zorunlu temel eğitimin 12 yıla çıkarılması hedefi doğrultusunda çalışmalar yapılmasınıöngörmektedir.Yalnız ortaöğretimde etkili bir yönlendirme, mesleki teknik eğitim-sanayi işbirliğini sağlama, üstünlerin eğitimi, sanat ve spor eğitimi konularında şûra kararlarınave eğitimle ilişkili herkesin beklentilerine karşın gerekli adımlar atılamadı. Sanat vespor eğitimi ile ilgili dersler bir boşluğu doldurmaktan öteye gidemedi.Sanat ve yeteneğe bağlı dersler cumhuriyetin ilk yıllarında uygulanan, ‘buderslerden sınıfta kalmama’ uygulaması için öncelikle şûralar karar vermeli ve hemensonrasında uygulanmalıdır. Şöyle bir yol izlenebilir. Sanat ve yeteneğe bağlı derslerdensınıfta kalınmaması, ancak genel ortalamada etkili olması hem öğrenci başarısını arttırır,hem de farklı yetenekte olan öğrenciler arasında eşitlik zedelenmez.Bugün hangi sinema sanatçısının, hangi müzikçinin ya da heykeltıraşın okuleğitimiyle (üniversite dışında) bulundukları yere geldiğini söyleyebiliriz. Hangi okulhangi yeteneklerin ortaya çıkmasını sağlamıştır ?Bugünkü eğitimin trajik yanı, toplumun eğitime aktardığı devasa paralartoplumun sanat yeteneğini yükseltememekte, göğsünü kabartacak bir yeteneğinyetişmesini sağlayamamaktadır.Yetenek, el becerisi, yaratıcılığı ortaya çıkaran ve geliştiren derslere önemverilmiyor. Geçiştiriliyor. Neden? Çünkü; Üniversiteye hazırlıkta, Anadolu Liselerinehazırlıkta el becerisi, sanat ve yetenek derslerinin, öğrenciler/aileler kendilerinegerekmeyecek, ‘lüzumsuz’ derslerden olduğu kanısını taşıyorlar. Bu kanıyla öğrencileryanlış yönlenerek yaratıcılıklarını öldürüyorlar.Bir trajik durum da şûralarda alınan talihsiz bir karardan kaynaklanmaktadır.Onaltıncı Şûranın almış olduğu aşağıdaki karar; tarihi, geleneği, sanat değeri olaneğitim kurumlarına ait yapıların arsalarıyla birlikte, rant uğruna, elden çıkarılmasınısağlamaya yönelik olduğu kanısını uyandırmaktadır:“MEB nın merkezi yerdeki taşınmazları değerlendirilmeli ve bu yolla elde edilengelirlerin eğitim hizmetlerinde kullanılması sağlanmalıdır.”Şûranın yapıldığı yıl ilk ağızda satılması düşünülen okullar olarak; İstanbul’daKabataş Erkek Lisesi, Antalya’da aynı yıl 100. kuruluş yıldönümünü kutlayan AntalyaLisesi gibi okulların adı geçiyordu. Eğitimin finansmanı için çözüm olarak, yüz yıllıktarihi okulları elden çıkarmak yerine, yine Onaltıncı Şûrada komisyon raporu olarakgelen, ama, ne yazık ki şûra kararına dönüşemeyen radikal öneri düşünülmelidir:“Ulusal düzeydeki eğitim seferberliği bağlamında 2000-2010 yılları arasındakamu kaynaklarından eğitime ayrılacak payın GSMH nın en az %10 u, konsolide bütçeödenekleri içinde en az %25 düzeyinde olması, yasal düzenlemeyle garanti altınaalınmalıdır.” 