13.07.2015 Views

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

olarak MEB’nda Yükseköğretim Genel Müdürlüğü görevinde bulunmuş olan AydoğanAtaünal’ın değerlendirmesi şöyledir:“-Üniversite reform hareketleri önemli toplumsal olayların, özellikle siyasalrejimin toplum gündemini bütünüyle işgal ettiği zamanlarda gerçekleştirilmiştir. (1933,1946, 1973 [1971], 1981)-Yeni üniversite modelleri o günlerde toplumda iktidar olan siyasal rejimlerinözelliklerini ve beklentilerini yansıtmıştır.-Yeni düzenlemeler yapılırken üniversite ile toplumdaki olaylar arasında gerçekilişkiler yeterince araştırılmamış; model, çağdaş bir üniversite oluşturulurken gerekeninceleme ve araştırmalara dayandırılmamış; getirilen modeller yalnızca 1933 teA.Malche’in bir yıl süreli bir inceleme raporunda, 1946 da 13 yıllık üniversiteyaşamının kısa bir değerlendirmesine bağlı kalmıştır. 1973 ve 1981 de ise siyasiiradenin görüşlerini esas alan düzenlemeler yapılmıştır.-Bir başka değişle 1933 ve 1946 reform hareketleri toplumun beklentileridoğrultusunda gerçekleşmiş; 1973 ve 1981 değişiklikleri ise, yönetimin istek vehedefleri yönünde düzenlenmiştir.-Toplumun beklentileri doğrultusundaki düzenlemeler diğerlerine oranla dahauzun süre yürürlükte kalmıştır.-Son modeller ilk günden itibaren eleştirilmiş ve sık sık değişikliğe uğramıştır.-Bu bakımdan 1933 ve 1946 konuları yükseköğretimin gelişmesi yönünde birerreform hareketi olarak niteleyebiliriz; ancak, 1981 değişikliğinin, önceki düzenlemeleregöre ülkemizde çağdaş bir üniversite anlayışı oluşturduğunu, özgür ve bilimsel düşünmegücünün geliştirilmesini sağlayıcı bir felsefe, hedef, yapı ve işleyici gerçekleştiriciözellikler taşıdığını savunmak güçtür.” 173Bundan sonra yapılacak ilk şûranın (Onyedinci Şûra) tek gündem maddesi‘üniversite’ (TÜBİTAK, Teknoloji Enstitüleri gibi yapılanmaları da içine alarak) olmalıve 21. yüzyılın üniversitesi gelecekteki olası gelişme ve yönelimler öngörülerek yapı veişleyişi ayrıntılarıyla ortaya koymalıdır.Yine, şûralarda yer almayan bir konu: Bilim ve Teknoloji. Bilim ve teknolojiyeaktarılacak kaynağın geri dönüş ve katma değerinin çok yüksek olacağı öncekibölümlerde yer almıştı. Bilim ve teknoloji eğitimi, eğitim kurumlarında bilim veteknoloji üretilmesi ile ilgili konular Onyedinci ve sonraki şûralarda gündem maddesiolarak yer almalı ve şûranın bu eksisi artıya dönmelidir. Gerçi, şûrada görüşülmesi,incelenmesi neyi çözer, diye sormak gerekir. Yalnızca şûralarda gözlenmeyen, aynızamanda Türkiye’nin diğer yapılanmaları ve kurumlarında görülen genel bir sorun; yapıve kurumlar işlevsel değildir, dinamik değildir, verimli değildir. Görev güvencesiolmamasından dolayı yöneticiler partizanca tutuma yönelmişlerdir ve bunun etkisiyleyönetim ve planlamada süreklilik yoktur. Kurumlara, ihtiyacı olan kaynak aktarılmaz,kaynak yaratmada kurumun bulduğu çözümlere sıcak bakılmaz ya da ilgili mevzuatsüratle düzenlenmez.Şûraların işlevsel çalışamaması, zamanında toplanamaması şûralara özgüdeğildir. TÜBİTAK 1960 lı yıllarda kurulmuş, ama, beklentileri karşılamada yetersizkalmıştır. Yine, bilim alanında yeni bir kurum; Türkiye’nin bilim ve teknoloji yeteneğiniyükseltmek, bilim ve teknolojiye egemen bir ülke yaratmak amacıyla kurulan Bilim veTeknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) çalışmalarıyla TÜBİTAK’la aynı kaderipaylaşmaktadır.173Aydoğan Ataünal, Cumhuriyet Döneminde Yükseköğretimdeki Gelişmeler, MEBYükseköğretim Gn. Md. Yayını, Ankara 1993. s. XII, XIII.162

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!