15.12.2012 Views

HBV'de Tedavi - EKMUD

HBV'de Tedavi - EKMUD

HBV'de Tedavi - EKMUD

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

302<br />

S43<br />

Ülkemizde Genç Erkek Hasta Popülasyonunda HBV<br />

Enfeksiyonunun Demografik ve Sero-Klinik Bazı Özellikleri<br />

Vedat Turhan 1 , Hüsrev Diktaş 1 , Mustafa Hatipoğlu 1 , Ali Acar 1 , Abdullah Haholu 2 ,<br />

Oral Öncül 1 , Levent Görenek 1<br />

1 GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Servisi, İstanbul<br />

2 GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Patoloji Servisi, İstanbul<br />

AMAÇ: Bu çalışmada, kronik aktif HBV enfeksiyonu bulunan genç erkek hastaların epidemiyolojik, serolojik, histopatolojik ve<br />

tedavi kullanım ile ilgili bazı özellikleri araştırılmıştır.<br />

GEREÇ ve YÖNTEM: Bu çalışmaya Ekim 2008 ile Mayıs 2010 tarihleri arasında 18-40 yaş aralığında 309 olgu dahil edilmiştir. Bu<br />

olgular doğum yerlerine göre ve Türkiye coğrafik olarak doğu, batı, kuzey, güney ve merkez (İç Anadolu Bölgesi) olacak şekilde<br />

beş bölgeye ayrılarak sınıflandırılmış ve incelenmiştir. Olguların HBsAg, HBeAg, Anti-HBe seropozitifliği ile karaciğer iğne biyopsi<br />

sonuçları ve hastanemize başvurmadan önceki kullanılan tedavi rejimleri gözden geçirildi.<br />

BULGULAR: Ortalama yaş 24.74 olarak saptandı. Coğrafik olarak ise olguların %6.1 (19 olgu)’i Kuzey, %12.62 (39 olgu)’si<br />

merkez, %11.65 (36 olgu)’i güney, %30.74 (95 olgu)’ü doğu ve %38.83 (120 olgu) ise batı bölgesinden tespit edildi. Bu olguların<br />

%66 (204 olgu)’sı naif olgulardı. Naif olgularda ise HBeAg pozitif olgu sayısı %52 (107 olgu) iken Anti-HBe pozitif olgu<br />

oranı %48 (97 olgu) olarak tespit edildi. Tüm hastalar içindeki oral antiviral veya interferon kullanım oranı ise %34 (105 olgu)<br />

idi. Oral antiviral kullanım oranı %65 (68 olgu) iken interferon kullanım oranı ise %35 (37 olgu) olarak saptandı. Ortalama AST<br />

düzeyi 43.712 ortalama ALT düzeyi ise 77.35 idi (normal değerler 5-40 U/L). Biz hastalarımızda karaciğerdeki hasar derecesini ve<br />

histolojik aktivite indeksini göstermek için Knodell klasifikasyon sistemini kullandık. Karaciğer iğne biyopsisi hastaların 177’ine<br />

uygulandı. Ortalama Knodell histolojik aktivite indeksi 4.04/18 iken fibrozis derecesi ise 1.16/6 idi.<br />

SONUÇ: Bu çalışma kronik aktif hepatit B virüs enfeksiyonlu genç erkek olguların demografik ve önemli sero-klinik özelliklerini<br />

yansıtmayı amaçlamıştır. Bu çalışma sonucunda Türkiye’nin doğu (%31) ve batı (%39) bölgelerindeki (İstanbul ve göç etkisi?)<br />

HBV insidansı açısından fark olmadığı gözlendi. Olguların 2/3’ü daha önce tedavi kullanmamış naif hastalar idi ve HBe-Ag ile<br />

Anti-HBe seropozitivite oranları birbirine çok yakındı. En çok kullanılan tedavi rejimi ise oral antiviral tedavi (tedavi alanların<br />

2/3’ü) idi.<br />

S44<br />

Kronik Hepatit B Virüs Enfeksiyonlu Olgularda “Sero-<br />

Sonografik Skorlama Sistemi-GATA”nın Karaciğer<br />

Histopatolojisi ile Karşılaştırılması<br />

Vedat Turhan 1 , Burak Kalaycıoğlu 2 , Hüsrev Diktaş 1 , Onur Sıldıroğlu 2 , Ali Acar 1 ,<br />

Oral Öncül 1 , Eşref Kızılkaya 1 , Levent Görenek 1<br />

1 GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Servisi, İstanbul<br />

2 GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Radyoloji Servisi, İstanbul<br />

AMAÇ: Bu çalışmada hepatik inflamasyon ve fibrozisin değerlendirilmesinde karaciğer iğne biyopsisine alternatif, noninvaziv<br />

bir yöntem olarak uygun ultrasonografik ve biyokimyasal yöntemlerin seçimi ve bir skorlama sistemi (sero-sonoğrafik skorlama<br />

sistemi)’nin geliştirilmesi amaçlanmıştır.<br />

GEREÇ ve YÖNTEM: Prospektif olarak yapılan çalışmamızda kronik HBV enfeksiyonu ve kronik HCV enfeksiyonu bulunan<br />

28 olgu dahil edilmiştir. Doppler ultrason yöntemi kullanılarak üç ultrasonografik parametre analiz edilmiştir. Bu parametreler<br />

“portal ven çapı, hepatik parankimal eko paterni ve dalak büyüklüğü”dür. Bu veriler aynı zamanda “serum albumin düzeyi ve<br />

trombosit sayımı” ile kombine edilerek kullanılmıştır. Sonuçta bu parametreler kullanılarak yapılan puanlama sistemi ile histolojik<br />

aktivite indeksinin ve fibrozis düzeyinin tespit edilmesi amaçlanmıştır.<br />

BULGULAR: Çalışmamızda ilk kez uygulamaya başladığımız “sero-sonografik skorlama sistemi”nden elde ettiğimiz “olası HAİ<br />

ve fibrozis skorları” olgu serimizin total HAİ ve fibrozis skorları ile büyük benzerlik ve korelasyon gösterdiği saptanmıştır. Ancak<br />

her bir olgunun karaciğer histopatolojik incelemelerinin sonuçları ile bireysel olarak karşılaştırıldığında bazı olguların HAİ sonuçları<br />

ile uyumsuzluklar gösterdiği bulunmuştur.<br />

SONUÇ: Hem ultrasonografik yöntemlerin hem de biyokimyasal tetkiklerin karaciğerdeki fibrozisi tahmin etmekte kendi avantajları<br />

ve dezavantajları vardır. Bu iki metodun kombine edilerek kullanılması ümit vadetmektedir. Çalışmamızdakine benzer<br />

sero-sonografik metodların modifikasyonları ile yapılacak geniş olgu serili çalışmalar viral hepatit tedavisi ve takibi ile ilgilenen<br />

klinisyenleri daha güvenilir, kolay ve non-invazif bir tanısal seçeneğe ulaştırabilir.<br />

3. Türkiye <strong>EKMUD</strong> Bilimsel Platformu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!