HBV'de Tedavi - EKMUD
HBV'de Tedavi - EKMUD
HBV'de Tedavi - EKMUD
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Enfeksiyon Dışı Ateş:<br />
Yoğun Bakım<br />
Yoğun bakım ünitesi (YBÜ)’nde yatan hastalarda<br />
gelişen ateş önemli ve sık saptanan bir<br />
anormal bulgudur. Ateşin sebebi enfeksiyöz<br />
veya nonenfeksiyöz olabilmekte, fakat sebep ne<br />
olursa olsun ateşin varlığı hastanın tedavisinde<br />
değişikliklere yol açmaktadır. Ancak bazı<br />
YBÜ’lerde yeni saptanan ateş otomatik olarak<br />
pek çok testin istemini tetiklemekte, bu durum<br />
hem zaman alıcı, hem maliyeti artırıcı, hem de<br />
hasta ve personel için karışıklığa yol açabilecek<br />
şekilde gelişmektedir. Şüphesiz hasta da bundan<br />
etkilenmekte; gereksiz yere radyasyon alabilmekte,<br />
YBÜ’nün kontrollü ortamından çıkarılarak<br />
tetkikler için farklı bölümlere nakil edilebilmekte,<br />
gün içinde birkaç kez önemli miktarda<br />
kan alınabilmekte ve bu durum günlük<br />
olarak tekrarlanabilmektedir. Bütün bu nedenlerde<br />
YBÜ hastasında yeni saptanan ateş ihtiyatlı<br />
ve maliyet-etkin bir şekilde değerlendirilmelidir.<br />
ATEŞİN TANIMI<br />
Literatüre bakıldığında ateş tanımının biraz<br />
keyfi ve ne için tanımlandığına bağlı olarak<br />
farklı olabildiği görülmektedir. Bazı literatürlerde<br />
iç ısının 38oC’nin üzerinde olması ateş olarak<br />
tanımlanmaktadır. Buna karşın diğer bazı<br />
kaynaklarda; ardışık iki kez ölçülen 38.3oC ateş<br />
olarak kabul edilmektedir. Nötropenik hastalarda;<br />
ağızdan ölçülen ısının bir kez 38.3oC saptanması<br />
veya vücut ısısının bir saatten uzun<br />
38oC’nin üzerinde saptanması ateş olarak<br />
tanımlanmaktadır. Normal vücut ısısı genellikle<br />
37.0oC olarak kabul edilmektedir. Sağlıklı bireylerde<br />
bu ısı günlük sirkadyen ritm ve menstrüel<br />
siklusa göre 0.5-1.0oC değişebilmektedir.<br />
Yoğun bakım hastasında pek çok çevresel faktör<br />
vücut ısısını değiştirebilmektedir. Bunlar arasında;<br />
özel battaniyeler, sıcak lambalar, havalandırma<br />
sistemi, kardiyopulmoner by-pass,<br />
peritoneal lavaj, diyaliz, sürekli hemofiltrasyon<br />
vd. bulunmaktadır. Ayrıca, bazı ilaçlar da termoregülatuar<br />
merkezi bozabilmekte veya santral/otonom<br />
sinir sistemine hasar verebilmektedir.<br />
Bu nedenlerle, hastalardaki ısı değişikliklerinin<br />
fizyolojik süreç, ilaçlar veya çevresel faktörlere<br />
bağlı olup olmadığını belirlemek sıklıkla<br />
güçtür.<br />
Sonuçta bir genelleme yapıldığında, yoğun<br />
bakım hastasında vücut ısısı 38.3oC ve üzerin-<br />
158<br />
de saptandığında hasta ateşli kabul edilmeli,<br />
nedeninin enfeksiyon olup olmadığını tanımlamak<br />
adına çaba sarf edilmelidir. Öte yandan<br />
immünsüpresif hastalarda daha düşük dereceler<br />
anlamlı kabul edilebilir, çünkü bu hastalar,<br />
bağışıklık sistemi normal hastalara göre benzer<br />
ateş yanıtı oluşturamamaktadır. Ancak ateşli<br />
kabul edilen yoğun bakım hastalarında laboratuvar<br />
testleri, öncelikle ayrıntılı bir klinik değerlendirme<br />
yapıldıktan sonra saptanan duruma<br />
yönelik olarak istenmelidir.<br />
VÜCUT ISISININ ÖLÇÜM YERİ ve YÖNTEMİ<br />
Vücut ısısı güvenilir, tekrarlanabilir, emniyetli<br />
ve pratik bir ölçüm sağlayan bir yöntemle ölçülmelidir.<br />
Ölçüm için hangi alet kullanılıyorsa<br />
kalibre olmalı ve periyodik olarak kontrol edilmelidir.<br />
Pek çok otör tarafından, pulmoner arter<br />
kateter termistörleri, vücut iç ısısını ölçmekte<br />
diğer yöntemlere kıyasla “altın standart” kabul<br />
edilmektedir. Ancak her hastaya bu termistörlerin<br />
yerleştirilmesi mümkün değildir. Mümkün<br />
olsa bile, bu termistörler teknik performans anlamında<br />
eşit değildir. Mesaneye yerleştirilen sonda<br />
termistörleri intravasküler yerleştirilenlere eşit<br />
ölçümler sağlamaktadır. Daha az invaziv, sürekli<br />
okuma ve stabil ölçümler sağlamakta, idrar akış<br />
hızından etkilenmemektedir; ancak pahalıdır ve<br />
monitör gerektirmektedir. Özefagusun distal<br />
üçte birine yerleştirilen özefageal problar intravasküler<br />
ve mesane kateter termistörlerine benzer<br />
ölçümler sağlamaktadır. Ancak doğru yere<br />
yerleştirildiğini doğrulamak güçtür, çünkü radyoopak<br />
değillerdir. Ayrıca, uyanık ve spontan<br />
soluyan hastalarda rahatsızlık vericidir. Uzun<br />
süre takılı kalan hastalarda erozyon ve perforasyon<br />
riski olduğu için kritik hastalarda kullanımı<br />
pek pratik gözükmemektedir.<br />
Cıvalı veya elektronik prob şeklinde olabilen<br />
rektal termometreler yoğun bakım hastasında<br />
kullanılan geleneksel ölçüm yöntemidir. Rektal<br />
ısı vücut iç ısısına göre birkaç ondalık değer<br />
yüksek olabilmektedir. Hastalar açısından sıklıkla<br />
rahatsızlık vericidir. Rektuma yerleştirilebilmesi<br />
hastanın pozisyonu nedeniyle kısıtlanabilir.<br />
Ayrıca, özellikle nötropenik, koagülopatik<br />
ve yakın zamanda rektal ameliyat geçirmiş hastalar<br />
açısından düşünüldüğünde rektum travması<br />
veya perforasyonu düşük de olsa bulunmaktadır.<br />
3. Türkiye <strong>EKMUD</strong> Bilimsel Platformu