172Bütçeden eğitime % 25 pay ayrılması önerisi, yabancı ülkelerle karşılaştırılıpyüksek bir oran olarak değerlendirilmemelidir. Türkiye’nin bütçesinden eğitime ayırdığıpay ile yabancı ülkelerin, -daha çokta gelişmiş ülkelerin bütçelerinden eğitimeayırdıkları paylar kıyaslanırken, yalnızca, bütçeden eğitime ayrılan payın genel bütçeyeoranı karşılaştırılıyor. Bu basit kıyas gerçeği yansıtmıyor. Örneğin; Almanya’nınbütçesinden eğitime 20 milyar dolar ya da % 15-20 oranında pay ayırması kıyasyapabilmek için geçerli bir ölçüt olamaz.Geçerli ölçüt; ülkenin eğitim yatırımlarında, altyapı, donanım, derslik başınaöğrenci sayısı, öğrenci/öğretmen oranları, teknoloji ve bilgi işlem yatırımları, iş dünyasıve meslek örgütlerinin eğitim finansmanına yaptığı katkılar ile ilişkilendirilen172 MEB, Onaltıncı Milli Eğitim Şurası, Ankara 1999, s.384.160
karşılaştırma olmalıdır. Kimi ülke yüzde sıfıra yakın ya da eksi nüfus artış oranları ileyeni okul binaları ve donanımları için bütçesinden kaynak ayırmasına gerek duymazkenTürkiye gibi yıllık nüfus artış oranları % 2-3 düzeylerinde olan ülkeler böylesine büyüknüfus artışı için yeni okul binaları yapmak ve bunları donatmak zorundadır. Bununyanında, bu nüfus artışını karşılayacak öğretmen ihtiyacı ve burada belirtilmeyen diğerölçütler de göz önüne alınarak karşılaştırma yapılmalıdır.Türkiye eğitimde gelişmiş ülkelerin ulaştığı düzeyi yakalamak için, gelişmişülkelerin bütçelerinden eğitime ayırdığı pay kadar ayırırsa her zaman için gelişmişülkelerin gerisinde kalacaktır, çeşitli yöntemlerle bu kaynağı artırdığı gibi daha azmaliyetli yeni yöntemler bulmak zorundadır.Yukarıdaki yargı hiçbir şûrada yer almamış olup şûraların dikkatinden kaçmış birkonu olarak değerlendirilebilir.Değişik dönemlerde toplanan şûraların birbirinin zıddı kararlar verdiği bir konuders kitaplarının basımıdır. Bazı şûralarda tek kitap (devlet kitabı) kararı çıkarken, bazışûralarda çok kitap (serbest kitap-özel sektörün de kitap basması) kararı çıkmış ve bukararlar uygulamaya aktarılmıştır. Tek kitap-çok kitap tartışmalarında öne çıkanölçütler; çeşitlilik, kalite, yarış, demokratik kültür gibi kavramlar olmuştur.Tek kitap-çok kitap uygulamasının tarihi gelişimi şöyle olmuştur:1933 tek kitap (devlet kitabı),1949 çok kitap (özel sektörün kitap basması),1973 tek kitap (içerik ve kalite aşağı, fiyatlar yukarı gittiğinden),1978 çok kitap.Bu konudaki tartışmalarda ve karar verme sürecinde aşağıda verilen ‘derskitapları pazarı’ ölçüt olarak ortaya gelmemiş, ama, gerçekte en önde gelenbelirleyicilerden biri olmuştur. 2000-2001 öğretim yılında ilköğretim ve ortaöğretimkurumlarından 12.497.534. öğrenci bulunmaktadır. Yuvarlak bir rakamla 12,5 milyonöğrenci ve ortalama bir öğrenciye 7 ders kitabı ve bir ders kitabının fiyatı da ortalama1.500.000 lira olarak verilendirilebilir.12.500.000.