeyi düşük toplumlarda nüfus artışhızı yüksektir ve ülkenin kaynaklarını dev nüfus artışları yutmaktadır. Bu olguBirleşmiş Milletler’in saptamasına göre şöyledir:“Demografi alanında yapılan yüzlerce araştırma, nüfus artışını yavaşlatmadadört temel etkenin rol oynadığını ortaya koymaktadır: Eğitim, sağlık hizmetlerineulaşma, aile planlaması hizmetleri ve gelir düzeyinin yükseltilmesi, üstelik bu dörtetmenin birinin (yükselen gelir düzeyi) yokluğunda bile,diğer üç etmenin ortak etkisiönemli sonuçlar vermektedir.” 162Türkiye’de nüfus hareketlerinin gelecekteki yönelimi bilimsel ölçeklerlebelirlenerek planlama buna göre yapılmalıdır. Her köye bir okul sloganıyla -özellikle1980-1995 yılları arasında köylerin nüfusu ve nüfus hareketleri dikkate alınmadanokullar yapılmıştır. Okulun öğretime açılmasının üzerinden 10 yıl geçince okulubesleyecek öğrencinin olmamayışından köy okullarının büyük bölümü kapatılmıştır.Küçük köylerde bulunan bu okullar şimdi (2000) ahır, kümes, depo olarak kullanılıyor.Büyük çoğunluğu da viraneye dönmüştür.162 UNICEF, Dünya Çocuklarının Durumu 1993, Ankara, s. 35.150

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!