13.07.2015 Views

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (1085Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

T O P L A M 38.050 161Yukarıda 1982 yılı için ihtiyaç duyulan uzmanların, yukarıda söylendiği gibi2000 yılında bile Türk eğitim sisteminde görevlendirilebilseydi, eğitimdeki nitelikartışının çok yukarılara taşınacağı muhakkaktır.Gerçekte, fiili durum olarak son birkaç yıldır şehir merkezlerindeki okullardabulunan (her şehir ve şehir merkezindeki her okul için geçerli değildir) rehberöğretmenler dışında eğitim kurumlarında uzman yoktur. Uzun yıllar uzmanlık görevinimüfettişler üslenmişlerdir. Müfettişlere (denetleme uzmanları) verilen iki görevden biridenetleme diğeri rehberliktir. Ama fiili olarak müfettişlerin rehberlik görevinden pekyararlanılamaz. Öğretmenlerin müfettişleri rehberlik ve denetleme için okulageldiklerinin dışında görebilme şansları yoktur. Çünkü yıllık çalışma planları gereğibaşka bir okulda görevdedirler. Denetleme görevini de yerine getirirken formalitelertamamlanmaktadır. Öğretmenlik görevlerini denetlerler, ama yeterli denetleyiciolmadığından müfettişler yetiştirildikleri alanların dışındaki alan öğretmenlerini dedenetlemek zorunda kalmaktadırlar. Örmeğin alanı Matematik olan bir müfettiş aynızamanda İngilizce, Beden Eğitimi dersi öğretmenlerini de denetlemektedirler.Müfettişlerin dışında öğretmenlerin danışabilecekleri, uzmanlık alabilecekleri kişilerdeneyimli öğretmenlerdir. Onlarla köyde bulunmazlar.Eğitim uzmanı yetiştirilebilmesi ilk defa 1962 de toplanan Yedinci Şûradagündeme gelmiştir. Daha sonra 5.BYKP da önemle üzerinde durulmuştur. OndördüncüŞûrada ayrıntılı olarak ele alınan kararlardan, “Eğitim yöneticiliğinde uzmanlaşma esasalınmalıdır” kararı, yukarıdaki bölümlerde söylendiği gibi 23.09. 1998 Tarih ve ve23472 sayılı, “Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin atamave yer değiştirmelerine ilişkin Yönetmelik” çıkarılarak uygulamaya geçirilmiştir. Şûradaalınan diğer bir karar, “eğitim yöneticiliği politik etkilerden uzak bir yapı ve işleyişekavuşturulmalıdır” bir önceki kararın uygulanmasını garantiye almak isteyen birkarardı.Yöneticilerin atanması için hizmetin gerektirdiği koşulları taşıması ve adı geçenyönetmelik gereği seçme sınavı ile seminere katılması, seminer sonrası sınavı başarmasıgerekiyordu. Yönetmeliğin eleştirilecek yönü yetiştirme süresinin (seminerin) 4 haftagibi kısa süreli olmasıydı.Ancak, yönetmeliğe rağmen, ‘adet ve gelenekler’ gereği, önce uygulamadapartizanca ve kişisel tutumlar, sonra da, 2000 Kasım ayında yayınlanan bakanlıkgenelgesi ile yönetmelik etkisizleştirilecek bu anlamlı çaba 2 yıl içinde Türk EğitimSisteminin kendine özgü anlayışıyla eski konumuna getirildi. Yani İmam bildiğiniokudu. Bu, akılcıl ve politik etkiden uzak yapı hemen delindi.Hep aynı sorun. Karar akılcıl, uygulama ya yok ya da kişisel ve partizancatutumlara kurban gitmiş. Bu tutumdan dolayı Türk Eğitim Sistemi ve dolayısıylaTürkiye’nin kayıpları büyük olmaktadır.Diğer uzmanlık alanlarında ise önemli bir gelişme ne yazık ki sağlanamadı.Eğitim uzmanı yetiştirilmesi amacıyla Milli Eğitim Akademisi kurulmasıdeğişik şûralarda karar altına alınmıştı. Onikinci Şûranın eğitim uzmanları yetiştirilmesiile ilgili kararlarının yaşama geçirilmesine yönelik ve aynı zamanda hizmetiçi eğitimverecek bir kurum olarak Milli Eğitim Akademisi, 3797 Sayılı ‘Milli Eğitim TeşkilatıKanunu’nda 55 madde de bağlı kuruluşlar arasında Milli Eğitim Akademisine yerverilmesiyle kuruluş için adım atılmış olunuyordu. Yasayla kağıt üzerinde akademikuruldu. Akademinin kuruluş öyküsü şöyledir.161 MEB, Onbirinci Milli Eğitim Şurası, İstanbul 1991, s.109.149

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!