öğrenci x 7 kitap = 87.500.000.kitap.87.500.000.kitap x 1.500.000.TL= 131.250.000.000.000.TL (yüz otuz birtrilyon) 131 trilyon Türk lirasının ( ders kitaplarının satışa sunulduğu ) Eylül 2000tarihinde ABD Doları karşılığı yuvarlak bir rakamla 300 milyon dolar olup yardımcıders kitapları ile birlikte 500 milyon doları bulmaktadır. Her yıl yarım milyar dolar olanders kitapları pazarının 10 yıllık toplamı 5 milyar doları bulmaktadır.Pazarın büyüklüğü için şöyle bir kıyas yapılabilir. Ders kitapları pazarı tekbaşına bazı bakanlıkların bütçesinden daha fazladır. Örneğin Kültür Bakanlığı, Gençlikve Spor Bakanlığı, Tarım Bakanlığı..Milli Eğitim Şûralarında hak ettiği oranda yer almayan bir konu daüniversitelerdir. Şûralarda ağırlıklı olarak ilköğretim, ortaöğretim, öğretmen yetiştirme,Mesleki ve teknik eğitim konuları yer almıştır. Eğitim sistemi içinde önemli bir halkaolan üniversiteler şûralarda yeterince incelenmemiştir. Üniversitelerin yapısı, sorunları,sorunları çözecek olası çözüm önerileri, üniversite-toplum, üniversite-bilim ilişkileri,teknoloji ve araştırma, üniversite-sanayi- iş dünyası ilişkileri gerektiği gibi irdelenipdoyurucu sonuçlara ulaşılamamıştır. Üniversitelerin durumu ve gelişimi ve ile ilgili161
- Page 1 and 2:
TCSüleyman Demirel ÜniversitesiSo
- Page 3 and 4:
İÇİNDEKİLER ...................
- Page 5 and 6:
Onaltıncı Millî Eğitim Şûras
- Page 7 and 8:
DPT :GSMH:ICA:KOSGEB:M.E.T.K.MGK:De
- Page 9 and 10:
Temel dayanak; Millî Eğitim Şûr
- Page 11 and 12:
Millî Eğitim Şûraları yasal da
- Page 13 and 14:
Millî Eğitim Şûralarının baş
- Page 15 and 16:
“Öteden beri memleketimizde bir
- Page 17 and 18:
karışmamak demektir. Türkiye Cum
- Page 19 and 20:
azılarının çok az bölümü uyg
- Page 21 and 22:
Birinci Millî Eğitim Şûrası, e
- Page 23 and 24:
yanında Köy Enstitüleri Kanunu
- Page 25 and 26:
3.Yine dikkate değer bir düşünc
- Page 27 and 28:
-Yükseköğretim görmemiş bütü
- Page 29 and 30:
kendini yönetmesi, öğrencilerin
- Page 31 and 32:
Beşinci Milli Eğitim Şûrası g
- Page 33 and 34:
5.İlköğretim müfettişliğine a
- Page 35 and 36:
11.Kız Teknik Öğretiminin amacı
- Page 37 and 38:
olanları topluma yararlı kılacak
- Page 39 and 40:
Bu yönetmelikler Talim ve Terbiye
- Page 41 and 42:
(f)Erkek Teknik Öğretmen Okulu, o
- Page 43 and 44:
konuşmasında; alınan kararların
- Page 45 and 46:
(a)Yükseköğretime hazırlamak,(b
- Page 47 and 48:
girmek için aday olma hakkı tanı
- Page 49 and 50:
Dokuzuncu Mili Eğitim Şûrası g
- Page 51 and 52:
yeteneklerinin daha belirgin olmas
- Page 53 and 54:
Teknik ve mesleki liselerin mesleğ
- Page 55 and 56:
a) Amaç :Onuncu Milli Eğitim Şû
- Page 57 and 58:
21.Örgün, Yaygın ve Çıraklık
- Page 59 and 60:
“Onbirinci Milli Eğitim Şûras
- Page 61 and 62:
7.Öğretmen yetiştirme programlar
- Page 63 and 64:
(d)Lisans ve yüksek lisans eğitim
- Page 65 and 66:
(ı)Hizmetiçi eğitim uygulamalar
- Page 67 and 68:
2.Kuram-uygulama uyuşmazlığı, O
- Page 69 and 70:
2.Sekiz yıllık mecburi öğretime
- Page 71 and 72:
Diğer akademik yöneticilerin atam
- Page 73 and 74:
59.Öğretmen istihdamında “söz
- Page 75 and 76:
3.Şûrada bu yönde bir karar alı
- Page 77 and 78:
16.Yaygın eğitim kurumlarında ç
- Page 79 and 80:
8.Eğitim yöneticiliğinde ihtisas
- Page 81 and 82:
38.Okul Öncesi Eğitimi’ne öğr
- Page 83 and 84:
1.Temel eğitim kavramı yerine “
- Page 85 and 86:
Dalında ihtiyaç kalmayan ve ihtiy
- Page 87 and 88:
57.Öğrencilerin yönelmelerine ya
- Page 89 and 90:
70.Öğrenciler mezun oldukları ö
- Page 91 and 92:
)Genel ortaöğretim,c)Mesleki tekn
- Page 93 and 94:
2.Önceki Şûralarda da yer alan M
- Page 95 and 96:
16.Yerel yönetimlere yetki verilme
- Page 97 and 98:
9.Genel eğitimi, teknolojik çevre
- Page 99 and 100:
43.Mesleki ve teknik öğretim kuru
- Page 101 and 102:
74.Mesleki ve teknik ortaöğretim
- Page 103 and 104:
sayılı kararı ile gündem konula
- Page 105 and 106:
okuma yazma bilmiyordu. Okuma yazma
- Page 107 and 108:
1942 de 4274 Sayılı Köy Okullar
- Page 109 and 110: Şûralarla hükümet programları
- Page 111 and 112: Öğretmen Arkadaş,“ T.C.Maarif
- Page 113 and 114: 1939’da ilk Şûra için İstanbu
- Page 115 and 116: uygulamaların terkedilmesidir. Ön
- Page 117 and 118: manevi değerlere bağlı, okulunu
- Page 119 and 120: u şûralarda eğitimcilerin düş
- Page 121 and 122: Yukarıdaki ifadeler şûraların e
- Page 123 and 124: Yukarıda görüldüğü üzere hed
- Page 125 and 126: Enstitüsünde uygulanmasına başl
- Page 127 and 128: Bu konuyla ilgili ulaşılan bir ve
- Page 129 and 130: öğretimini sürdürebilmesi, muht
- Page 131 and 132: 1980 lerde mahallelere kadar yapıl
- Page 133 and 134: “Planlı Dönemde saptanan sayıs
- Page 135 and 136: 1980 sonrası dönemde şûraların
- Page 137 and 138: ancak % 5,2 si yükseköğretim, %9
- Page 139 and 140: “1996-1997 öğretim yılında İ
- Page 141 and 142: u kur sistemini uygulamak istiyoruz
- Page 143 and 144: uygulamadan ilk ve ortaöğretim ka
- Page 145 and 146: uğraşan, inekleri olan ‘Ali Day
- Page 147 and 148: d. Mahrumiyet yerlerinde çalışma
- Page 149 and 150: T O P L A M 38.050 161Yukarıda 198
- Page 151 and 152: Sonuç; atıl durumda bulunan bu ok
- Page 153 and 154: Altıncı BYKP da eğitim; (1990-19
- Page 155 and 156: İslam Enstitüleri akademi haline
- Page 157 and 158: kişilerle (öğretmen ve diğer me
- Page 159: Geri dönüşümünde katma değeri
- Page 163 and 164: “1983 yılında bu kadar net bir
- Page 165 and 166: “Milli Eğitim Şûrasının, say
- Page 167 and 168: Uygulanmakta olan Milli Eğitim pol
- Page 169 and 170: SONUÇLAR :Millî Eğitim Şûralar
- Page 171 and 172: ÖZET :Bu araştırma ile amaçlana
- Page 173 and 174: SUMMARY :The aim of this study is t
- Page 175 and 176: BİBLİYOGRAFYA :Ana Britannica, An
- Page 177 and 178: MEB, Beşinci Milli Eğitim Şûras